Hedef (GÜNDEM)


ENGEL BEDENLERDE Mİ - YÜREKLERDE Mİ?

ENGEL BEDENLERDE Mİ - YÜREKLERDE Mİ?


Savaşacağım o kadar çok şey var ki….. Karnımı doyurmak için savaşıyorum, çünkü yutmakta zorlanıyorum.

İstediğim bir cismi tutmak için savaşıyorum, çünkü parmaklarım cisimleri kavrayamıyor. Oturmak için savaşıyorum, çünkü dengem bozuluyor. Düşünce kalkmak için savaşıyorum, çünkü hareketlerim kısıtlı. Yürümek için savaşıyorum, çünkü ayaklarımın üstünde duramıyorum. Konuşmak için savaşıyorum, çünkü çene kaslarım ve dilim düzgün çalışmıyor.

Benim savaşımın adı ‘yaşamak . Yaşamak için savaşılır mı demeyin. Ben tam 10 senedir savaşıyorum. Her gün yattığımda, Allah a şükrediyorum: Bu gün de belki bu savaşı kazanamadım, ama yenilmedim de. Ömrümün sonuna kadar da savaşmaya devam edeceğim. Diyor bir engelli kardeşim.

Bir yandan üzülürken bir yandan verdiği savaşa sonsuz saygı duyuyorum. Bu savaşlarında onları yalnız bırakmamak gerektiğini ve ötelemek yerine sağlıklı her bireyin hak ve özgürlüklerini her birine sağlama mecburiyetimiz olduğunu hatırlatmak istiyorum . 90 lı yıllarda %14 ülkemizdeki engelli oranı. Konuşma engelli, %2 üstün zekalı , %2.03 zihinsel engelli ,%14 ortopedik engelli ,%0.06 işitme engelli ,%0.02 görme engelli .Oran bu kadar yüksekken bu engelli insanlarımızın eğitimdeki yerlerini düşündük mü hiç.

Hangisi olması gerektiği gibi eğitim alabiliyor.Bu anlamda oran küçük hem de çok küçük yazık ki.Avrupa da engelli bireylerin tamamı eğitim alma şansına sahipken üzülerek öğreniyoruz ki bizim ülkemizde eğitim şöyle dursun tıkılıp kaldıkları yaşam alanları olan evlerinin dışında hayatlarını idame ettirebilecekleri hiç bir kolaylık sağlanmıyor. Sadece aileleri görüyor ve yaşıyor bütün duyguları çaresiz bir karmaşa içinde.Mücadele edenler bir nebze başarıyor belki varlığını kabul ettirmeyi.Ya sesini duyuramayanlar, duymadıklarımız.

Varlıklarından bile haberdar olmadıklarımız....

Bir hafta engelliler haftası ,konuşuluyor paneller seminerler düzenleniyor göstermelik icraatlar ballandıra ballandıra anlatılıyor ; hafta bitti yapı paydos.Seneye bu haftaya kadar allah kerim.Siz sağ biz selamet komedyası başlıyor. Balık vermeyip balık tutmayı öğretmek için sıvasak kolları, biraz azimli biraz tutarlı olsak çoğunu kazandırırız topluma. Yıllar önce senaryosunu Jaco van Dormael in yazdığı ve yönettiği 8. Gün isimli bir film hala aklımda.

Bir engelli çocuğun sağlıklı bir insanın hayatına kattıkları o kadar güzel anlamlandırılmış ki bir kez daha izleyin sizlerde ve bir ufuk çizgimiz olsun o insanlar için derim.Forrest Gump başka bir örnek .Bizimde onlardan öğreneceğimiz çok şey var. Hayata bir sıfır yenik başlayan engelli dostlarımız vücut dillerini çok mükemmel kullanıyorlar mesela, hiç şahit oldunuz mu bilmem. Kendilerini ifade yetenekleri o kadar takdire şayan ki.Nice başarılara imza atıyorlar kim görüyor duyuyor.

Gözden mi kaçıyor ,görmek mi istemiyoruz yoksa? İğneyle kuyu kazmak deyimini anlamak için bir engellinin hayatından bir kesiti görmek bile yetecek bakmayı bilene... Hem engelli olmaktan kaynaklanan içsel sorunlar, hem de engelsizlerin neden olduğu dışsal sorunlar ve yeni engeller.

Görünürde engelli olmayanların, engellileri göz ardı etmesi yüzünden etraflarına örülen ama görünmeyen duvarlar asıl engeli oluşturuyor. Toplumsal yaşam içerisinde, kamusal alanları herkesin eşit ölçüde kullanım hakkı vardır. Bu hak engelli olanlar için de geçerlidir.

Uygulamada böyle midir ? Tartışılır ; bizler, bugün için engelsiz görünenler, engellilerin kamusal alanları kullanma haklarına ne ölçüde katkıda bulunuyoruz? Bunu sağlıyor muyuz, yoksa onlar için yeni engeller mi oluşturuyoruz. Merdiven koyduğumuz yerlerin yanına rampalar yapıyor muyuz? Çok nadir.

Tekerlekli sandalyeli engellilerin kullanımına telefon kabinleri, WC ler sunabiliyor muyuz? Henüz tek tük ,ya da yok .Kamu binalarında ve toplu ulaşım istasyonlarında asansör bulundurabiliyor muyuz? Varsa da sağlıklı insanların saçma bahanelerle kullanımından onlara fırsat kalıyor mu? Engellileri gerçekten düşünüyor muyuz? 

 

Bir gün (her an) bizim de engelli olabileceğimizi unutuyor muyuz? Sokakta, kaldırımda, alışveriş merkezlerinde hiçbir engelle karşılaşmadan dolaşabilmelerine imkan sağlanmalı. Engellilere yol açalım, önlerine yeni engeller koymayalım ki, zaten varolan engelli halleriyle baş edebilsinler, toplumsal yaşam içerisinde yer alacak özgüvenlerini yitirmesinler. Yol açalım ki, yeteneklerinden, bilgi birikimlerinden, yaşam deneyimlerinden ve potansiyellerinden yararlanabilelim. Engelsizler ve engelliler olarak değil de, tüm toplum olarak hep birlikte varolalım ve zenginleşelim. 

 

Engelsiz bir yaşamı tüm engellilerle birlikte yaşamaya varız diyebiliyor muyuz? Bedensel engelle mücadele edilebilir ,ya gönül gözü...o engelli ise ; ona ne çare...Biraz empati. (Ferda Yalçın)
 
 
  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,29% 0,52
  • EURO

    35,13% 0,13
  • GRAM ALTIN

    2242,99% 0,73
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44