Başlığı okuduğunuzda merak ettiğinizi biliyorum. Biz yerli ve miliyiz muhalefeti de yerli ve milli yapacağız diyorlar. Aha yerlilik ve millilik böyle olur. Türkiye Afrika da tarım alanları kiralamış. Bu haberi duyunca kulaklarıma inanamadım. Türkiye de tarım alanı kalmadı da mı? Afrika da tarım olanı kiralandı? Hâlbuki tarım alanları boş duruyor, ekilmiyor. Tarım alanlarını eken %6-7 çiftçi kaldı. Bunlarda borçları yüzünden tarımdan kopmak üzereler. Çünkü Traktörleri icra tarafında ellerinde alınıyor. Tarım kredi kooperatiflerine borçlarını ödeyememişler. Bu %6-7kesimide tarımdan kopmak üzere. Çiftçinin birisi bizi oraya göndersinler biz orada bu işi yapalım diyor. Bunun milliyetçilikle yerlilikle bağdaşan bir yanı var mı? Bu %6-7 kesim borcumuzu silin demiyor. Borçlarının yapılandırılmasını istiyorlar. Holdinglerin, büyük şirketlerin borçları siline biliniyor da bunların borçları neden yapılandırılamıyor? Bu çiftçiler ne üretimi yapacaklar? Bu Afrika da kiralanan tarım alanlarında bizim çiftçimizin ürettiği ürünler üretildiğinde? Bizim çiftçimizin ürettiği ürün ne olacak? Yerliyiz, milliyiz deniliyorsa bu olaydan vazgeçilmelidir. İkinci bir konu orman yangınlarda kullanılmak üzere uçak kiralama ihalesi açılıyor. Yakın zaman kadar bu orman yangınlarını söndürme işlemini. Türk hava kurumu (THK) yapıyordu. Bu uçak kiralama ihalesine THK sokulmuyor. Bakana bir gazeteci bu görev neden THK’na verilmiyor? Diye sorduğunda! “Personelim onların uçaklarında uçmak istemiyor” diyor. Ben buna inanmıyorum. Bir pilot uçak ayırmaz. Bu orman yangınlarını söndürmek için. Yapılan ihaleye THK alınmıyor. İllaki Yabancı olacak. Nedir bu yabancı hayranlığı? Şimdi olayı okudunuz. Ben hayret ki ne hayret diye başlığı neden koyduğumu anladınız mı? Biz canlarımız dururken cananları besliyoruz. Biz canlarımız dururken cananlarımıza yardım ediyoruz. Ben bu yerliliği de bu milliliği de anlamış değilim. Ya biz yerliliği ve milliliği yanlış biliyoruz. Yada hiç bunları bilmiyoruz. Kendi vatandaşımız sıkıntı içerisinde iken. Yabancı ülkelere hibe olarak yardım ediyoruz. İki ay önce Somali’nin IMF ye olan 3 milyon 500 bin dolar borcunu ödedik. Tunus’a hibe gönderdik. Kendi vatandaşımız hiç mi düşünülmüyor? Yine üç ülkeye hibe gönderileceği açıklandı. Binlerce vatandaşımız sıkıntı içerisinde iken. Başka ülkelere hibe göndermek neyin nesidir? Bu yardımlarla kaybolan itibarı kurtarmak için mi yapılıyor? Kendi vatandaşımızın itibarı ne olacak? Başkaları itibar kazandırmaz. Kendi vatandaşımız itibar kazandırır. Böyle sağa sola yardım yaparak. Birleşmiş milletlerin gözüne girmeye çalışıldığı aşikârdır. Desinler demek için bunlar yapılıyorsa? Başkasının söyledikleri itibar kazandırmaz. İtibar kazandıracak ancak kendi vatandaşımızdır. Peygamber efendimiz “komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir” diye buyurmuştur. Sefalet içersin de yaşayanlar bizim vatandaşımız değil mi? Bizim komşumuz değil mi? Kendi vatandaşımız çöplerin içerisinden ekmek toplamaya çalışırken. Çok zaman aç yatarken. Yabancı ülkelere yardım edilmesi. Peygamber efendimizin söylemi ile bağdaşan bir tarafı var mı? Yardım yapmak güzel bir şeydir. Amma layıkıyla yapılırsa. Bizde yaygın bir söylem vardır. Önce can sonra canan denir. Bizde tam tersi oluyor. Önce canan sonra can oluyor. Böyle olaylar milletin vatan millet sevgisini etkilemektir. Ülkeden kaçmaya çalışanların oranı gün geçtikçe artıyor. Bu ülke hepimizin. Bu gemi batarsa hep birlikte batarız. Allah ülkemizi her türlü kazadan beladan korusun. Şu lanet virüsten ülkemizi kurtarsın. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 09-01-2021 Mustafa KOÇAL
