Frankfurt Goethe Üniversitesi' nde yerbilimleri doktorası yapan Jeofizik mühendisi Profesör Dr. Atilla Uluğ hocam İzmir gazetelerinden Yenigün' de yazdığı makalede Ege Denizi' nde meydana gelen depremleri konu almış.
Atilla Uluğ hocam özetle:
Geçtiğimiz hafta içinde ülkemizin batı illeri depremle yattı, depremle kalktı! 8 Ocak 2013 Salı günü saat 16:16'da merkez üssü Ege Denizi' ndeBozcaada' nın batısında, Limni Adası' nın güneyinde meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem İzmir dahil pek çok ilimizde hissedilmiş ve kamuoyunda ciddi anlamda tedirginlik yaratmıştır. Zaten olası Marmara depremi nedeniyle tedirgin olan bölge halkı bu depremden yaklaşık iki gün önce Saros Körfezi' nde meydana gelen 4.0 büyüklüğündeki depremin etkisi atında bulunmaktaydı. Ayrıca, depremin ilk anlarında merkez üssü ve büyüklüğü sağlıklı bir şekilde bilinemediğinden, herkes bu depremin kendi bölgesinde meydana geldiğini düşünmüştü.
Depremden yaklaşık bir dakika sonra İzmir' in malum semtlerindeki yüksek binalarda oturan dostlarım beni arayarak Çok sallandıklarını, İzmir'de deprem olduğunu söylemişlerdir. Oysa ben o sırada Urla-Zeytinalanı semtinde herhangi bir sarsıntı hissetmediğimden, deprem hakkında bilgi almak üzere internete girmeye çalıştım. Ama tipik bir Türkiye klasiği olarak bütün deprem siteleri kilitlenmiş durumdaydı. Bereket versin, deprem konusuyla ilgili olarak çalıştığımdan, tarafıma otomatik olarak Kandilli Rasathanesi'nden gelen kısa mesaj ve AFAD'dan gelen e-postalar ile deprem hakkında ön bilgileri edindim. Tabii bu arada, bilen, bilmeyen herkes deprem hakkında beyanatlarda bulunarak tam bir bilgi kirliliğine sebep olmuşlardır.
İlerleyen zaman içinde yurt dışı kaynaklı 8 adet deprem sitesinde büyüklük değeri 5,7 ile 6,0 arasında, derinlik değerinin ise 6 km ile 18 km arasında değiştiği görülmüştür. Kandilli Rasathanesi büyüklük olarak 6,2 derinlik olarak 8,4 km ifade ederken, AFAD da büyüklük için gene 6.2, ancak derinlik için 17,81 km verilmiştir.
Bu deprem, Kuzey Anadolu Fayı' nın (KAF) Marmara Denizi' nin güney kıyısından geçerek Bandırma, Çan-Etili, Bayramiç, Tavaklı üzerinden Ege Denizi' ne uzanan Yalova-Truva Fayı üzerinde meydana gelmiştir. Bu, binlerce senedir ürettiği depremler ile Truva antik kentini 9 kez yıkan önemli bir faydır. Nitekim geçen yıl Tavaklı açıklarında büyüklükleri 2,2 ile 4,0 arasında değişen 15 adet deprem bölgenin devam eden aktivitesini göstermektedir. Yani bu deprem öyle birilerinin dediği gibi, ansızın oluşmamıştır diyor.
Antik Kyzikos ( Erdek) ve Antik Truva kentlerini defalarca yer ile bir eden Kuzey Anadolu Fayı` nin ana kollarından birinden başkası olamaz diye düşünüyorum. 12 km uzunluğunda, yaklaşık DKD-BGB doğrultulu, 60º K' e eğimli normal bir fay olan Truva Fayı` nın eski çağlarda Truva kentini 9 kez depremler ile yıkması düşünülemez. Böyle bir fay hattı Truva Fayı` nı da içine alan çok daha uzun bir fay hattının marifeti olsa gerek. Uydulardan alınan manyetik anomali verileri bize yerkabuğunun derinlikleri hakkında çok değerli bilgiler vermektedir. Bu veriler de Yalova-Truva ( hayalet ) Fayı` nın varlığını doğrular niteliktedir.
Yeryüzünde düzenli bir fay kırığı ile özdeşleşmeyen bir faydan söz ediyorum. Ne yazık ki bu tasarımsal fay hattı gerçek ise, o zaman Türkiye' nin en güçlü ve en tehlikeli fay hatlarından biri ile karşı karşıya kalıyoruz demektir. Çınarcık' tan yola çıkıp şöyle bir İmralı Adası` nın kuzeyine uğradıktan sonra Kapıdağ Yarımadası kıstağından karaya çıkan bu hayalet fay hattının uzunluğu yaklaşık 200 km. den fazla ve 7 magnitüdün üzerinde deprem üretme potansiyeli mevcuttur. 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi' nde 7,8 büyüklüğünde deprem üreterek Hersek deltasının batısına kadar kırılan fayın güney-batıya doğru uzantısı üzerinde, yüzlerce yıldır kırılmamış olan Yalova-Çınarcık Açıkları -İmralı Adası kuzeyi Bandırma ve Erdek Körfezleri' ndeki Kapıdağ kıstağını keserek karaya giren Edincik Fayı, Sarıköy Fayı, Biga Çan - Etili Fayları, Truva Fayı çizgiselliğini de üzerinden geçerek Ege Denizi' ne giren ve denizde de devam eden bu fay hattı üzerinde 8 Ocak 2013 tarihinde 6,2 büyüklüğünde Bozcaada depremi meydana geldi. Şimdi neden Truva` nın dokuz katlı bir ören yeri olduğuna da bir açıklama getirmiş olmaktayız. Üzerinde depremler oldukça bu gizli fay hattı kendisini toprağın altında daha fazla saklayamayacak, izini belli ederek haritalardaki yerini alacaktır.
Yeryüzünde düzenli bir fay kırığı ile özdeşleşmeyen bir faydan söz ediyorum. Ne yazık ki bu tasarımsal fay hattı gerçek ise, o zaman Türkiye' nin en güçlü ve en tehlikeli fay hatlarından biri ile karşı karşıya kalıyoruz demektir. Çınarcık' tan yola çıkıp şöyle bir İmralı Adası` nın kuzeyine uğradıktan sonra Kapıdağ Yarımadası kıstağından karaya çıkan bu hayalet fay hattının uzunluğu yaklaşık 200 km. den fazla ve 7 magnitüdün üzerinde deprem üretme potansiyeli mevcuttur. 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi' nde 7,8 büyüklüğünde deprem üreterek Hersek deltasının batısına kadar kırılan fayın güney-batıya doğru uzantısı üzerinde, yüzlerce yıldır kırılmamış olan Yalova-Çınarcık Açıkları -İmralı Adası kuzeyi Bandırma ve Erdek Körfezleri' ndeki Kapıdağ kıstağını keserek karaya giren Edincik Fayı, Sarıköy Fayı, Biga Çan - Etili Fayları, Truva Fayı çizgiselliğini de üzerinden geçerek Ege Denizi' ne giren ve denizde de devam eden bu fay hattı üzerinde 8 Ocak 2013 tarihinde 6,2 büyüklüğünde Bozcaada depremi meydana geldi. Şimdi neden Truva` nın dokuz katlı bir ören yeri olduğuna da bir açıklama getirmiş olmaktayız. Üzerinde depremler oldukça bu gizli fay hattı kendisini toprağın altında daha fazla saklayamayacak, izini belli ederek haritalardaki yerini alacaktır.
