Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


HER ŞEYİN UCU MENFAAT DAYANIYOR

HER ŞEYİN UCU MENFAAT DAYANIYOR


CHP genel başkanına hükümet kurma görevi verilmedi. Teamüllere göre verilmesi gerekiyordu. Neden verilmemiş? Beş tepenin yolunu bilmiyormuş. Ak sarayı eleştirmiş. Bunlar kişiler sorunlardır. Devleti yönetenler kişiler sorunlar ile devletin sorunlarını birbirinden ayırmalıdırlar. Bilhassatepede olan yöneticiler. Ayrıştırıcı değil birleştirici olmalıdır.  ?Mesele vatan meselesi ise gerisi teferruattır? diyeceksiniz.  Kişisel meseleler yüzünden hükümet kurma görevi vermeyeceksiniz.  Bu mesele vatan meselesi ise gerisi teferruattır söylemini değiştirmek gerek. Mesele menfaatse gerisi teferruattır diye değiştirilmesi daha doğru olacaktır. ?Sen beş tepenin yolunu bilmiyorsan ben sana bu görevi neye vereyim? derseniz. Ülke menfaati bir kenara atılmış demektir. Devletin en üst makamındaki kişi olarak siz görevi verin. Gelmezse! O zaman gelmez ise yerden göğe kadar haklı olursunuz. Şayet görevi almaya gelirse. ?Büyük lokma ye amma büyük söz söyleme? dersiniz. Ve haklı durumda olursunuz. Kılıçtaroğluna çok ağır sözler söylendi.Cibilliyetsiz denildi! Mezhebi sorgulandı! Bu kişi bunları unutup sizden görev istiyor ise. Bu davranışı mesela memleket meselesi ise gerisi teferruattı sözünü ciddi anlamda söylüyor demektir. Şayet görev verilip tekabul etmeseydi.  Böyle bir söz söylemeye hakkı olmazdı.  Bu ortamda erken seçime gitmek hem ekonomik açıdan, hem de asayiş açısından doğru değildir. ?40 gün koalisyon kurmaya çalıştım. Bir netice alamadım ivedilikle görevi iade edeceğim? derseniz. Bu söylemde samimiyetsizlik olduğu gayet açıktır. Hani mesele memleket meselesi ise gerisi teferruattı? Nerede kaldı bu söylem? Resmen milleti oyaladınız. Sürenin dolmasına 5 gün kalana kadar görevi elinizde tuttunuz. İstikşare görüşmeleri diye bir söz atıldı ortay. Ne anlama geldiği de çok açık belli değil. Ben araştırdım tanıma, hakkında bilgi edinme diyor. Siz CHP´yi bu kadar zamandan beri tanıyamamışsanız siyaseti bırakın.  Şimdi bir söylem atıldı ortaya. Biz tek başımıza iktidarolamadık istikrar bozuldu deniyor. Sizin için istikrar vardı.Fakat başkaları için istikrar yoktu. Tabii ki size göre istikrar vardı. Çünkü ülkeyi siz yönetiyordunuz. Hiç yoğurdum ekşi diyeni gördünüz mü? Senelerce milli iradeye saygıdan bahsettiler. Eleştirenleri milli iradeye saygısızlıkla suçladılar. Şimdi kendileri milli iradeye saygı göstermiyorlar. % 60 seçmen milli irade olmuyor. Siz tek başınıza iktidar olduğunuzda sizin aldığınız oy milli iradenin oyu oluyor. Artık bu ülkede her şeyin ucunun menfaate dayandığı açıkça ortaya çıkmıştır. Erken seçime gidilmesinin sebebi de menfaatten başka bir şey değildir. Şayet menfaate dayanmamış olsaydı. Mutlaka koalisyon kurulurdu. Koalisyonun kurulmayacağı daha baştan belli idi. Çünkü AKP yöneticileri bizim iktidarda olmamız lazım diye. Baştan itibaren bunu söylüyorlardı. Bu söylemler doğrultusunda yaptıkları plana göre hareket ettiler. Kendilerinin başkanlığında seçim hükümeti kuruyorlar. Kiminle birlikte kuruyorlar bu seçim hükümetini? Bakın kimle kuruyorlar. Her seçimde AKP kendisine bir düşman yaratmıştır. Önce Ergene koncular ve balyozcular düşman ilan edildi. Muhalefetin de örgütle iş birliği yaptığını dillendirdiler. Sonra cemaat düşman ilan edildi. Yine muhalefetin örgütle iş birliği yaptığını söylemeyi ihmal etmediler. Her seçimde bir düşman var. Bunu perçinleştirmek içinde muhalefetin örgütle iş birliği yaptığını ihmal etmediler. Çünkü milliyetçi oylar için. Muhalefetin örgütle iş birliğini yaptığının söylenmesi gerekiyordu. Bu dönemlerde de örgütle kendileri gizli görüşmeler yapıyorlardı. Hatta bir seçimde Bülent Arınç şöyle demişti.  ?Bize örgütle görüşüyorlar diyorlar. Biz örgütler görüşecek şerefsizlerden değiliz. Şimdi bana mı inanacaksınız. Yoksa bunu söyleyenlere mi? demişti. Bu seçimde düşman örgüt ilan edildi. Bunun bedelini de askerlerimiz ve polislerimiz ödüyor. İşte şimdi seçim hükümetini düşman ilan ettikleri örgütün temsilcileri ile kuruyorlar.  Mesele menfaat ise gerisi teferruattır. Hayırlı olsun demekten başka bir çaremiz yok. Şu söylemi bundan sonra her yazımda mutlaka dile getireceğim. 10 Ağustos da cumhurbaşkanı seçmeyip te başkan seçseydik. Bu gün bu olaylar olmazdı. Sözün sahibi sağlık bakanı Müezzinoğlu. Bu gün kamu güvenliğini sağlayamayan hükümet, seçim ve sandık güvenliğini nasıl sağlayacak. Bu bir muammadır. Allah korusun ülkeyi iç savaşa götürecek bir seçim dahi olabilir. Çok amma çok riskli bir seçime doğru adım adım gidiyoruz. Bindik alamete gidiyoruz kıyamete Allah sonumuzu hayır eyleye. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!  27 ? 08 ? 2015 Mustafa KOÇAL

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,17% 0,00
  • GRAM ALTIN

    2246,71% 0,16
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44