Her şeyi kirletiyorlar.
Toprağı, havayı, suyu… İnsanı da.
Her şeyi zehirliyorlar.
KATİL SÜRÜSÜ.
Sanki dünyayı, insanlığı yok etmekle görevli titan her biri.
Düşünce, söylem ve eylemleriyle doğayı ve insanlığı yavaş yavaş öldürüyorlar.
Kötülük tohumları, kin ve nefret tohumları ekiyorlar insanların bilinçlerine, yüreklerine. Zehirli rüzgârlarıyla güzelim, yaşanası dünyamızı cehenneme çeviriyorlar.
X X X
Bu düzen mikropları, bu kötücül insanlar, insanlığın yerleşik düzene geçmesi ve mülkiyet hırsızlığının başlaması ile peydahlandılar.
Bunlara taaa o zamandan bu yana BARBARLAR deniyor.
Barbarlar, var olan her güzel şeye saldıran, güzellikleri yok eden insanlardır.
X X X
Eskiden, çok eskiden, yerleşik toplumların yarattığı değerlere, zenginliklere, göçebe toplumlar saldırır, kentin insanlarını öldürür, elde avuçta ne varsa yağma ederlerdi. Kent insanları, bu dışarıdan gelen, savaşçı, acımasız, yağmacı katillere BARBAR adını verir.
O günlerden bu yana, doğanın madensel zenginliğine, insanın yarattığı güzelliklere saldıran, yağmalayan, hazıra konmaya bayılan bu hırsızlara da barbar diyorlar.
X X X
Barbar, ürettiği ile yetinmez.
Üretmeyi de pek sevmez.
Var olanı ve üretileni yağmalamayı sever.
Güçsüzün elindekini almaya bayılır.
Hazıra konmak en sevdiği iş.
Barbarda doğaya ve insana saygı yoktur, o kendisini sever.
Barbar, doğaya ve insana düşmandır.
Barbar, yaratmanın, var etmenin, alın terinin kutsallığını da bilmez. Ya fiziksel gücü ile ya da erk ve silah gücü ile her şeyi yağmalar.
İnsanın ve doğanın üstüne çullanır.
İnsanın ve doğanın acısı, ölümü onu hiç ilgilendirmez.
BARBAR İÇİN DOĞANIN VE İNSANIN, İNSANLIĞIN BİR ANLAMI YOKTUR.
X X X
TOPLUMSAL ÇÜRÜMÜŞLÜK, KOKUŞMUŞLUK ve AHLAKSIZLIĞIN BAŞINI ALIP GİTMESİNİN, DÜNYAMIZIN HIZLA YOK OLUŞA SÜRÜKLENMESİNİN, İNSANIN GİDEREK KULLAŞMASININ ARDINDA DA İÇİMİZDEKİ BU BARBARLARIN KÖTÜLÜK TOHUMLARININ YEŞERMESİNİN ETKİSİ VARDIR.
Biline…
