Önder Balıkçı (YAKAMOZ)


İnsanlık onuru

İnsanlık onuru


Her çeşit işkence uygulamasında, işkenceye uğrayanların şu haykırışı yankılanır, kulaklarımda:

?İnsanlık onuru, işkenceyi yenecek!?

Son yıllarda insanlık onuru kavramının içi boşaltıldı.

İnsanlık onuru nedir acaba?

Bu soruyu kime yöneltsem, hemen, kendi başından geçen bir olayı anlatıyor. Oysa insanlık onuru, aslında bizim değil, başkasının başına gelen onur kırıcı bir olaya karşı duruşumuzdur. Yani, psikolojideki deyimiyle ?empati?dir.

Gelelim, medyamıza.

Yaygın ve yerel medyanın önemli bir bölümünde meslek onuru ve ona bağlı şekilde de insanlık onuru ayaklar altında. İnsanlık onurundan yoksun, kendilerine ?gazeteci? diyen birçok kişi, siyasi iktidarın dümen suyunda ve onun nimetlerinden yararlanmaya çalışıyor. Yerel medyada çalışanlar arasında, hiç utanmadan, AKP´li Büyükşehir belediye başkanlarından, ?basın danışmanı? ismi altında, üstelik kendilerine hiçbir şey danışılmadan, ?sus payı? olarak maaş alanlar var.

Gazeteciler, ideolojileri doğrultusunda, elbette ki ?taraf? olabilirler. Ama para uğruna da kalemlerini satmazlar, satmamalıdırlar.

Gazetecilerin ?taraf? olmaları gereken konuların başında ise insanlık onuru ve meslek onuru, özgürlükleri korunması mücadelesi  gelmelidir. Gazeteci, muhalif kişiliğiyle hem iktidara, hem de muhalefete muhalefet edebilmelidir. Gazetecinin eleştirisi, hakaret değildir. Ancak bugün, ülkemizde, bu konuda bilinçli şekilde algı sorunu yaratılarak, gazetecilerin özgürce görev yapmaları engelleniyor. Bu mantıkla mücadele de gerçekten çok zor.

Günümüzde gazeteci kimliği ciddi anlamda değişti. Gazeteler, artık gazeteci olmayanların elinde. 40 yıldır gazeteciliğin içindeyim, gazetecilerin birbirlerine bu kadar düşman olduğu bir dönem yaşamadım. Gerçi, gazeteciliğin genlerinde ne yazık ki birbirinin kuyusunu kazmaya çalışmak vardır ama hiçbir zaman birbirlerini hedef gösteren, cezaevine girmesi için çaba harcayan gazeteciler dönemi yaşanmamıştı.

Günümüz siyasi iktidarı, gazeteciyi, devlet memuru gibi görüyor. Gazeteci, devletin memuru değildir. Gazeteci, siyasilerin sırlarını saklamak, devlet adına yapılan yanlışları görmezlikten gelme zorunda olamaz. Gazetecilerin, devleti korumak gibi görevleri de yoktur. Bugün, Can Dündar ve Erdem Gül´ün, sadece gazetecilik yapmaları nedeniyle cezaevinde tutuklu bulunmaları çok acı bir tablodur. Bugün, Ceza ve Terörle Mücadele Yasası, gazetecilik görevini layıkıyla yerine getirmek isteyenlerin üstünde, ?Damokles´in Kılıcı? gibi sallanmaktadır.

Bugünkü siyasi iktidar, gazetecilerin standardını yaratmaya çalışmaktadır. Gazetecinin standardı olmaz! Gazeteciyi itibarsızlaştırmaya çalışmak, işsiz bırakmak ve cezaevine göndererek, gözdağı vermek, demokratik ülkelerde görülmez.

Umutsuzluğa gerek yok. Bugünler de geçecek ve tarihteki yerini alacaktır.

 /resimler/2015-12/28/1123470091849.jpg

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,29% 0,52
  • EURO

    35,13% 0,13
  • GRAM ALTIN

    2242,99% 0,73
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44