İTÜ kayaç gerginlik izleme yöntemi ile deprem tahmini projesi kapsamındaki Marmara Ereğlisi saat 19:00 da şekilde görüldüğü gibi anomali vermiştir.
Grafiği birinci yarısındaki yükseliş bir anomalidir. Fakat daha sonra bu yükseliş yerini sabit bir değerde seyreden eğriye bırakmıştır.
Bu şekilde başlayan bir anomali böyle devam edemez. Büyük bir ihtimalle istasyon grafiğine müdahale edilmiş olabilir.
Dolayısı ile bu bir anomali değildir.
Bu grafik bir anomali olsaydı bile tek başına bir anlam ifade etmezdi. Bölgede 3 adet Tekirdağ istasyonu, Yeşilyurt İstanbul istasyonu gibi yakın istasyonlar başta olmak üzere diğer istasyonların da ortak anomaliler vermesi gerekirdi (!
TÜRKİYE AYAKTA : DEPREM OLACAK SÖYLENTİSİ HALKI SOKAĞA DÖKTÜ (!)
Ben de dahil Dünya` da hiç kimse depremi önceden bilemez. Ne yazık ki günümüzde bilimin geldiği son nokta itibarı ile depremleri öncedenbilmeki mümkün değildir. Depremler önceden bilinemez ancak tahmin ediebilir. Deprem tahminleri de ya tutar yatutmaz. Her büyük depremden sonra deprem meydana gelen bölge yakınlarındaki kentlerde fısıltı gazetesi harekete geçip deprem söylentileri hızla yayılmaya başlar. " Deniz suyu ısınmış, ölü balıklar sahile vurmuş, kaplıca suları bulanmış, kaynak suları kesilmiş, tarladan gaz fışkırmış, belediye hoparlörden anons etmiş, eniştem söyledi o da vali bey jandarma komutanına telefonla söylerken kapı aralığından duymuş" türünden aslı astarı olmayan sözler, zaten panik halinde olan insanların duyunca hemen inanacağı türden söylentilere dönüşür
Deprem söylentileri ne kadar asılsız ise, deprem meydana gelen veya deprem söylentisi yayılan yerlerde Türkiye` nin dört bir yanından akın eden otobüsler dolusu soyguncular, hırsızlar, çapulcular o derece gerçektir. Deprem korkusuyla evlerine giremeyen vatandaşlarımızın boşalttıkları evlere, hırsızlar depremden filan hiç korkmadan rahatça girerler.
Kocaeli Depreminin 2. gününde vilayet binasına 100 metre mesafede Samsun plakalı dört otobüs dolusu deprem çapulcusunun ellerinde sopalar ile otobüsten inip onarlı, yirmişerli gruplar halinde şehre dağıldığına kendi gözlerimle şahit oldum. Ben de elime bir sopa alarak balkonda otırdum, çapulcuların bizim apartmana girmeleri halinde evimi nasıl koruyabileceğimin planlarını yapmaya başlamıştım. Apartman bomboştu. Komşularımın hepsi Kocaeli Fuar alanındaki çadırlarda yaşamaya başlamıştı. Çapulcuların deprem olacak yerlere akın etmeleri yetmezmiş gibi bir de deprem olması için dua ettiklerine şahit olmuşumdur. Bu da bir onların yaşam tarzıdır. Çok kötü ama gerçekler böyledir işte..
Benim yazılarımda Türkiye` de deprem olacak yerler bellidir. Fakat depremlerin ne zaman olacağı konusu ancak bir öngörüdür. Kesinlik yoktur. Genellikle büyük bir deprem olduğunda ardından hemen büyük bir deprem gelmez. Gökçeada Saroz Depremin üzerinden 4 gün geçtiği halde herhangi bir tetikleme gerçekleşmedi. Tetiklenseydi ilk 24-48-72 saat içinde olabilirdi. Depremin oluş zamanından uzakllaştıkça "tetikleme riski" de hızla azalır. Kocaeli Depremi gibi çok büyük bir deprem bile Düzce Depremini ancak 3 ay sonra tetikleyebilmiştir.
Dikkat edilirse Gökçeada Depremi Kocaeli Deprem` nden tam 15 yıl sonra meydana gelmiştir. Yazılarımda filanca yerde deprem bekliyorum diyorsam bu beklediğim deprem hemen bu.gece olacak anlamına gelmez. Söylediğim yerlerde Depremler mutlaka olacaktır. Ama bu hemen şimdi olabileceği gibi yüzlerce yıl sonra da olabilir.
Rahmeti Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ` nın değimiyle Türkiye’nin bir deprem ülkesidir, Bunu kabul etmek lazım. Deprem gerçeğini kabullenip deprem ile birlikte yaşamasını öğrenmeliyiz. Türkiye’nin her yerinde ve her zaman için 7 den büyük bir deprem olabilir.
Depremden korkmak asla ayıp değildir.Tersine son derece normaldir. Depremden korkmuyorum diyen aslında sizden daha çok korkuyor fakat tam bunun tersini söylüyordur. Bu bir tür psikolojik davranış biçimidir. Her insanın depreme karşı verdiği tepki farklıdır. Depremden korkmayanın akıl sağlığından endişe etmek gerekir.
Havalar ısındı, birkaç gece parlarda evlerimizin bahçesinde açık havada yatmanın hiç bir sakıncası yoktur. Ama filanca söylemiş, komşum duymuş gibi inandırıcı olmayan sebepler yüzünden korkup panik yapmaya hiç gerek yok.
Ben de dahil Dünya` da hiç kimse depremi önceden bilemez. Ne yazık ki günümüzde bilimin geldiği son nokta itibarı ile depremleri öncedenbilmeki mümkün değildir. Depremler önceden bilinemez ancak tahmin ediebilir. Deprem tahminleri de ya tutar yatutmaz. Her büyük depremden sonra deprem meydana gelen bölge yakınlarındaki kentlerde fısıltı gazetesi harekete geçip deprem söylentileri hızla yayılmaya başlar. " Deniz suyu ısınmış, ölü balıklar sahile vurmuş, kaplıca suları bulanmış, kaynak suları kesilmiş, tarladan gaz fışkırmış, belediye hoparlörden anons etmiş, eniştem söyledi o da vali bey jandarma komutanına telefonla söylerken kapı aralığından duymuş" türünden aslı astarı olmayan sözler, zaten panik halinde olan insanların duyunca hemen inanacağı türden söylentilere dönüşür
Deprem söylentileri ne kadar asılsız ise, deprem meydana gelen veya deprem söylentisi yayılan yerlerde Türkiye` nin dört bir yanından akın eden otobüsler dolusu soyguncular, hırsızlar, çapulcular o derece gerçektir. Deprem korkusuyla evlerine giremeyen vatandaşlarımızın boşalttıkları evlere, hırsızlar depremden filan hiç korkmadan rahatça girerler.
Kocaeli Depreminin 2. gününde vilayet binasına 100 metre mesafede Samsun plakalı dört otobüs dolusu deprem çapulcusunun ellerinde sopalar ile otobüsten inip onarlı, yirmişerli gruplar halinde şehre dağıldığına kendi gözlerimle şahit oldum. Ben de elime bir sopa alarak balkonda otırdum, çapulcuların bizim apartmana girmeleri halinde evimi nasıl koruyabileceğimin planlarını yapmaya başlamıştım. Apartman bomboştu. Komşularımın hepsi Kocaeli Fuar alanındaki çadırlarda yaşamaya başlamıştı. Çapulcuların deprem olacak yerlere akın etmeleri yetmezmiş gibi bir de deprem olması için dua ettiklerine şahit olmuşumdur. Bu da bir onların yaşam tarzıdır. Çok kötü ama gerçekler böyledir işte..
Benim yazılarımda Türkiye` de deprem olacak yerler bellidir. Fakat depremlerin ne zaman olacağı konusu ancak bir öngörüdür. Kesinlik yoktur. Genellikle büyük bir deprem olduğunda ardından hemen büyük bir deprem gelmez. Gökçeada Saroz Depremin üzerinden 4 gün geçtiği halde herhangi bir tetikleme gerçekleşmedi. Tetiklenseydi ilk 24-48-72 saat içinde olabilirdi. Depremin oluş zamanından uzakllaştıkça "tetikleme riski" de hızla azalır. Kocaeli Depremi gibi çok büyük bir deprem bile Düzce Depremini ancak 3 ay sonra tetikleyebilmiştir.
Dikkat edilirse Gökçeada Depremi Kocaeli Deprem` nden tam 15 yıl sonra meydana gelmiştir. Yazılarımda filanca yerde deprem bekliyorum diyorsam bu beklediğim deprem hemen bu.gece olacak anlamına gelmez. Söylediğim yerlerde Depremler mutlaka olacaktır. Ama bu hemen şimdi olabileceği gibi yüzlerce yıl sonra da olabilir.
Rahmeti Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara ` nın değimiyle Türkiye’nin bir deprem ülkesidir, Bunu kabul etmek lazım. Deprem gerçeğini kabullenip deprem ile birlikte yaşamasını öğrenmeliyiz. Türkiye’nin her yerinde ve her zaman için 7 den büyük bir deprem olabilir.
Depremden korkmak asla ayıp değildir.Tersine son derece normaldir. Depremden korkmuyorum diyen aslında sizden daha çok korkuyor fakat tam bunun tersini söylüyordur. Bu bir tür psikolojik davranış biçimidir. Her insanın depreme karşı verdiği tepki farklıdır. Depremden korkmayanın akıl sağlığından endişe etmek gerekir.
Havalar ısındı, birkaç gece parlarda evlerimizin bahçesinde açık havada yatmanın hiç bir sakıncası yoktur. Ama filanca söylemiş, komşum duymuş gibi inandırıcı olmayan sebepler yüzünden korkup panik yapmaya hiç gerek yok.
