Bu sözleşme İstanbul da yapılan bir toplantıda olduğu için. İstanbul sözleşmesi ismini almıştır. Ve 2011 senesinde mecliste kabul edilmiştir. Biliyorsunuz bu İstanbul sözleşmesinden gece çıkarılan bir kararname ile çıkmış bulunuyoruz. Bunu neden gündemime aldım. Bakın iş nerelere kadar gitti. Bu sözleşmeden çıkmamızın iki nedeni var. Her ne kadar kadın erkek eşitliğini kabul etmiş gibi gözükseler de. Kadın erkek eşitliğini kabul etmedikleri için. İkinci neden bu kadın erkek eşitliğini kabul etmeyenlerin oyunu almak içindir. Olayı nereye kadar götürdüler. Anayasadan laiklik kaldırılsın dedikleri gibi. Hilafetin geri getirilmesini dahi ister duruma geldi. Bu sözleşmenin kaldırılması bazı kesimleri sanki bayram sevincine boğdu. Fakat şu anda çıkmış sayılmıyoruz. 1 Temmuz’a kadar süre var. Kadın dernekleri olayı yargıya taşıyor. Olayın nerelere gittiğini anlatmak için gündemime aldım. Gelelim AKP’nin büyük kongresine Avrupa sağlık kurulu Türkiye’ye 15 bin doz aşı göndermiş. Bu aşının nereye gittiği bilinmiyor. Bu aşıların AKP’lilere yapıldığı iddia ediliyor. Çünkü bu aşının geldiğinden kimsenin haberi yok. Artık hiçbir yönetici millete Maske ve mesafe kuralına uyun deme hakkı yok. Kendi koydukları kurallara kendileri uymuyorlar. Sokaklar da kural ihlali yapanlara ceza kesiliyor. Bunlar AKP kongrelerini örnek göstererek mahkemeye gitseler haklı çıkarlar. Çünkü 81 il den otobüslerle gelen partililerin hiç birisin de kurallara uyulmamış. Otobüsler tam dolu ne mesafe ne maske kuralına uyulmamış. Virüsten hayatlarını kaybedenlerin sayısı tek haneye düşmüştü. AKP kongre yapmaya başladığından sonra vaka sayısı pik yaptı. Ölüm olayları 150’lere çıktı. Bu virüs AKP’lilere bulaşmıyor. Bunlar devamlı bedava test yaptırıyorlar. Aşılar ellerinde olduğu için aşıda oluyorlar. Garip millet çaresizlikten inim inim inliyor. Bir vatandaş test yaptırmaya gitse en az 250- 300 TL ödemek durumunda.Zaten millet maddi sıkıntı içerisinde. Adeta millete başınızın çaresine bakın deniliyor. Gelen giden aşıda yok. Şimdi kongre salonunun önünde içeriye giremeyenleri gördünüz mü? Melih Gökçek Gelenlere test yapıldı diyor. Milletin aklı ile dalga geçiyor. Testin laboratuvarda incelenmesi en az 1-2 saate belli oluyor. Ateş ölçmekle taşıyıcı belli olmaz. Hastanelerde eskiden girenlerin ateşine bakılıp ondan sonra içeriye alınıyordu. Hastaneler bile bunu kaldırdı. 10 -15 gün içerisinde tam kapanma durumuna girersek şaşırmayın. 81 ilden gelenlerin içerisinde bir tane taşıyıcı olsa. 81 ilde vaka sayısı artış gösterir. Kongreye Rize’den başladılar. Doğu kara deniz bölgesi komple kırmızı oldu. Kongre yapılan illerin nerede ise tamamı kırmızıya döndü. Güney doğu Anadolu mavi idi. Şimdi 10-15 gün içerisinde kırmızıya dönme ihtimali olabilir. Batıda tek il uşak mavi idi orası dahi sarıya döndü. Enfeksiyon hastalıkları uzmanı durumdan çok endişeli konuşuyor. Virüsün bu kongreler ile bu duruma geldiğini ileri sürüyor. Ve gelecek günlerde daha da artacağından endişe ediyor. Haklı olarak da şunu söylüyor. Vatandaşa kurallara uyun çağrısı yapıyorlar. Kendileri uymuyorlar eleştirisini yapıyor. Doğruda söylüyor! Çünkü arabanın ön tekeri nereye giderse arka tekerlerde oraya gider. Allah sonumuzu hayırlı eylesin. Ben bu manzarayı gördükten sonra endişelenmeye başladım. Ankara’ya gidip ’de içeriye giremeyenler. Bizi buraya getiren başkanlar bize burada sahip çıkmadılar diyorlar. Benim devamlı ileri sürdüğün bir düşündüğüm var. %35’lik bir kesim var. Bunlar AKP’den kesinlikler vazgeçmez diyorum. Kongre salonuna giremeyen yaşlı bir kadını gördükten sonra bu düşüncem bir kat daha arttı. Belki yanılıyor olabilirim. İnşallah ben yanılmış olurum. Yoksulluk insanı bir paket makarnaya bir anda her şeyi unutturabiliyor. Bu konuya fazla girmek istemiyorum saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYYENE!
25 – 03 – 2021 Mustafa KOÇAL
