Nasrettin Hoca, pazarda zeytin satıyormuş.
İki-üç sokak ileride oturan çok az tanıdığı bir kadın gelmiş.
Kadın: “Zeytinin iyi mi?”
Hoca: “Tadına bak!”
Kadın: “Ben oruçluyum.”
Hoca: “Madem oruçlusun, zeytini al git, parasını sonra ver.”
Sonra hocanın birdenbire aklına gelmiş. Ramazan değilmiş çünkü.
Hoca: “Tuttuğun oruç, ne orucu ki?”
Kadın: “Üç yıl önceden borcum vardı da onları tutuyorum.”
Hoca, tam zeytinleri verirken, vazgeçmiş.
Kadın: “Biraz önce al-git dedin. Ne oldu da vazgeçtin hoca?”
Hoca: “Git anam, git! Allah’a olan borcunu üç yılda veriyorsan, bizim borcu ne zaman getirirsin kim bilir?”