Tutturdum bir yol, giderim.
Küçük kentimin dar sokaklarında, kimsesiz yaşlı sokaklarda, insan sesine hasret terkedilmiş sokaklarda, anılarla yaşayan taşlı yollarda, pisliğin özgürlüğünde, poyrazın denizin mavisine koşturduğu incecik, upuzun yollarda...
Yüreğimde sevgi çiçekleri.
X X X
Hakan Tabakan’ın şiiri kulaklarımda::
"Demir döven ustam
tak tak taka tak
ustam demir döver
asılırdı körüğe
ateşböcekleri savrulurdu
meğer ilkbahar gelmişmiş
çiçekler açmışmış
sesini duydumdu yağmurun
kokusunu toprağın
ateşböceklerinde kainat
hem ben ne bilirim hayat
bir başka zamana göçer gideriz
yolcuyum.
Tak tak taka tak
demir döverdi ustam
ben ateşböcekleriyle gittim."
X X X
Tutturdum bir yol, giderim.
Sol yanım deniz, sağ yanım zakkum.
Deniz ne kadar aç mavi, sessiz ve martısız.
Zakkumlar da o kadar renk delisi.
Alın koyusu, yeşilin karası, pembenin çingenesi, morun tutkunu.
İnsanlar da dökülmüş rıhtıma.
Sakinliğin içinde, hepsinin yüreğinde bir kızıl fırtına var sanki, suskun, tedirgin ve bilinmez.
X X X
Tutturdum bir yol, giderim.
Sokaklarda kendimi ararım.
İnsan suretleri oradadır. Birbirine benzemeyen insanlar. Konuşmaları, düşünceleri, gülmeleri, davranışları, yürümeleri birbirine benzemeyen insanlar. Gözlerin dilsiz muhabbetinde, birbirine saygılı, sevinç ve acıların paylaşıldığı küçük sokaklar...
Çocuk sesleri.
Çocuk parkının üst yamacında, unutulmuş bir cılız çınarın dibinde mola veriyorum. Ve hayret ediyorum. Çocukluğumdan hiçbir anı, hiçbir iz kalmamış sokaklar, yamaçlar, yollar, yollar. Benim kentim bana yabancı olmuş.
Hüzün büyüyor içinde.