Bir kişi düşünün;
Kişinin tek liralık birikimi yok! Çünkü hiçbir zaman düzgün bir işi olmamış. Atadan babadan zaten zil.
Kişi, seçimle geldiği bir makam sonucu, 1,5 Milyar doların sahibi olacak!
Kişi, bu hırsızlık parasıyla parti kuracak, emperyalist devletlerle ve yurtiçindeki devlet düşmanlarıyla anlaşacak.
CIA taşeronu cemaati iktidara ortak edecek, Cumhuriyet rejimini dönüştürme faaliyetlerinin içinde bulunacak üstelik kendi gibi düşünmeyenleri hain ilan edecek. Bütün bunları yapmayı da kendisinde ?Hak? olarak görecek?
Bizler, ülkemizin elinden kaymasına, Atatürk´ümüze ve lâik Cumhuriyetimize saldırılmasına, devlet hazinesinin soyulmasına, cehaletin baştacı edilmesine, Türk Milletinin iradesinin çalınmasına, birliğimizin parçalanmasına, kutsal dinimizin seccade şeytanları tarafından sömürülmesine, Türklüğümüze hakaret edilip bizlere Arap Milliyetçiliği dayatılmasına karşı çıkanlar olarak,
direnmek ve doğruyu haykırmak gibi bir hakkımız yok, değil mi?
Bizler bu hakkımızı kullanmaya kalkınca, terörist ilan ediliyoruz ha!
Sırf efendileri istediği için, cübbesini kiraya vermiş Savcı ve Yargıçlar tarafından yıllarca suçsuz yere hapse mahkûm edileceğiz ve susup boyun eğeceğiz ha!
Yok böyle bir dünya, eyy Badem?
Kişi, gençliği boyunca Türk kimliğine düşman olacak!
Kendisini Kürtçü- İslamcı (IŞİD destekçisi) olarak konumlandıracak.
Bu terör örgütlerine, partisindeki konumundan yararlanarak yardım edecek.
Yöresindeki her pis işin içinde olacak!
Sonra aklanmak ve önemli işlerde kullanılmak için partisinin torpiliyle adalet mekanizmasının içine sokulacak.
Geçmişi böylesine karanlık biri, duvarında Atatürk resmi bulunan bir mahkemede, Anayasamızın kendisine verdiği görevleri ve adaleti çiğnemiş bir halde oturacak ve Anayasamızı-Lâik Cumhuriyetimizi-Sosyal Hukuk Devletimizi-demokrasimizi savunan bizler gibi vatanseverleri zindanlara atacak!
Bizlerden de, bu kararlara uyup, boynumuzu bükmemiz istenecek.
Sizler bizi, kumpasa boyun eğip, suçsuz olduğu halde zindana girmeyi kabullenen Genelkurmay Başkanlarına mı benzettiniz?
Değerli Okurlar;
Bizler ömrümüz boyunca hep devletimizin, milletimizin yanında olduk. Namusumuzla dürüstçe bizlere verilen görevimizi yaptık. Türk Milleti bizlere, ?senin hizmetine ihtiyacımız yok? dedi, eyvallah deyip kenara çekildik.
Ama gördük ki bu devlet-millet düşmanları gemi azıya almışlar, işi kalkışmaya kadar götürme hazırlığı içindeler.
Geçen hafta dört gün, Güneydoğu Bölgemizde dolaştım.
Siyaset arkadaşlarımdan aşiret reislerine, Camilerdeki vatandaşlarımızdan kilisedeki vatandaşlarımıza, esnaftan alışveriş merkezlerine kadar yüzlerce insanımızla görüştüm. Ülke genelindeki sıkıntılar aynen bölgede de var.
Suriyeli belası insanları bezdirme noktasına kadar getirmiş.
Esas felaket şu; Bazı kişiler (!) sokakta şunu açıkça konuşur hale gelmiş; ?İstanbul´a gideceğiz. Artık İslam Devletinin kurulması zamanı gelmiş!?
Türkiye´nin MİT Teşkilatı, Emniyet-Genelkurmay İstihbarat birimleri bu olayları görmüyor mu? Yoksa ihanet buralara kadar mı yayıldı?
Bu durum ve şartlar altında bizlerin dinleyeceği, emir olarak kabul edeceği tek kaynak vardır; Atatürk´ün Türk Gençliğine hitabesi.
Lütfen herkes kendine gelsin. Bizler bu vatanda kiracı değiliz. Başka vatan yok!
Bizler ne kara para babalarından, ne devletimizi dolandıranlardan, ne mafya bozuntularından, ne kalemini satanlardan ne de yeğenleri IŞİD militanı olan ve Ankara Garındaki patlamanın sorumluları olan yargı mensuplarından asla korkmayız. Uyan artık HSK! Kimseyle de hesabımızı yarım bırakmayız?
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Bizlerle çalışmak isteyenler, iletişim bilgilerini ve kısa özgeçmişlerini
cobanatesiturkiye@gmail.com e-posta adresine gönderebilirler.
Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Nisan 2019
Rifat Serdaroğlu
