Siu Kızılderililerin reisi, Büyük Baykuş, şu yaşlılık günlerinde, etrafına topladığı genç Kızılderililere öğütler verir:
O DAKOTA DAĞLARININ SOĞUK RÜZGARLARINA KANAT AÇMIŞ, YEMYEŞİL OVALARINDA BİZONLARIN PEŞİNDE AT KOŞTURMUŞ, GENÇ ve GÜZEL, BİR TAY GİBİ OLAN KÜÇÜK SERÇE´ye AŞIK OLMUŞ, ATEŞ DANSLARININ ve SAVAŞLARIN BÜYÜK BAYKUŞ´u...
O çok günler gördü.
O çok şeyler yaşadı.
Günlerde acı, sevinç, ölüm, dans, yenilgi ve zafer vardı.
* Sarı ırmak kuruduğunda, sarı ağaç yok olduğunda, sarı balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmediğini anlayacak.
* Nimet de külfet de büyük ruhun elindedir. Bazen onun külleri bizi nimetinden daha fazla akıllandırır.
* Derinin rengi insanları farklı kılmaz- iyi iyidir, kötü kötüdür. Büyük yaratıcı hepimizi kardeş olarak yaratmıştır.
* Verdikleri sözün sadece birini tuttu çatal dilli soluk yüzlü beyazlar, ?topraklarınızı alacağız? dediler ve aldılar.
* Yeryüzüne iyi muamele et. O babanızın malı değil, onu çocuklarınızdan ödünç aldınız.
* Yanlışı gören ve önlemek için el uzatmayan, yanlışı yapan kadar suçludur.
* Ağlamaktan korkma. Zihnindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir.
* Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümden yürüme takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böyle ikimiz de eşit oluruz.
* Bir düşman çok, yüz dost azdır.
* Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap. Eğer onu yenersem utanç duymayayım.
* Su gibi olmalıyız.
Her şeyden aşağıda ama kayadan bile kuvvetli.
* Ölüler, güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara bırakır.
* Bir kere "al şunu" demek, iki kere "ben vereceğim" demekten iyidir.
* GÖZÜN İLE DEĞİL, YÜREĞİN İLE KARAR VER.