Dolara yatırım yapanlar terörist,
Kredi derecelendirme kuruluşları terörist,
Millet İttifakı terörist,
CHP'li ve İYİ Partili belediyeler terörist,
Anayasa referandumunda "hayır" oyu verenler terörist,
Boğaziçili Üniversitesi'ndeki eylemciler terörist,
Yurt sorununu dile getiren öğrenciler terörist,
Asgari Ücreti beğenmeyenler terörist,
Maalesef hemen hemen her gün Gazetecilerin, öğrencilerin, akademisyenlerin, maaşını beğenmeyen işçilerin terörist ilan edildiği haberleri ile karşılaşıyoruz. Hükümet yetkilileri istiyorki; her yaptıkları beğenilsin alkışlansın. İstiyorlar ki Vatandaş hiç eleştirmesin, olumsuz bir durum söz konusu olduğunda görmesin, duymasın. Ama insanız işte merak ediyoruz, merak edince de sormadan geçemiyoruz.
Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervi bu kadar kısa bir sürede nasıl buharlaşıp eridi, bu dolarlar kimlere satıldı, bu satıştan haksız kazanç sağlayanlar var mı?
“ Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi (Rahip BRUNSON) alamazsınız.”diye açıklamada bulunan Cumhurbaşkanımız ne olduda bu kadar iddialı bir sözün ardından Papaz efendiyi bırakmak zorunda kaldı. Bu can bu bedende olduğu sürece teröristlerle mücadele edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanımız ne oldu da bir anda terörist dediği Papazdan bu kadar çabuk vazgeçti.
Organize suç örgütü kurma suçlamasıyla hüküm giymiş Sedat Peker’in kamuoyunda aylarca gündemde kalmış iddiaları ortada iken; özellikle İçişleri bakanı Süleyman SOYLU ve eski başbakanlardan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan YILDIRIM hakkındaki itiraf niteliğindeki suçlamaları bu kadar açık ve netken hukuki olarak bugüne kadar hangi adımlar atıldı.
Bu ülkede bizzat İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU açıkladı: “Mafyadan aylık 10.000 USD. Rüşvet alan siyasetçi var.” Diye, ortada bizzat İçişleri Bakanının ağzından çıkan bir iddia var. Peki, kim bu siyasetçi, SOYLU bu isimi neden gizliyor. Türkiye’nin en önemli bakanlık koltuğunda oturan SOYLU neden çekiniyor da bu siyasetçinin ismini bir türlü açıklayamıyor. Bir türlü anlamış değilim.
Yine Süleyman Soylunun; Kara para aklama soruşturmaları kapsamında aranan SBK Holding sahibi Sezgin Baran KORKMAZ ile yurt dışına çıkışının hemen öncesinde yapmış olduğu iddia edilen görüşme, Bakan Soylunun Sezgin Baran KORKMAZ’a ait uçağa binerken kamuoyuna yansıyan görüntüleri de fotoğrafının bütününe bakıldığında etik olmayıp, toplum nazarında rahatsızlık yaratmaktadır. Ayrıca Bakanın isminin her taşın altından çıkıyor olması da işin başka bir ilginç yanı.
İşte alt alta sıraladığımızda aklımıza takılan bu ve bunun gibi sorular açık seçik çözüme kavuşturulamadığı sürece ne yazık ki yaşadığımız sıkıntılar artarak devam edecektir. Kendi düşünce ve yaşam tarzını topluma zorla dayatmaya çalışan, kendi vatandaşını sırf kendisi gibi düşünmüyor diye düşman gibi gören siyasetçilerin olduğu bir ülkede toplumsal uzlaşmanın, toplumsal hoşgörünün sağlanması mümkün değildir. Maalesef bugün ülkemizde: Hükümeti desteklemeyen, hükümeti beğenmeyen ya da hükümetin icraatlarını eleştiren herkes birileri tarafından terörist olarak vatan haini ilan ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bitaraf olan bertaraf olur.” Söylemi doğrultusunda bu ülkemizde herkesin AKP li olması bekleniyor. Ha şayet AKP li değilsen zilletsin, vatan haini teröristsinanlayışı ile yönetiliyoruz. Oysa vatandaş olarak tek isteğimiz bizi yöneten idarecilerimizin Hukuk kuralları çerçevesinde Şeffaf bir yönetim sergilemesi. Gerektiğinde hesap soran, gerektiğinde hesap veren tarafsız, adil bir yönetime hepimizin her zamankinden daha çok ihtiyacı var.
arnkrn1907@gmail.comARAN KARAN / 20.11.2021
