Cumhuriyet Bayramı, ülkemizin en büyük ve en önemli bayramı! Cumhuriyet karşıtları tarafından kutlamalar kuşa döndürülmüş! Bestesi Şükrü Tunar´a ait türküyü beraberce söyleyelim mi?
Bayram gelmiş neyimize, bugün Cumhuriyet Bayramı!
Cumhuriyetimizin 93.yılını kutladık!
- Cumhuriyetimizin tüm değerlerine karşı olduğunu açıkça söyleyen ve üst üste çok seçim kazanmış, ülkeyi tek başına yöneten bir iktidar.
- Cumhuriyetin çağdaş damarlarını teker-teker koparmakta kararlı, tarikat ve cemaat bakiyesini yöneticiler.
- Kendilerine emanet edilen Cumhuriyet nasıl savunacağını tereddüt geçiren bilmeyen, Türk Devleti´nin Asker-Sivil ve Demokratik Kurumları!
- Yakılan Türk Bayrakları ve yıkılan saldırıya uğrayan Büyük Atatürk´ün büstleri!
- Ana Caddelerde, enselerinden kurşunlanıp şehit edilen vatan evlatları.
- Hakaret edilen, küfredilen, ayyaş yakıştırılması yapılan Türk Devleti´nin kurucuları ve Türk Devleti´nin muhatabı yapılan Barzani/Öcalan/Kandil gibi çıyanlar/Fetö topluluğu…
- Cumhuriyet´in Dış Politikası olan “YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ” yerine “KOMŞULARDA SIFIR SORUN” denilen saçma-sapan bir dış politika.
- Tüm Cumhuriyet döneminde yapılan “DIŞ BORÇ” tutarının ÜÇ-DÖRT KATI borçlandırılan bir ülke.
- Boğazlarına kadar borçlandırılmış vatandaşlar.
- Üçte ikisi icra kıskacında olan ÇİFTÇİ-KÖYLÜ kesimi!
- Sendikasızlaştırılan, taşeron sistemine mahkum edilmiş bir İŞÇİ kesimi.
- Yönetim bazında tamamına yakınının YABANCILARIN eline geçtiği bir finans sistemi!
- Milliliği kasten bitirilmiş bir MİLLİ EĞİTİM politikası
- Tam bir kargaşa haline getirilmiş ve yılda 80-100 milyar lira desteğe ihtiyaç duyan, çökmek üzere olan bir Sosyal Güvenlik Sistemi.
- Özelleştirme diyerek, iki-üç yıllık karlar karşılığında eşe-dosta peşkeş çekilen Cumhuriyet eserleri.
- Yasama Erkini “AYAK BAĞI” olarak gören bir Cumhurbaşkanı.
- Yargıya pranga vurmuş bir iktidar.
- Her hareketiyle Anayasayı ihlal suçu işleyen bir Cumhurbaşkanı!
- Terör örgütü tarafından kamyon, kamyon kaçırılan patlayıcılar.
- Mahkeme kararlarını dinlemeyen ve kaçak inşaatta oturan devlet.
- 4 Bakanı, HIRSIZLIK, YOLSUZLUK, RÜŞVET iddiasıyla istifa etmiş zavallı bir hükümet
- Orta Doğu´nun mezhep savaşlarına malzeme yapılmış bir siyaset.
Ve tüm bu açıkça belli olmuş gerçekleri Türk Milleti´ne anlatamayıp, ortaya “İKTİDAR” iddiasını koyamayan ve halkı yanına çekemeyen MUHALEFET PARTİLERİ…
Bu acı tabloya bakınca insanın ağzından ister istemez, “ÖLMÜŞÜZ DE AĞLAYANIMIZ YOK” kelimeleri dökülüyor!
Sanki dünyanın tüm emperyalist devlerine karşı savaşıp, hepsini yenmiş ve tarihteki son devleti kurmuş olan TÜRK MİLLETİ gitmiş-yerine; UYUŞUK/MİSKİN/KENDİSİNDEN VE KÜÇÜK MADDİ ÇIKARLARINDAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY DÜŞÜNMEYEN BUKALEMUN BİR TOPLULUK GELMİŞ!
Bir kısmı, hırsızlık parasıyla oluşturulan “HARAM HAVUZUNDAN” beslenen, diğer bir kısmı ise korkutulduğu için diz çökmüş bir MEDYA düzeninin ve devlet terörünün sistemli algı operasyonlarıyla bir milleti nasıl baskılandığının en somut örneğidir bu yaşadıklarımız.
Fakat Türk siyasetçilerinin beceriksizliğine, Türk Aydınlarının aymazlığı ve suskunluğuna rağmen bu illüzyon örtüsü artık yırtılmak üzeredir. AKP ve onu yöneten kadroların cilaları dökülmeye başlamıştır. Gördükçe de AKP ile olan temasını ve selamını yavaş yavaş kesecektir.
Cumhuriyetimizin 93.Yılında herkes şunu çok iyi anlamalıdır;
Tarih boyunca yapılan en organize-en acımasız-en kalleşçe saldırıya muhatap olan CUMHURİYET, her türlü ihanete rağmen (Misal 15 Temmuz 2016 FETÖ Kalkışması´nda) yıkılmamıştır, asla ve asla yıkılmayacaktır. Cumhuriyetimizi ve Ulus Devletimizi her hal ve şartla halkımız-ordumuz ile korumaya devam edeceğiz, gerekiyorsa defalarca bu yolda eskiden beri yaptığımız gibi seve-seve canımızı vereceğimiz çok iyi bir şekilde anlaşılmalıdır.
Cumhuriyet, Tarihi boyunca 28 kez silahlı isyana 1 kez silahlı kalkışmaya (FETÖ) kalkışmış hainlere Filozof Bergamus´un bir sözünü aktarıp yazıya son verelim. Geçte olsa tekrar tekrar Cumhuriyet Bayramı´mız kutlu olsun…
“İHANET gömleğini yine giymişsin üzerine! Ben sana bu kadar şık olma demedim mi? Seni o kadar iyi tanıyorum ki, sen her halinle ŞEREFSİZSİN…”
Millet olmanın gerekleri vardır, tasada ve sevinçte beraber olmanız gerekir. Fakat millet olmayı inkar edip, sadece ümmet olmayı kabul edenler için elbette ki bu tarihler önemli değildir. Onlar için millette önemli değildir!
Milletlerin çok önem verdikleri “Sembolik Tarihleri” vardır. Bu tarihler coşkulu törenlerle kutlanır. Ulusal bilincin oluşması, millet olma vasfının kazanılması, ülke birliğinin sağlanması açısından bu özel günler çok önemsenir.
Örnek vermek gerekirse;
29 Ekim tarihi Türk Milleti için en büyük bayramın olduğu gündür.
29 Ekim 1923, Cumhuriyetin ilan edildiği, tebaa olmakta vatandaş olmaya geçildiği, özgürlük ve bağımsızlığımızın tescillendiği tarihtir ve kendisini Türk Milleti´nin bir parçası olarak gören herkes için en önemli tarihtir.
Bir örnek daha verelim;
4 Temmuz, ABD için “Bağımsızlık Günü” olarak ilan edilmiştir.
4 Temmuz tüm Amerika´da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde bulunan ABD üstlerinde temsilciklerinde çok görkemli olarak kutlanır.
ABD, 4 Temmuz Bağımsızlık Günü´ne herkesin saygı duymasını ister.
Duymayan kim olursa olsun, ister kendi vatandaşı, ister bir devlet, mutlaka bir şekilde hesabını sorar!..