Bize bırakılanları unutalım çünkü elimizde bir şey kalmadı. Bacası tüten fabrikalarımızın hepsi satıldı. En az 30 milyon kişinin çalıştığı iki sektörü bitirdik. Pancar ve tütün sektörü. Yeraltı milli servetlerimizi de yabancı firmalara çıkartıyoruz. Böylelikle de gelecek nesirlerimize bir şey bırakamıyoruz. Ancak borç bırakacağımız aşikârdır.
Şu an Kamunun dış borcu 693 milyar. Devletin borcu 473 milyar. Bu borcun ödenmesi çok zor. Borcun ödenebilmesi için. İhracat yapmamız gerekir. Aynı zamanda ithalat yapmamamız gerekir. İthalat yapmamamız mümkün değil. Hiçbir şey ithal yapmayalım desek. Tarım ürünlerini ithal ediyoruz. Yunanistan’dan daha yeni pirinç ve pamuk ithal ettik.
Onu için bu borcu ödenmemiz çok zor. Gelecek nesillere ancak katmerli borç bırakabileceğiz. Borç ödenebilir. Hali hazırdaki borç belli. Fakat birde görünmeyen borçlar var. Nedir bu görünmeyen borç. Yap işlet modeli ile yapılanların. Hepsine garanti verilmiş. Köprüler, tünel, hava meydanları, karayolları ve şehir hastaneleri. Bunları hepsine garanti verilmiş.
Şimdiye kadar hiç birisinin garanti verilen rakamlar tutturulamadı. Seneler geçtikçe bunlara ödenecek garanti borç artacaktır. Şimdi birde Çanakkale ye yapılan köprü var. Bu köprüye de garanti geçiş verilmiş. Bir akademisyen verilen garantiyi incelemiş. Bu verilen garanti geçisin tutturulması mümkün değil diyor. Hazırdaki borç belli bu gelecek nesillere sarkacaktır. Birde yap işlet modeli ile yapılanlara verilen garantiler var. Bu borç senelerce devam edecektir.
Hem de artarak devam edecektir. Diyelim ki iktidar değişti. Bu garanti geçişleri kabul etmiyorum dedi. Bu garanti geçişin anlaşması İngiliz kanunlarına göre yapılmış. Yani bu garanti geçiş ödemesinden kurtulmanın mümkünü yok. Gelecek nesiller bu borcu ödemek mecburiyetinde. Pekiyi bu gelecek nesil nasıl ödeyecek. Yer altı milli servetlerimizde elimizden çıkarılıyor.
Altını biz kendimiz çıkaramıyorsak. Bırakalım arkadan gelen nesil çıkarsın demiyoruz. Yabancı şirketlere altını çıkartıyoruz. Gelecek nesillere ancak borç bırakacağımız aşikardır. Borcu ödemeleri için gelecek nesillerin teknolojiyi kullanarak bazı şeyler yapmaları gerekecektir. Çünkü milli servet diye bir şey bırakamayacağız. Şimdilik elimizde bir borumuz var. Boru kullanarak bazı şeyler yapa bilerler. Tabi bu aralarda boruda yabancılara kaptırmazsak.
Belki gelecek nesil milli tohuma döner. Tarım alanlarını geliştirebilirler. Fakat bundan da emin olamıyorum. Tarım alanlarımızda kalmadı. Bizler bugün her alanda sıkıntı çekiyoruz. Elimizdeki bazı şeyleri kullanarak. İdare etmeye çalışıyoruz. Gelecek neslin böyle bir şansıda olmayacak. Bu ülkenin ne tarım alanlarının kıymetini bildik. Ne yer üstü milli servetlerimizin kıymetini bildik. Nede yer altı milli servetlerimizin kıymetini bildik. Allah bizden sonra gelecek neslin yardımcısı olsun. Bizleri af ederler mi? Orasını bilemem. Her şeyi har bulup harman savurmuşlarda diyebilirler. Onun vebali de ülkeyi bu duruma getirenlere ait olacaktır. Gelecek nesiler dört başı mahmur bir ülke bırakamayacağımız için. Bizi af etsinler. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MMUTLU TÜRKÜM DYENE!
