Mahir Ünal bu günlerde yaptığı çıkışlarla kendine gündem yaratmaya çalışıyor. Çiftçi hakkında şöyle diyor. “Çiftçinin biri zor geçiniyoruz dedi. Baktım çiftçinin cebinde akıllı telefon var. Üstelik interneti de var” diyor.
Bunun adına çiftçiyi hakir görmek denir. İktidarın görevi vatandaşının refahını sağlamak değil mi? İnsanca yaşamak her vatandaşın hakkı değil mi? Siz teknolojinin bütün imkanlarını kullanacaksınız. Lüks hayat yaşayacaksınız. En lüks mağazalar dan giyineceksiniz.
Çiftçi vatandaşın akıllı telefon kullanmasını eleştireceksiniz. O çiftçi size “siz lüks dairelerde oturuyorsunuz.Biz sizeo dairelerde oturuyorsunuz diye bir şey söylemiyoruz. Benim telefonumu neden eleştiriyorsun” dese cevabınız ne olurdu? Sana o telefon yakışmaz mı diyeceksiniz?Ne demiş çiftçi? “Zor geçiniyoruz” demiş.
Bir çiftçi vatandaşın akıllı telefon kullanması bir ülkede nasıl sorun olabilir? Bu çiftçiye bunu söyleyene kadar. Sizin bu zorluklarınızı gidereceğiz diyemediniz mi? İktidarın görevi çiftçi bir vatandaşın kullandığı akıllı telefonu sorun yapmak değildir. Derdine çare bulmaktır. Vatandaşlara tepeden bakarsanız böyle şeyleri eleştiri konusu yaparsanız? Bunun adına kendini beğenmek ve bencillik denir.
İnsanların ne kullanacağına ne giyeceğine karışman insanların özgür haklarına müdahaledir. Vatandaş kim olursa olsun.Köylü olsun kentli olsun. Bu ülkenin vatandaşıdır. Çiftçilik yapmayan çiftçinin ne şartlar altında yaşadığını bilmez. Sonrada çark edip ben köyde internetiniz var mı? Diye somayı kastettim demek, sizi kurtarmaz. Ben o paylaşım da ki şu cümleyi yazmadım. Belki sonradan eklenmiş olabilir diye.
O cümle şöyle! “Allah bilir o çiftçi utanmadan nefeste alıyordur” diyor. Nefes alması da mı suç olmuş? İnsanları bu kadar aşağılayan ve hor gören biz zihniyet olabilir mi? Allah huzurunda inanmış bütün insanlar eşittir. Biz Türk milleti olarak çok hoşgörülü bir milletiz. Bu ülkede 60 milyon Türk var.Türk ırkı diye bir ırk yok diyenlere karşı bile hoşgörülü davranıyoruz.
Hatırlayın HADEP Türk kelimesi anayasadan çıkarılsın dedi. Ölen kişinin arkasında kötü konuşulmaz. Ben yine rahmetli diye hitap edeyim. Burhan Kuzu o zamanlar bir anayasa çalışması yapılıyordu. Rumlar ve Yahudiler varken anayasada Türk kelimesini kullanamayız dedi. Halbuki 15 bin Rum, 20 bin Yahudi var. Böyle iki azınlık etnik guruba çoğunluk olan Türkler feda edilmeye çalışıldı.
Ondan sonra Türk kelimesi ile uğraşan uğraşana gırla gitti. Bülent Arınç “Türkiye de Türk kelimesi herkesi kapsayan bir noktayaçıkmışsa Türklüğe devam edemeyiz. Herkesin ben Türküm demesini ve Türkçülük yapmasını kabul edemeyiz”. AKP İstanbul il başkanı Aziz Pabuççu “AKP sayesinde Türk olmaktan kurtulduk.”
Mehmet Metiner “Türkçülük bizim ayağımızın altıdır”. Ömer çelik “olmayan Türklüğü üretmeye çalışıyorlar”. Ahmet Davutoğlu “Türklük anayasadan çıkacak”. Abdullah gül “Türklük şart değil. AKP’li vekil Yasin Aktay “Türk ırkı diye bir ırk yok”. Tayyip Erdoğan“hiç kimse bizim karşımıza milliyetçilikle çıkmasın. Biz milliyetçiliği ayaklarımızın altına almış bir iktidarız.
Türkçülüklede karşımıza gelmesinler”. Biz Türk milleti olarak çok hoşgörülüyüz. Bu söylemlere dahi tavır almayan bir milletiz. Türk ırkı nerden geliyor. Seneler önce yaptığım bir araştırmada. Türk ırkı Nuh peygambere den geliyor. Nuh peygamberin torunlarından birisinin adı Türk handır. Tarihte 16 Türk devleti kurulmuştur.
Yazıya ne ile başladım. Nereye geldim. Türk milletinin hoşgörülü olduğunu anlatmak için buraya kadar geldi. Gösterdiğiniz hoşgörü için teşekkür ederim. Hakkınızı helal edin saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 11- O2- 2021 Mustafa KOÇAL
