İş dünyasını temsil eden örgütlerin bir kısmı ( TOBB-TÜSİAD- TİM- MÜSİAD-TÜMSİAD-ASKON-TÜRSAB-TMB-TÜROFED-TÜRKONFED) , Cumhurbaşkanlığı adayı beklentilerine yönelik yaptıkları istişare (danışma) toplantısında Başbakan Erdoğan’a;
“Huzur ve istikrarın devam etmesini istiyoruz. Başbakan olarak kalsanız da, Çankaya Köşküne çıksanız da, kararınıza saygılıyız” diyerek desteklerini verdiler!
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Rifat ’ın ev sahipliğinde yapılan toplantıda Erdoğan’a Kayseri yemekleri ikram edildi. Erdoğan’ın önüne; Kayseri mantısı, sucuk içi pastırma, bazlama, fırın ağzı ve nevzine kondu.
Erdoğan toplantıdan ayrıldıktan sonra tüm katılımcılar adına TOBB Başkanı şu açıklamayı yaptı;
“Seçim sonunda ülkemizde huzurun sağlanmasını arzu ediyoruz. Huzur bulalım ki iş dünyası olarak işimize odaklanalım. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkeler üzerinde hareket edilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz…”
Hisarcıklıoğlu Rifat bu açıklamayı yaparken, iş dünyasının başkanları onun yanında Menemen Testisi gibi dizilmişler, kafalarını sallayarak onu doğruluyorlardı!
Hisarcıklıoğlu Rifat ve yanındakilerin bir saat ara ile verdikleri iki beyanı tekrar okursanız, Türkiye’nin içinde bulunduğu en büyük problemi net olarak görürsünüz. Bu problemin adı, “OMURGASIZLIKTIR.”
Ülke meseleleri, demokrasi, hukuk devleti, kişi hak ve özgürlükleri, katılımcılık, tarih ve dış politika konularında fikri olmayanların kendi seçtikleri kişinin,
devlet gücünü başlarında sopa olarak sallamasına ses çıkaramayan korkakların, Türk Milletinin gözüne baka-baka yalan söylemelerinin adıdır, OMURGASIZLIK…
Beraberce bu iki açıklamayı irdeleyelim;
Erdoğan’ın yanında yapılan birinci açıklamada, “Huzur ve istikrarın devamını istiyoruz” diyerek Türkiye’de huzurun, istikrarın var olduğunu kabul ediyorlar. Ayrıca, sanki bu makamlar babalarının malı imiş gibi, Türk Milleti adına karar verme yetkileri varmış gibi Erdoğan’a “İster Başbakan ol, ister Cumhurbaşkanı ol, hepsi senin nasılsa” diyecek kadar terbiye dışı davranabiliyorlar!
Erdoğan ayrıldıktan sonra ise aynı kişiler; “Seçim sonunda ülkemizde huzurun sağlanmasını arzu ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkeler üzerinde hareket edilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz” dediler…
-Hani ilk açıklamanızda ülkede var olan huzur ve istikrarın devamını istiyordunuz? Eğer ülkede huzur-istikrar varsa, ikinci açıklamada niçin ülkede huzur ve istikrarın sağlanmasını istiyorsunuz? Sizler Türk Milletini salak mı zannediyorsunuz? Türk Milletini kendiniz gibi cahil, bir şeyden anlamayan bir sürü olarak mı görüyorsunuz?
-İlkeler üzerinden hareket edelim diyorsunuz. Nedir sizin ilkeleriniz?
*Türk Devletinin başına geçecek kişinin dürüst ve saygın olması sizin için önemli bir ilke midir?
*Hırsızlığa-Yolsuzluğa-Rüşvete bulaşmış, hakkında kalpazanlık dâhil birçok dosyası bulunan ve dokunulmazlık zırhının arkasına saklanmaktan utanmayan birinin Türk Devletinin başına geçmesi, sizler için önemli bir ilke midir?
*Dört Bakanı Yolsuzluk-Hırsızlık-Rüşvet sebebiyle istifa etmiş ve bunlar hakkında kurulacak TBMM Soruşturma Komisyonunu bilerek ve isteyerek engelleyen birinin, Türk Devletinin başına geçmesi, sizin hangi ilkenize uyar?
*Yargıçları-Polisleri hallaç pamuğu gibi atıp, hırsızlıklarını örtmek için Hukuk Devletinin köküne kibrit suyu döken birinin Türk Devletinin başına geçmesi, sizin ilkelerinize tıpa-tıp uyar mı?
*Cemaat ve Tarikatları, devletin en hassas birimlerine bilerek sokarak “Lâik Devlet” ilkesini yerle bir eden ve şimdi sorumlusu kendi değilmiş gibi “Çok safız, aldatılmışız” diyen birinin Türk Devletinin başına geçmesi sizin için ilkeli bir davranış mıdır?
*54 bin insanımızın hayatını, Türk Milletinin 400 Milyar Dolarını ve çocuklarımızın geleceğini çalan uyuşturucu kaçakçısı bir çetenin, Türk Devleti ile muhatap yapılması için, cani Öcalan ile pazarlık yapan birinin Türk Devletinin başına geçmesi sizin için ilkeli bir durum mudur?
Bakın, altı boşalmış Türk Milleti nezdinde saygınlığı kalmamış Başkanlar;
-İlkeden bahsedecek kişinin önce kendi ilkeli davranmalıdır. Bir saat ara ile aynı konuda farklı şeyler söyleyenler ilkeli kişiler olamazlar.
-Kendi vicdanına ve Türk Milletine hesap veremeyen sadaka dolandırıcılarından korkan ve ona biat edenler, asla ilkeden bahsedemezler.
-Üç kuruş para için, haram havuzu oluşturan, Türk Milletini a..na koyacağız diyen sapıkları hala bünyesinde tutan başkanlar, ilkeli olmaktan bahsedemezler.
Toparlanın gelin de ben size nasıl “İLKELİ İNSAN” olunurmuş göstereyim. Korkmayın gelin, gelin…
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Haziran 2014
Rifat Serdaroğlu
