Geçtiğimiz aylarda yitirdiğimiz Turhan Selçuk´un bir karikatürü önümde. KALANTOR KILIKLI BİR SAKALLI ADAM, RAHAT BİR KOLTUĞA KURULMUŞ, TETLEFONLA KONUŞUYOR. KARŞISINDAKİNE :?Bu ne cehalet kardeşim, yoksa sen profesör müsün ?? diyordu.
Ülkemiz eğitimin, ilköğretimden üniversiteye, tüm kurumlarıyla düştüğü ilkellik, çağdaş bilimden uzaklık, diplomalı cahillerin iktidar harmanına çalakaşık daldığı beslendiği, kopyacılık ve aşırmacılık kolaylığı, ancak bu kadar anlamlı bir kara mizahla vurgulanırdı.
Ne ekerseniz onu biçerseniz.
Öğrencilerin düştüğü bilgisizlik oranının acınası durumu, eğitim kurumlarının ve öğretim elemanlarının düzeyiyle ölçülür. Bilgili insanı, bilge insan yetiştirir.
Nereye bakarsanız, bakınız.
Politik at gözlüğü takmamışsınız toplumun yüklü bir cahillik, pislik, bilinç ve vicdan birliği, düzensizlik, bananecilik bataklığında çırpındığını görürsünüz. Ölümlerin bir günde unutulduğu, çocukların sır kaybolması, gençlerin intihar ettiği, terör kurbanlarının sadece ateşinin düştüğü ocaklarda ağıtlandığı, şiddetin sıradanlaştığı, şerefsiz ve adaletsiz bir yaşam şekli. Toplum her güne karabasanla uyanıyor.
Her şey dibe vurdu.
Toplumun refah düzeyi, insanın insanca yaşamı, üretim düzeyinin oranı ve üretimin ülke insanlarınca adaletli paylaşımıyla orantılıdır. Şimdilerde, genç nüfusu bir çok ülkeyi kıskandıran ülkemizin, bu dinamik kitleden yararlanmaması, yapılan eğitim ? öğretimin ne kadar çağdışı, ilkel, verimsiz olduğunun göstergesidir. Düzen, istenen ve beklenen iş istihdamını yaratmaktan uzaktır. Üniversite açmayı şirket açmaya benzetmenin bedelini, genç insanlarımız işsizlik, yoksulluk ve acılarla ödüyor.
Ülke dip yaptı.
Bir devletin temeli olan ADALET TERAZİSİNİN dengesinin bozulduğu, bakire kızın elindeki kılıcın hep yoksul ve güçsüzlerin tepesine indiği bir ülkede, sevinçler değil acılar paylaşılır hep.
Hukuk dibe vurdu.
Yarını değil, gelecek yüzyılın eğitim planlamasını yapamayan, günlük çıkarcı politik anlayışın kısırlığında boğulan, bu dışa bağımlı, bağnaz, beyinsel tutsaklığın yönetiminde yarınlar alacakaranlık kuşağında yol almaya çalışır.
Acılara alışan/alıştırılan toplum yarınlarını kuramaz, yüceltemez.
Umut, düş ve hırs kaybolur.
Toplum dibe vurdu.