Havai fişek faciası. Adapazarı da ki bu havai fişek fabrikası üç defa yer değiştirmiş. Bundan önceki olaylarda fabrika sahibi suçu işçiler yüklemek için. Mahkemeye vermiş. Hayatını kaybeden işçiye tazminat davası açmış. Demek ki patronluk böyle bir şey. Şimdi gelelim facia olayına. Patlama olmuş her taraf cehenneme dönmüş. Bazı iççilerden haber alınamamış. İçişleri bakanı olay yerinde. “Mart ayında denetim yapıldı” diyor. Biz bu denetim yapıldı. Söylemini bir yerden de hatırlıyoruz. Soma kömür ocağında meydana gelen faciadan sonrada aynı şey söylenmişti. Şimdi yine aynı şey söyleniyor. Fabrika sahibini kurtarmanın yoldur bu söylem. Kamuoyunda reaksiyonu önlemek için söylenecek ilk söz denetim yapılmıştı demektir. Fabrika sahibine destek vermek için. Müsiad başkanı yemek ziyafeti veriyor. Böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum. Her taraf cehenneme dönmüş. Millet panik içerisinde fabrikada çalışan işçilerin yakınları olay yerine koşmuş. Bazı işçilerden haber alınamamış. Hayatını kaybedenler olmuş. Yaralılar var. Bey efendi fabrika sahibine destek olmak için. Yemek ziyafeti veriyor. İşte ülkemizde işçilere ve insanlara verilen değerin ne demek olduğunu gösteren bir olayı gördük. Zengindi fakiri sevmez yanarsın insafa gelmez diye bir deyim vardır. Fabrika sahibi yine işçileri suçluyor. Sen patron olarak o işçilerin can güvenliğini sağlamak mecburiyetindesin. Çünkü o işçilerin sırtından para kazanıyorsun. Bu kazada hayatlarını kaybedenlere Allah rahmet eylesin. Ailelerine sabırlar versin. Yaralılara acil şifalar versin. İki gün sonra Patlamayan havai fişekleri imha etmek için. Başka bir yere taşıma işlemi yapılıyor. Bu patlamayan havai fişekler yerinde neden imha edilmedi? Taşıma işlemi gerçekleşirken ikinci bir facia yaşandı. Taşıyan araçtaki imhaya götürülen havai fişekler patladı. Üç askerimiz şehit oldu. Özel bir şirketin işinde askerin ne işi var? Bu askerlerin oraya neden götürüldüğü içişleri bakanına soruluyor. “Bu askerler patlayıcı konusunda uzman oldukları için getirdik” diyor. Özel bir şirketin işinde askerler kullanılamaz. Bu şehit olan üç askerin hesabını kim verecek? Bu şehit olan askerlerin aileleri mahkemeye verirse ne olacak? Bu havai fişek üretimi yapan fabrikanın elinde patlayıcı konusun da uzman olan elemanı olması gerekmez mi? Demek oluyor ki? Fabrikada böyle uzman yokmuş ki? Askerler getirilmiş. Patlamamış havai fişeklerin başka bir yere götürüp imha edilmesi yanlıştır. Çünkü enkazın üzerine köpük sıkılmıştır. Hava ile teması kesilmiştir. Hava ile teması kesildiği için patlama önlenmiş. Fakat içerideki yangın tam sönmemiş. Fabrikanın patlayıcı uzmanları olsaydı. Bu havai fişeklerin ne kadar zaman içerisinde patlama ihtimali olacağını bilirdi. Emniyet birimlerinde de patlayıcı uzmanları var. Sokaklara konan patlayıcıları onla yerinde imha ediyor. Askerlerin özel şirketlerde kullanılması yanlıştır. Olmaması gerekirdi. Bu havai fişek fabrikasının sahibi çok hatırlı birisi. Demek ki? Çünkü olaydan hemen sonra cumhurbaşkanı dahi kendisini arıyor. Bu fabrikada üç defa olay olmuş. Fabrika yerini üç defa değiştirmiş. Böyle fabrikaların kuruluşunda bazı kuralların olması gerekir. En önemli olanda patlayıcı uzmanlarının olmasıdır. Bu fabrikada böyle bir ekibin olmadığı yaşanan olaylardan bellidir. Mart ayında denetimi yapıldı ise. Denetim raporunu açıklasınlar. Bu şehit olan üç askerin sorumlusu kim olacaktır. Saygılarımla.
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne utlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
25- 07 -2020 Mustafa KOÇAL
