Yoksulluk en üst seviyelere çıkmış. Sağlıkçılar dertlerini anlatmaya çalışıyor ilgilenen yok. Çiftçiler durumlarını anlatacak yönetici bulamıyor. Esnafın feryadını duyan yok. Yoksulların durumu perişan derdini dinleyen yok. Muhalefet bunların sorunlarını dile getiriyor.
İktidar muhalefetin bu söylediklerini duymazlıktan geliyor. Muhalefette olan partilerin hepsi yoksulluk içerisinde olan vatandaşların dertlerini dile getirmeye çalışıyor. Fakat cumhur ittifakında olan üç parti bu yoksulluğu duymazlıkta ve görmezlikten geliyor. Birileri çıksın da! Bu yoksular için bir şeyler söylesin. Desinler ki? Ey yoksul vatandaşlarımız! Durumunuzu biliyoruz! Elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
Kısa zamanda sizler için bazı şeyler yapacağız desinler. Amma bunu söyleyebilmek içinde bütçe gerekiyor. Şu yap işlet modeli ile iş yapan bu şirketler yabancı değil. Bunlar bu ülkede yaşadıklarına göre. Devlete yardımcı olamazlar mı? Garantili yaptıkları işlerin garanti parasını alamsınlar. Bu panda mı döneminde barı devlete yardımcı olsunlar. İktidar yap işlet modeli ile işleri yaptırırken “cebimizden 5 kuruş çıkmıyor”. Muhalefete “siz bu işlerden anlamazsınız” diyordu. Şimdi bu işleri yap işler modeli ile yaptırdıklarına pişman olduklarını zannediyorum.
Çünkü uzun zamandır bu yap işlet modeli ile yapılanlardan hiç bahsetmiyorlar. Fakat bu işleri yapan şirketler ya bu iktidara güven duymamışlar. Ya da iktidar biz gidersek gelenler bunları kabul etmeye bilirler diye düşünerek mi?. Anlaşmalar İngiliz kanunlarına gör ve dolar üzerinden yapılmış. Bu işleri yap işlet modeli ile yaptırmanız sayesinde arkadan gelen nesillere milli varlık bırakılmadığı gibi borç bırakılacak.
Bu garanti parası yetmiyormuş gibi bir de dolar farkı ödeniyor. Bu geçmediğimiz köprülere, geçmediğimiz tünele, uçmadığımız hava meydanlarına para ödüyoruz. Sağlıkçılarımızdan Allah razı olsun. Gece gündüz demeden 24 saat çalıştılar. Gece balkonlardan sağlıkçıları alkışlattınız. Sözde onları onüre ettiniz. Onüre etmek karın doyurmuyor. Verilen sözler tutulmadı. Bu salgın meslek hastası sayılmasını istiyorlar. Bu bile çok görüyorlar. Bu ülkede üç dört yeden maaş alanlar var. Hem de paraya ihtiyacı olmayanlar. Bu kadar fakir fukara varken.
Üç dört yerden hem de yüksek maaş alanlar varken. Fukaralar tencereye bir şey koyabilmek için. Pazar yerlerindeki çöplerden sebze meyve bulmaya çalışıyorlar. Hani nerde Müslümanlık? Peygamber efendimiz “komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden değildir” diye buyurmuş. Cumhur ittifakın dan birisi kalksın da Allah rızası için. Yoksulluk içerisindeki vatandaşlarımız için bir tek bir şey söylesin. Bu kişiler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Suriyeliler beyler gibi yaşasın?
Bizim vatandaşımız tenceresine çöplüklerden sebze artıklarını toplasın. Çiftçiler dertlerine çare aramak için Ankara ya geliyor. Ankara ya sokulmuyor. Nerede tarım bakanı? Bütçe görüşmelerinde “tarımda ve hayvancılıkta Avrupa birincisiyiz. Çiftimizin moralini bozmaya çalışmayın. Çiftçilerimiz gayet rahat” demişti. Pekiyi bu çiftçiler neden Ankara ya geldiler?
Tarım bakanı bu çiftçilerle neden görüşmedi? Meclisteki konuşma doğru idi ise? Bu çiftçiler Ankara ya neden geldi? Ankara ya kadar gelmişler. Neden tarım bakanı onlarla görüşmedi? Dertlerini dinleyecek olan bakan değil mi? Esnaflar kan ağlıyor. Esnafa küçük şehirlerde 500 lira büyük şehirlerde 750 lira kira yardımı yapılıyor. Bu paraya tavuk kümesi bile bulunamaz. Bizim bulunduğumuz yerden böyle gözüküyor. Onların bulunduğu yerden böyle gözüküyor demek ki? Bir yönetim ülkedeki kira durumlarını ve yaşam durumlarını bilmiyorsa. Milletten kopuk olduğunun göstergesidir.
İktidar bunların konuşulmasını istemediği için. Gündemi başka şeylerle meşgul etmeye çalışıyor. Bunları gündeme getirenlerle başka konular üzerinden tartışmayı ön plana çıkarıyor. Peki, bu millet derdini kime anlatacak? İşler saldım çayıra Mevla’m kayıra şeklinde yürüyor. Allah sonumuzu hayır eylesin. Saygılarımla.
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
15-01- 2021 Mustafa KOÇAL
