Ömer Dede KILIÇ (Köy Esintileri)


DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ GÜZELLİKLER. -1

DEMİR PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ GÜZELLİKLER. -1


Adı gibi kendisi de soğuktu Cezaevinin taş duvarları. Soğuk bir kış günüydü. Parkinsonlu babanın çileleri bitmiyordu. İki cahil kadının iftiralarıyla yine cezaevi görünüyordu.  Hasta babanın iyileşmesi istenmiyor, hasta kalması için aile efradınca sırtına yük üstüne yük vuruluyordu. Hepsi geçecek fakat yapılanlar kötü bir anı olarak kalacaktı.

                Parkinsonlu baba kendi hastalığı ile cebelleşirken bir zorlama hapsi alıyor. Ve ansızın bir gün güvenlik kuvvetlerinde notere gittiğinde halam sanki büyük bir suç işlemiş gibi koluna kelepçe takılıyordu. Peki, bu vefakâr babanın suçu neydi. Adam mı öldürmüştü. Asla bu baba 60 yıllık ömrü boyunca karıncayı bile incitmemişti. Neydi suçu cahil anneanne den açım diye kapısına varılması nankör kadını rahatsız etmeli ki zorlama hapsi aldırıyordu. Çünkü hasta baba artık çalışamıyor, geliri sadece emekli maaşıyla yetiniyordu. Ver ver doymaz anneanne nefsine söz geçiremiyor, torunlarını kışkırtarak tertemiz evlatları kötü emellerine alet ediyor, babayı karşı asileştiriyordu. Çünkü cukka kesilmişti. Artık bu damattan cukka kesilince hiç değilse ayak bağı olmamalıydı. Fitnelikte ve fesatlıkta uzman olan, bu akıl yoksunu kadın öz oğlunu dışladıktan sonra 40 sene kahrını çeken damadını dışlamaktan ne anlardı. Bu rezil rusvay kadın daha ileri giderek sanki hac parasını kendisi vermiş gibi, damadını olmayan hac parasını hayat kadınlarına yedirmekle suçlayarak öbür dünyasını karartıyordu.

                Evet, evlatları tarafından kendisine akıl hastası teşhisi konulan hasta baba her ne hikmetse akıl hastanesi yerine KESKİN T TİPİ CEZAEVİNE gönderiliyordu. Baba için cezaevi bir kurtuluştu. Çünkü cahil anne ve anneanne tarafından kendisine her gün yaşatılıyordu.

Cezaevinin ilk günü boş bir koğuşa veriliyordu.  İlk işlemlerini yapan infaz memuruna baba, kâğıt ve kalem talebinde bulunmak için ben yazarım diyordu. Ancak işin ehli olmayan bu infaz memurunca, hasta babaya önemli birimisin deniliyordu. Güya önemli adamı hakir görüyor egosunu tatmin ediyordu. Baba da hayır ben sade vatandaşlarından biriyim. O halde deyince, ben sadece vakit geçirebilmek için yazı yazmak gayesiyle kâğıt ve kalem talebi için söylemiştim. Deyince infaz memuru daha fazla hiddetlenerek amca efendice üç beş günlük cezanı git sessizce yat aksi halde cezan bitmez diye kötü karakterini gösteriyordu.

 Gerekli işlemler yapıldıktan sonra boş bir koğuşa veriliyordu. Koğuşa vardığında, nahoş kokular nedeniyle nefes almakta zorluk çektiğinde belki on, belki de yirmi gün bu koğuşta temizlik yapılmadığı belli oluyordu. Çünkü artan yemek artıkları kurumuş, sağda solda ekmek kırıntıları, yenmeyen kokan peynirler?

Hani hasta baba daha ilk girişte uyarılmıştı. Bu yüzden bu kokulara razı bir şekilde suratsız memur tarafından gösterilen yatağına geçip, oturdu. Biraz sonra amca bir ihtiyacın var mı diye sorulduğunda anladı ki vardiya değişimi olmuş, suratsız memur gitmiş,

Yerine işini seven, görevini bilen davranış ve hareketleriyle ben adam gibi bir adamım dedirten infaz memurlarıyla tanışıyordu. Belli ki giden suratsız memur kısa da olsa yerel bir gazetede köşe yazarı olduğundan bahsettiğini nöbeti devir alan infaz memurlarının hummalı çalışmalarından anlıyordu.

                Bu takdire şayan memurunun adının Eser olduğunu sonradan kendisi gibi iyi davranışlar gösteren Hüseyin adındaki infaz memurundan öğreniyordum. O akşam İnfaz memuru Eser Bey destan yazıyordu. Benim söylememe rağmen benim koğuştan başlayarak tüm görev alanındaki yerleri itina ile temizledi. Belki son on yılın temizliğini yapıyordu. Hasta babanın ilk girdiğinde hissettiği nahoş kokular artık gelmiyordu. Nöbeti boyunca hiç durmadı sabaha kadar çalıştı. Arada bir gelip, amca Allah aşkına söyle bir ihtiyacın olursa söyle diyordu. Her zile bastığımda, ya da her demir kapıya yavaşça vurduğumda o güzel insanın tatlı tebessümüyle bakıp, tatlı diliyle buyur amca bir ihtiyacın mı var deyip, gücenmeden yerine getirmesine hayran kaldım. Güzel insan, güzel kardeşim senin yerin orası olmamalı, senin layık olduğun yer Cezaevi Müdürlüğü olmalı.  Bahtın Açık Olsun Eser Kardeşim.

                                                   05-05-2019  Ömer KILIÇ

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,50% 0,08
  • EURO

    34,60% -0,12
  • GRAM ALTIN

    2496,16% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 15.6 ° / 7.5 ° Şiddetli yağmurlu
  • Pazar 21.3 ° / 6.1 ° Güneşli
  • Pazartesi 22.5 ° / 9.7 ° false

Balıkesir

20.04.2024

  • İMSAK 04:46
  • GÜNEŞ 06:17
  • ÖĞLE 13:12
  • İKİNDİ 16:57
  • AKŞAM 19:58
  • YATSI 21:23