Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


GARİBANLAR

GARİBANLAR


Ülkenin vatandaşları üst düzeyde yaşayanlar. Birde gariban olanlar olmak üzere iki bölüme ayrılmış durumda. Bir eli balda, bir eli yağda, yedikleri önünde, yemedikleri araksında olanlar topluluğu var. Bunun yanında evde yiyeceği ekmeği zor bulanlar var. İki gurubun yaşantılarını inceleyelim bakalım karşımıza ne çıkacak. Yalnız bir ziyafette birilerinin bir aylık yiyeceğini çöpe atanlar var. Sıcak, konforlu ev eşyaları ile donanmış lüks dairelerde yaşayanlar. Bir tarafta da soğuk, derme çatma sıvası dahi olmayan gecekondularda yaşam savaşı verenler var. En güzel işlerde çalışanlar var. En piş işle de çalışanlarda var. Üst düzey yaşam sürdürenlerin keyiflerine diyecek yok. Lüks bir yaşam sürdürürlerken, kimseye muhtaç olmadıkları gibi geleceklerinden de eminler. Ayni zamanda maiyetinde garibanları çalıştıranlara da var. Ülkenin ekonomisine katkıda bulunmak için çalışan işçilerin hepsi garibanlardır. Ve bu garibanların çocuklarıdır. İşçisi gariban, amelelik yapan gariban, askerlik yapan gariban, ülkenin yükünü çeken de garibanlar. Küçük yardımlarla bu garibanların sırtına bineriz. Her işi onlara yaptırmaya gayret ederiz.

AKP iktidarında üç defa paralı askerlik yapma kanunu çıkarıldı. Bir şehit anasını oğlunun tabutunun başında ki serzenişini hiçbir zaman unutamayacağım. ?Oğlum 18 bin lirayı bir araya getiremediğim için. Şehit oldun. Beni af et oğlum? serzenişini unutmak mümkün değildir. En son getirilen paralı askerlik ile. Üst düzey yaşam süren ailelerin hepsinin çocukları paralı askerlik yaptı. Hele son çıkarılan paralı askerlik gibisi görülmedi. Diğerlerinde hiç değilse asker ocağına gittiler. Kısa süre eğitim yaptılar. Fakat son çıkarılan paralı askerlikte, banka dekontunu götüren askerlik şubesinden askerliğini yapmıştır terhis belgesini aldı. Garibanlar ne yaptı? Çocuklarını bu vatanın bölünmez bütünlüğünü korumaları için. Ellerine kına yakıp askere gönderdi. Davula zurna ile gönderdiği evlatlarını. Ay yıldızlı al bayrağa sarılı tabutlarla karşıladılar. Bu şehit cenazelerin de bu ailelerin ne kadar yoksul olduklarına şahit olduk. İşte bu garibanların nerede ise %90´nı ailelerine yardım eden. Annesine babasına bakan kişiler olduğuna tanık olduk. Yine bir şehit annesinin yalnız bu olay seneler önce idi. Dul bir anne oğlunun tabutu başında. ? Oğlum aldığın asker maaşını bana gönderiyordun. Onunla geçiniyordum. Şimdi bana kim bakacak? diye gözyaşı döktüğüne de şahit olmuştuk. Babalarının ayağında ayakkabısı olmayanları gördük. Çocuklarının ayakkabısı olmadığını, ayağında yırtık çorap ile babasını tabutuna, ne olduğunu anlamadan bakan çocukları gördük. Bunlar bizim acılarımızı bir kat daha artırmıştır. Bunun yanında milli savunma bakanının şu sözlerine de şahit olduk. ? Bu çocuklar şehit olmuyor. Aileleri şehit maaşı alsın diye intihar ediyorlar? dediğini de duyduk.

Parasının hesabını bilmeyecek kadar mal varlığına sahip olup da daha fazlasına sahip olmak için çabalayanları da gördük. İktidarın yandaşı olan ve milletin a?. Koyacağız diye iş adamı Mehmet Cengiz´i her yerde görür olduk. İktidarın bu millete saygısı olsaydı. Bu iş adamına hiçbir ihale vermezdi. Bu iş adamını millete küfrettiği için cezalandırması gerekirken. Mükâfatlandıran iktidarı da gördük. Bu iş adamı şimdi Artvin de yine karşımıza çıktı. Artvin de ki bir maden ocağının bu iş adamına vermişler. Artvinliler direniyor! Direniyor da nasıl direniyor? Basından öğrendiğimiz kadarı ile kepazeliğin bini bir para. Polis şu kış mevsiminde veriyor üzerlerine tazyikli suyu. Yetmiyor biber gazını. Buda yetmiyor plastik mermiyi, copu, tekmeyi, yumruğu Allah ne verdi ise bütün hınçlarını vatandaştan çıkarıyorlar. Ey polis kardeşlerim! O tekme vurduğunuz sizin ananız sayılır. Yakışıyor mu o kadınlara yaptığınız o hakaretler. Sizler bu gün bu ülkede polislik yaparak evinize ekmek götürebiliyorsanız şunu iyi bilmelisiniz ki. Atatürk sayesindedir!  Oradaki Türk vatandaşlarına Atatürk´ün p??ri demenizi kınıyorum. Gerçi savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar. Vatandaşı bu kadar hırpalamak olmaz. Bilhassa kadınlara yapılan muamele çok yanlış. Bir kadının iki ayağı da kırılmış. Bir vatandaşın gözüne biber gazı fişeği isabet etmiş. Kör olmak ile karşı karşıya imiş. Yazıktır biraz kendinize gelin. Bu olayı neden anlattım. Gariban ile üst düzey yaşam sürdürenlerin arasından ki farkı görmeniz içindir. Üst düzey yaşam sürdürenler geçimlerini böyle sürdürürken. Garibanlar ise! İktidarın kömür, yiyecek, giyecek gibi yardımları ile geçimlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Bu yardımlar yüzünden iktidara oy veriyorlar. Bu oylar sayesinde iktidar olan AKP daha da fazlasını bu garibanlardan almaya çalışıyor. Garibanın oyları ile iktidar olanlar kendileri için her şeyi mubah görüyor. İktidar destekleri ve ihaleleri ile üst düzey yaşam sürdürenleri kendine bağlıyor. Garibanları da kömür, odun, giyecek, yiyecek gibi maddelerle kendine bağlıyor. Birileri sefa sürerken, diğerleri cefa çekiyor. Terörle mücadele başladığında başbakan Ahmet Davutoğlu ? Çocuklarımızı feda etmeye hazırız? demişti. İhale alanların çocuklarını mı feda etmeye hazırdınız? Yoksa odun, kömür, Makarna verdiğiniz garibanları çocukların mı feda etmeye hazırdınız?  18 bin lira bulamadığım için şehit oldun oğlum diyen annenin serzenişi bana değildi. Size idi! Gariban aldığı her türlü yardımın bedelini fazlası ile ödüyor. Evlatlarının şehitliği ile içleri yansa da iktidara karşı. Aldığı yardımın ceremesini çekiyor. İhale alanlarda sefasını sürüyor. Bunun nesrinde adalet var? Neresinde eşitlik var? Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 24 ? 02 ? 2016 Mustafa KOÇAL   

 

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,17% 0,00
  • GRAM ALTIN

    2246,71% 0,16
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44