Hangi açıdan bakarsak bakalım bugün. başta parasal sorunlar olmak üzere sosyal hayatın hemen hemen tüm kompartımanlarda var olan hemen hemen tüm sorunlar unutulurken gözler bütünüyle sağlıkla ilgili olarak hastanelere çevrilmiş durumda. Bütün dünyada da yakından izlendiği gibi yaklaşık üç ay önce Çin’de başlayan ve kısa süre içinde dünyayı etkisi altın alan VİRÜS SALGINI nedeniyle milyarlarca insan alarm durumuna geçip virüse yakalanmama telaşı içinde evinde bekliyor.
Virüsle beraber geçen son üç ayı aşkın süreye baktığımızda gerek yazılı gerekse görsel basın olarak virüsten korunma adına üzerinde en çok konuşulan konuların vücut direncinin yüksekliği ile sigara alışkanlığı üzerinde yoğunlaştığını görüyoruz. Özellikle bu salgın hastalığının akciğerlerle ilgili olarak sigara alışkanlığı ile çok bağlantılı olması üzerine uzman doktorlarımızca sigara içilmemesi konusunda ciddi uyarıların yapılmakta olduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz.
Özellikle sigara içme yasağı konusunda bir zamanlar kapalı alanlarda sigara içilmemsi hakkında çıkartılan yasakları hatırlarsak eğer aramızda bu yasaya aykırı olarak, bu yasa yürümez veya faydası olmaz gibi yoğun eleştirileri olan arkadaşlarımız da vardı aramızda ama çok şükür yasa da tuttu, alışanlıklarda azaldı.
Bu gün geldiğimiz noktaya baktığımızda ben inanıyorum ki bu yasayla beraber sigara içiminden vazgeçenlerin şu salgın süresince virüsten çok fazla etkilenmeyecekleri inancını taşıyorum.
Ve bu virüs salgını nedeniyle dünya ülkelerine baktığımızda hemen hemen Türkiye dışında pek çok ülkenin bulaşma sonucunda ihtiyaç olduğunu sonradan öğrendiğimiz yoğun bakım servisleri açısından hazırlıksız yakalandıklarını öğreniyoruz. Baksanıza son açıklanan verilere göre İtalya’daki yoğun bakım yatak sayısı 7100 iken bu rakam 2020 Türkiye olarak 42100 yoğun yatak sayısı olduğunu öğreniyoruz. Bu açıdan baktığımızda 100.000 kişiye düşen yoğun yatak sayısı Almanya için 29.2, İtalya için 12.5, İngiltere için 6.6, Portekiz için 5 olurken bu sayı Türkiye için 43 olmuştur. Gurur duyacağımız önemli bir sayı ile karşı karşıyayız.
Unutmayalım, yaşamımız hepimiz için çok önemli bir kavramdır. Bu gün dünyanın en ileri teknolojisine sahip zengin ülkeler bile ne yazık ki salgın yüzünden meydana gelen ölümlerin önlemini almakta çok zorlandıklarını görüyoruz. Bir taraftan hastaneler kurmaya çalışırken diğer taraftan da yoğun bakım teşkilatlarını tamamlamaya çalışıyorlar. Bu açıdan baktığımda geçmişte bazılarımızın ne gerek vardı şehir hastanelerine, ne gerek vardı bu kadar çok hastaneye gibi çok yüksek sesten dillendirdikleri eleştirilerini hatırladığımda bu gün o eleştirilerin ne kadar haksızca yapıldığını görüyorum.
Bu arada sağlık derken Ediren’den Kars’ kadar hayata geçirilen Aile Hekimliği sistemi ile vatandaşının hemen yanı başında olan bir kurum nedeniyle sağlık sitemimizin daha güçlü hale getirildiğini düşünüyorum. Ve geçen süre içinde de aile hekimlerimizin ciddi anlamda yurttaş sağlığına büyük emek verdiklerini düşünüyorum.
Sonuç olarak sağlık derken belki düne kadar üzerinde fazla durmuyorduk, hatta önemsemiyorduk da ama bu gün işlerin hiç de ummadığımız kadar çok değiştiğini, kişisel önlemlerimizi almazsak eğer sonuçların çok daha üzücü boyutlara gelebileceğini artık iyi gördüğümüzü düşünüyorum. Demem o ki, belki bir çok alanda eksikliklerimiz olabilir ama bu gün başta sağlık çalışanlarımızla beraber kurumsal sağlık tesislerimizin 7/24 hizmete açık olması ve de çok iyi çalıştırılmasıyla iftihar ettiğimizi, ülkem adına çok gururlandırıcı bir fotoğraf olarak görüyorum. Umarım sağlık ordumuzun katkısıyla bu salgın belasından en az zararla çıkar işimize döneriz diyorum.
Virüs salgını nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına sabır, hastalarımızı da acil şifalar diliyorum. Erhan GÖÇMEN 31 Mart 2020
