Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


GEÇMİŞTE BU ÜLKEDE NELER VARMIŞ?

GEÇMİŞTE BU ÜLKEDE NELER VARMIŞ?


 

  Bir önceki yazımda başbakan Ahmet Davutoğlunun Mardin de yaptığı konuşmada. ?2001 senesinden önce Türkiye yolsuzlukların, baskıların ve yasakların olduğu? bir ülke olduğunu söylemişti. Başbakanın bu söyleminden yola çıkarak. Dünkü yazımda yolsuzluklar ve yasaklarla ildiği görüşlerimi söylemiştim. Bu gün baskı üzerinden devam ediyorum. AKP dönemindeki kadar hiçbir dönemde vatandaşa böyle baskı yapıldığı görülmemiştir. Kurumlara, sivil toplum örgütlerine, şirketlere, basına, görsel yayın organlarına devamlı baskı uygulanmadı mı? Ülkenin ordusuna baskı uygulanmıştır. Ergenekon ve balyoz davaları ile ordu baskı altına alınmıştır. Bu davaların ?savcısıyım? denilerek.

Ordunun generalleri aşağılanmıştır. ? Bu generaller ile iyi ki savaşa girmemişiz denilmedi mi? Bu iktidar tarafından yapılmış bir baskı değil midir? Ne oldu sonunda? Kumpas olduğunu kendileri itiraf etmediler mi? İktidarın yanında olamayan şirketlere ikide bir müfettiş göndererek inceleme yaptırılmadı mı? Bu baskı değil midir? Gazetelerin köşe yazarları patrona baskı yapılarak işten attırılmadı mı? İktidarı desteklemeyen TV kanalların kapatılmadı mı? Haber yaptı diye gazeteciler hapse atılmadı mı? Hâkimlere baskı yapılmadı mı? İşte Bülent Arınç yeni açıkladı. ?hâkimler tehdit ediliyor. Talimatla karar veriyorlar? demedi mi? Bundan ala baskı olur mu? Bazı sivil toplum örgütlerine ?sizin işinizi biz yapıyoruz? bir daha iş yaptırmaya gelmeyin denilmedi mi? Hiçbir dönemde sabahın köründe evlere baskın yapılarak gözaltına alınanlar olmadı. Yalnız AKP döneminde bunlar olmuştur. Geçmiş dönemlerde böyle bir olay yaşanmamıştır. Geçmişte baskı vardı diyenler. Önce aynaya bakmalıdırlar. Millette öyle bir korku saldılar ki. Çocuğum işten atılır diye kimse ağzını açamıyor. Çıkarılan iç güvenlik yasası bir baskı vasıtası değil de nedir?

Polis makul şüpheden bir kişiyi, hem yolda durdurup arayabiliyor. Hem de gözaltına alabiliyor. Bu baskı değil de nedir? İktidarın aleyhine konuşanlara vatan haini demek baskı değil midir? Böyle söylenmesinin sebebi başka birisine gözdağı vermektir. Bu da bir baskıdır. Irk ayrımcılığı yapmak demek, o ırka baskıdır. Bu ülkede şimdiye kadar ırk ve mezhep ayrımcılığı yapılmamıştır. Cumhurbaşkanına hakarette dolayı 1.300 kişiye dava açılmış. Bu davalarda 500´ze yakın kişi hapis cezasına çaptırılmış. Isparta valisi kurumlara tamim gönderiyor. Cumhurbaşkanımız hakkında sosyal medyada ?hakaret edenlerin bildirilmesi? diyor. Yağcılık yapıp valinin gözüne girmek isteyen bazı kişiler. Valiye isimler vermişler. Ve bu kişiler hakkında soruşturma açılmış. Bu vatandaşa baskı değil de nedir? Ben şimdiye kadar böyle bir şeye ne şahit oldum. Nede duydum! Vatandaşların fişlenmesi baskı değil de nedir? Engellilere yardım yapılıyor. Bunu alkışlamamak mümkün değil. Fakat seçimlerde mektup yazılıp da ?size maaşı biz bağladık? oyunuzu bize vermezseniz maaşınız kesilir demek baskı değil midir? Köylülere köyünüzde çok borçlu var. Biz iktidardan gidersek bu borçları tahsil ederler. Biz sizin borçlarınızı erteliyoruz demek baskı değil midir?  AKP döneminde vatandaşa her türlü baskı yapılmıştır. Baskı ile millet sindirilmiş ve korkutulmuştur.

Baskı yüzünden ülke maddi ve manevi zarara uğratılmıştır. Ergenekon ve balyoz davalarında gizli tanıklara maddi yardım edilmiştir. Her türlü imkân tanınmıştır. Bu imkânların hepsi maddiyatta dayalıdır. Ergenekon ve balyoz davası sanıklar berat ettikten sonra. Haklı olarak tazminat davası açtılar. Her birinin 500 binden aşağı tazminat alanı yok.

Bu para kimin parası? Bu milletin parası bu milletin parası bunlara neden veriliyor? İktidarın ordu üzerinde baskı kurmasının ürünü değil mi? Şimdi yine ordu personel ile ilgili fuhuş ve casusluk davası da çöktü. Bunlara da tazminat ödenecek. Hem ordumuz manevi olarak yıpratıldı. Hem de tazminatlarla maddi zarara uğranılmıştır. Bu Ergenekon davalarından önce hâkimlerin hatalı karar vermeleri durumunda. Haksızlığa uğrayan kişi tazminat davası açtığında, mahkeme tazminat ödenmesine karar verdiğinde. Bu parayı hâkimler ödüyordu. Bu kanunu AKP değiştirdi. Böyle tazminat ödenmesi durumlarında bu tazminatı devletin ödemesi şeklinde kanunu değiştirdiler. Bu kanunun değiştirilmesinin nedeni? Şimdi anlaşılıyor. Bülent Arınç ? hâkimler tehdit ediliyor.

Talimatla karar veriliyor? diyor.  O kanunu neden değiştirildiği böylelikler ortaya çıkmış oluyor. Şayet hatalı kararlarda hâkimlere tazminat ödüyor olsaydı. Hâkimler daha adil karar verirlerdi. Çünkü işin sonunda tazminat kendilerine ödetildiği için. Adil karar vermeye çalışırlardı. Şimdi ise iktidar nasıl karar verilmesini istiyorsa öyle kara verildiğini Bülent Bey söylüyor. Geçmişte bu ülkede yolsuzluklar, yasaklar ve baskı vardı. Demek haksızlık ve adaletsizliktir. Bu konuda kimse ?geçmişte bunlar vardı? diyemez. Bu dönem içinde ?yolsuzluk, yasak ve baskı yok? diyemez. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 09 -02- 2016 Mustafa KOÇAL

 

  • BIST 100

    8794,79%0,88
  • DOLAR

    32,34% 0,18
  • EURO

    35,08% -0,25
  • GRAM ALTIN

    2237,19% -0,27
  • Ç. ALTIN

    3955,10% 0,13
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44