Bandırma ve yöresine emek verenler


Çetin Zeybek

Eczacı-Milli Futbolcu


Çetin Zeybek (21 Kasım 1930 Bandırma-10 Kasım 1990 Bandırma)

21 Kasım 1930’da, Bandırma’da dünyaya gelen Çetin Zeybek, 10 Kasım 1990’da aramızdan ayrıldı. 10 Kasım 1990’da, 60 yaşındayken yaşamını yitirdi.

İlkokulu Bandırma’da, liseyi Balıkesir’de tamamlayıp, İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olan Zeybek, Bandırma’da yıllarca Zeybek Eczanesi’ni işletti. Bu arada, Nihat Özbek’in sahipliğindeki GERÇEK gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı.

Politikayla da ilgilenen Zeybek, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Bandırma ilçe başkanlığını da yürüttü. CHP’den milletvekili adayı oldu.

Çetin Zeybek, her kesimle iyi ilişkiler kurarak, sevgi ve saygı gördü.

Balıkesir Lisesi’nde okurken Balıkesir Karesi takımının formasını giydi. Ardından 1947’de, Bandırma İdmanyurdu Gençlik’e transfer oldu. 1950-1954 yılları arasında Türkiye 1. Profesyonel Ligi’nin güçlü takımlarından Kasımpaşa’nın formasını giyip kaptanlık yaptı. Zeybek, Kasımpaşa formasını giyerken Millî Takım’a seçildi.

1954 yılında, Millî Takımımızın İspanya ile oynadığı iki “Dünya Kupası Eleme Maçı” ile ardından, Türkiye’nin ilk kez katıldığı, İsviçre’deki Dünya Kupası maçlarında iki kez Almanya ve bir kez de Güney Kore’ye karşı, 5 sırt numaralı formasıyla oynayarak, 5 kez millî oldu. İsviçre’de oynanıp, şampiyonluğu elde eden Almanya’nın, Türkiye’yi 7-2 yendiği maçta sakatlanarak futbola veda etmek zorunda kaldı.

“Santrahaf” mevkiinde unutulmaz maçlara imza atan Çetin Zeybek, İstanbul’da, Millî Takımımızın İspanya’yı 1-0 yendiği maçta rakip takımın Macar asıllı ünlü oyuncusu Kubala’ya adeta top göstermedi.

Futbolculuk ve özel yaşamında efendiliği ile de herkesin sevgi ve saygısını kazanan Zeybek, futbolu bıraktıktan sonra 1965’te, Bandırmaspor’un kurucuları arasında yer alarak, uzun yıllar genel kaptanlık görevini başarıyla sürdürdü.

FENERBAHÇE’DEN 20 BİN LİRALIK TRANSFER ÖNERİSİ

Zeybek, İsviçre’deki Dünya Kupası maçlarında gösterdiği büyük başarının ardından ünlü kulüpleri peşinden koşturdu. İlk transfer önerisi, Fenerbahçe’den geldi.

Zeybek, dürüst kişiliğiyle bu 20 bin liralık transfer önerisini, “Sakatım, işinize yaramam” diyerek geri çevirdi. O günlerde Yugoslavya’dan gelen bir profesör, Zeybek’e iki ayağından da menisküs ameliyatı yaptı. Zeybek, “Futbol yaşantım bitti” derken, ünlü futbol adamı Gündüz Kılıç’ın ısrarlı önerisini kırmayarak iki yıl da Feriköy formasını giydi. Ancak kendini toparlayamayan Zeybek, 1961 yılında Bandırmaya dönüp, son kez İdmanyurdu Gençlik’te oynayarak futbola veda etti.

ZEYBEK’TEN ANILAR

ÇETİN, BANA BUNU DA MI YAPACAKTIN?

“Balıkesir Lisesi’nde okurken, öğrenci lisansı ile futbol oynadığımdan, sadece Balıkesir takımlarında forma giymeme izin verilirdi. Bu nedenle zorunlu olarak Balıkesir Karesi takımının formasını giyiyordum. O zamanlar, tüm takım arkadaşlarım Bandırma takımlarında yer aldıklarından beni adeta dışlamışlardı. O gün, Balıkesir’de, Karesi ile Bandırma İdmanyurdu Gençlik arasında şampiyonluğu etkileyecek bir maç vardı. Attığım iki golle öne geçtik. İdmanyurdu kalecisi Zoga Ahmet, attığım ikinci golden sonra dayanamayarak bana şöyle bağırdı:

‘Çetin, bana bunu da mı yapacaktın?

İdmanyurdu takımı, ardından bir bahaneyle sahadan çekildi.”

İDMANYURDU FORMASIYLA MARMARA’YA KARŞI

“Lisede okuduğum yıl, Bandırma’da, Marmara Gençlik takımı resmen, yeni kurularak tüm iyi futbolcuları kadrosunda toplamıştı. O hafta da, Marmara ile İdmanyurdu Gençlik takımları arasında özel bir maç vardı. Ancak tüm kaliteli futbolcular Marmara Gençlik’te toplandığından, İdmanyurdu Gençlik, takım kurmakta zorlanıyordu. Bandırma ise o günlerde bu maçın heyecanı ile çalkalanıyordu. Maç günü, öğleyin eve doğru gidiyordum. İdmanyurdu Kulübü lokalinin önünden geçerken, kulübün yöneticisi Rafet Takunyacı, bana seslendi. Yanına gittim. ‘Şuradan, kendine bir futbol ayakkabısı seç. Öğleden sonraki maçta Marmara’ya karşı oynayacaksın’ dedi. Çok şaşırdım. Henüz 16 yaşındayım ve kendimi hazır hissetmiyorum. Neyse, maça çıktım. O gün, benimle birlikte Hikmet Çağatay ve Müfit Balcıoğlu da ilk kez İdmanyurdu formasını giydiler. Ayrıca takımımızda Edip Volkan, Cahit Takunyacıoğlu, Taka Muhittin ve Ziya Kapçak da yer aldılar. O gün, şöhretli futbolculardan kurulu Marmara ile başa baş mücadele ederek 2-2 berabere kaldık. Bir hafta sonraki rövanş maçında ise aynı kadroyla Marmara’yı 2-0 yendik.”

KURA İLE DÜNYA KUPASI’NA

“Millî Takımımız, 1954 yılında, İstanbul’da yapılacak Dünya Kupası’na hazırlanıyordu. O dönemlerde Millî Takım’a, İstanbul’un üç büyük kulübü dışında, genellikle başka kulüplerden oyuncu alınmazdı. Millî Takımımız, elemelerde İspanya ile eşleşmişti. O maça, üç büyük kulüp dışından yalnızca ben, formasını giydiğim Kasımpaşa’dan çağrıldım. Millî Takım’ın kampları Kadıköy’de, Moda semtinde, Moda Palas’ta yapılırdı. Yine orada kampa çekildik. Otelin bir bölümünde Millî Takım oyuncuları kamp yaparken, bir bölümünde ise üç büyük kulübün Millî Takım’da yer almayan futbolcuları bulunuyordu. Bülent Eken ve Şükrü Gülesin de, Galatasaray ile birlikte kampa girmişlerdi. İkisi de benim gözümde büyük futbolculardı. Onların Millî Takım’da olmamaları ve benim bulunmamı çok yadırgıyordum. Bir ara onları otel salonunda kağıt oynarlarken iki saat, ses çıkarmadan seyrediyordum ki Şükrü Gülesin, o şakacı kişiliğiyle bana seslendi:

‘Çetin, iki saattir yanımızdasın, hiç konuşmadın. Allah aşkına, iki kelime konuş da, istersen bana küfret, razıyım!’

İspanya ile Madrit’te oynadığımız ilk maçı 4-1 kaybettik. İstanbul’daki rövanşta ise İspanya’yı, Fenerbahçeli Burhan’ın golüyle 1-0 yendik. O dönemde, böyle maçlarda averaj hesabı yapılmıyor ve tarafsız bir sahada, üçüncü maç oynanıyordu. Üçüncü maçı, İspanya ile İtalya’nın Roma kentinde oynadık ve 90 dakika 2-2 sonuçlandı. Bu nedenle iş, Dünya Kupası’na gidecek takımı kurayla belirlemeye kaldı. Hakem, futbolculara soyunma odalarına gitmelerini, kendisinin, Türkiye ve İspanya millî takımlarının yöneticilerinin katılımıyla stadın bir odasında kura çekeceğini bildirdi. Biz, soyunma odamıza geçerek heyecanla beklemeye başladık. Aradan kısa bir süre geçmişti ki, dışarıdan, ‘Türkiye, Türkiye’ diye bir ses duyduk. Baktık ki futbolcu arkadaşımız Beton Mustafa, ‘Türkiye, Türkiye’ diye bağırarak geliyor. Beton Mustafa, kurayı bizim kazandığımızı, İsviçre’deki Dünya Kupası’na bizim katılacağımızı söyleyince bir sevinç yumağı olarak birbirimize sarıldık. Meğer Beton Mustafa, maçtan sonra aceleyle giyinerek kuranın çekildiği odaya girip ardından da müjdeyi anında bize ulaştırmıştı. Daha sonra bu kurayı hakemlerin, İsviçreli küçük bir çocuğa çektirdiğini öğrendik.”

  • BIST 100

    9722,09%0,80
  • DOLAR

    32,55% 0,01
  • EURO

    34,86% 0,04
  • GRAM ALTIN

    2430,53% 0,03
  • Ç. ALTIN

    3994,55% -0,61
  • Perşembe 21.3 ° / 10.9 ° Güneşli
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli

Balıkesir

25.04.2024

  • İMSAK 04:37
  • GÜNEŞ 06:10
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:03
  • YATSI 21:30