Ülkede şimdiye kadar böyle bir dönem yaşanmadı. Cinayetler, soygunlar, sokak çatışmaları, maganda olayları, hırsızlık olayları aldı başını gidiyor. Haberlere bakıyorsunuz cinayet olayları, soygun olayları. Gazetelere bakıyorsun bir sayfa bu olaylarla dolu. Bu olayların hepsinde aşağı yukarı silah var.
Son günlerde bıçaklı olaylar arttı. Bu millet bu kadar silah ve tabancayı nereden buluyor. Adamın ayağında ayakkabısı yok. Amma elinde ya tabancası var. Ya da pompalı tüfeği var. Eskiden tabanca ve silah sahibi olmak çok zordu. İktidar tabanca ve silah sahibi olmayı. Bakkaldan ekmek almaktan kolay duruma getirdi. İsteyen herkes tabanca ve silah sahibi olabiliyor.
Eskiden bir yerde bir tabanca sesi duyulduğunda kıyamet kopuyordu. Şimdi galeyana geldin. Çıktın balkona tabancanla ateş etti. Yapılacak işlem 600 lira para cezası. Önce şu kadın cinayetlerinde başlayalım. Çünkü ülkede kadın cinayeti olmadığı gün geçmiyor. Çoğu da tabanca ile. Yukarıda söyledim adamın ayağında doğru dürüst ayakkabısı yok. Amma belinde tabancası veya pompalı tüfeği var. Tabanca ve tüfek alma bu kadar kolaylaştırılırsa olacağı budur.
Kadınlarımızı koruyamıyoruz. Kadın cinayeti işleyenler. Şunu iyi bilsinler. Kadılar erkeklere Allah’ın emanetidir. Bir kadını öldürmek demek bir anneyi öldürmek demektir. Sizin de anneniz var. Annenizin öldürülmesine rıza göstere bilecek misiniz? O zaman önce iğneyi kendinize batıracaksınız. Çuvaldızı başkasına batırmak için düşüneceksiniz! Soygunculuk aldı başını gidiyor. Ne ile soygun yapıyorlar? Tabanca ve tüfeğin yüzü çok soğultur. Onun için silahlı soygun çok oluyor. Bu soyguncular gece demiyor? Gündüz demiyor?
Soygun yapabiliyorlar. Sokak kavgalarında silahlar konuşuyor. Birde şu magandalar olayı var. Bunlar hedefsiz cinayet işliyorlar. Rast gele ateş ediyorlar. Kime denk gelirse, ya biriside rast gele ateş edipte. Sizin ailenizde birisinin öldürürse ne olacak? Bu cinayetlerin önlenmesi için tabanca ve tüfek satışının durdurulması gerekir.
Beline tabancayı takan kabadayılık yapmaya özeniyor. Trafikte bana niye yol vermedin, diye elinde tabanca ile karşısındaki tehdit ediyor. Gece demiyorlar gündüz demiyorlar soygun yapıyorlar. Bu kadar sokak kavgası şimdiye kadar görülmüş değildir. Apartmanda gürültü yapıyorsunuz diye ev basanlar oluyor. Hırsızlık aldı başını gidiyor. Dolandırıcılar ortalıkta kol geziyor. Şiddet aldı başını gidiyor. Bu kadar cinayet işlenmenin sebeplerinde biriside maddi imkânsızlıklardadır. Alacak verecek yüzünden cinayet işleniyor.
Sokak ortasında cinayet işleniyor. Ne imiş parasını alamamış! İşte bu cinayetler hep tabanca ve pompalı tüfekle işleniyor. Bunların satışı kolaylaştırılsa olacağı budur. Ben hiçbir dönemde bu kadar Soygun olayın, hırsızlı olayına, dolandırıcılık olayına, sokak kavgalarına, trafikte tehdit olaylarına, maganda olayına tanık olmadım. Bu kadar kadın cinayeti olayını görmedim de duymadım da. Nerede ise insanlıklarını unutanları ne gördüm! Nede duydum! İnsanlarda ne saygı ne sevgi nede hoşgörü diye bir şey kalmadı. Şiddet daima şiddeti doğurur.
Demokrasilerde hak aramak doğaldır. Hak aramak için eylem yapanlara şiddet uygulanıyor. Şiddete uğrayanda şiddete başvuruyor. Yargıda reforma gidiliyor. Bu reformda bu konularda ele alınmalıdır. Bilhassa şu kadın cinayetlerini önlemek için tedbir alınmalıdır. Kadınlar bize Allah’ın emanetidir. Onun için kadınlarımızı korumak görevimizdir. Bakalım yargı reformu ile yargıya güven sağlana bilinecek mi? Çünkü yargıya güven her geçen gün kayba uğruyor. İnşallah milletin lehine olacak düzenlemeler yapılır. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratı diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
23 - 11- 2020 Mustafa KOÇAL
