Yap işlet modeli ile aynı zamanda garanti verilerek köprü yapımı devam ediyor. Bu yol fazla kullanılan bir yol değil. Avrupa dan gelenler şayet ege bölgesine ve batı Akdeniz bölgesine gidecekse bu yolu kullanır. Birde Trakya bölgesinden buralara gidecek olanlardan başkası bu yolu kullanmaz. Garanti verilen araç sayısı yıllık 16 milyon 425 bin araç.
Garantiyi tutmayan her araç için Euro bazında ödeme yapılacak. Çanakkale’nin kendisinin feribot ile taşma şirketi var. Bu şirket yıllık taşıdığı araç sayısı 3 milyon 500 bin. Arada yaklaşık 13 milyon fark var. Köprüden geçiş ücreti 16 Euro olacak. Bu günkü kur üzerinde 144 TL olacak. Çanakkale’nin taşıma ücreti ise 85 TL bir tek de yolcu ücreti ile birlikte 90 TL. Yapan şirket bu köprüyü 11 sene işletecek. Köprüden geçek araba 144 TL ödeyecek. Feribotla geçerse 90 TL ödeyecek. Arada 54 lira fark var. Köprüden geçecek araç 54 liranın cebinde kalmasını düşünür. Bu Çanakkale köprüsüne verilen garanti araç sayısı. Tutmadığında verilecek rakam. Diğer köprülere nazaran verin garantinin tutmadığındaki ödeme rakamının çok üzerinde olacaktır. Çanakkale köprüsünden ancak şehir dışından gelen araçlar geçecektir.
Çanakkale kendi içerisindeki geçişleri feribotla yapacaktır. Çanakkale köprüsü ile bir kara delik daha açılmış olacaktır. Şimdiye kadar yap işlet modeli ile yapılanların. Hiç birisinde garanti verilen rakamlara ulaşılamadı. Ne İstanbul da ki Yavuz Sultan köprüsü. Nede tünele verilen garanti. Ne Osmangazi köprüsüne verilen garanti rakam sayısı tutmadı. Hava limanlarına verilen rakamda tutmadı. Şehir hastanelerde ayni durumda. Çanakkale köprüsü ile geçmesek te ödeyeceğimiz bir yer daha çıkmış olacak. Şimdi gündeme bomba gibi düşen olaydan bahsedelim.
Devlet bahçeli anayasa mahkemesinin HDP’nin kapatılması ile ilgili verdiği karadan dan sonra. Anayasa mahkemesi kapatılsın çıkışını yaptı. Devlet bahçeli HDP kapatılsın diye devamlı beyanda bulundu. “Yoksa biz mahkemeye baş vuracağız” dedi. İktidar parti kapatılmasına karşı tavrını koymuştu. Parti kapatmak çözüm değil. Hazine yardımını kesme gibi bir yol olabilir dediler. Burada dikkatinizi çekmek istiyorum. Neden? HDP’nin kapatılması için.
MHP’nin kongresinden bir gün önce kapatılması için mahkeme açıldı. Bu bir ince hesaptı. Bahçelinin gönlünü almak için. Birde andımızın kaldırılma olayı var. Andımızın kaldırılması konusunda iktidardan hiçbir ses çıktı mı? Çünkü bahçeli pimi çekilmiş bir bomba çıkışı yaptı.MHP kongresini bitirdi. Cumhur ittifakının sonuna kadar arkadaşındayız dedi. Cumhurbaşkanı “istiklal maşı bizim andımız” diyerek. Andımızın kaldırılmasına onayını verdi.
Hem HDP’nin kapatılması için mahkeme açılması. Hem de andımız için bir şey söylenmemesi Bahçeliyi memnun etme olayları idi. Ben o günlerde yazdığım bir yazıda şöyle demişti. HDP kapatılmayacak bahçeli ile anayasa mahkemesi karşı kaşıya gelecek demiştim. Gördünüz mü? Bahçeli ile anayasa mahkemesi karşı karşıya geldi.Bahçeli anayasa mahkemesi kapatılsın diyor. Bir ülkenin anayasa mahkemesi kapatılır mı? Bakalım daha nasıl olaylarla karşılaşacağız. Ya şimdi bahçeli anayasa mahkemesinin kapatılması konusunda diretirse ne olacak. İşte o zaman yandım keten helvası olur. Ben bu siyasetten hiçbir şey anlamıyorum. İktidar anayasa mahkemesinin HDP’yi kapatmayacağını bilebile mahkeme açılmasına izin verdi. Sanki saklambaç oynar gibi oyunlar dönüyor. Saygılarımla.
Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere. Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
01 –04 – 2021 Mustafa KOÇAL
