İrfan AYDINOĞLU -SİSMİK KALEM


İSTANBUL'U AYASOFYA'NIN KUBBESİNİ YIKAN DEPREM BEKLİYOR!

İSTANBUL'U AYASOFYA'NIN KUBBESİNİ YIKAN DEPREM BEKLİYOR!


Son 1500 yılda Marmara Denizi'nde meydana gelmiş olan 253 adet önemli deprem İstanbul'da hissedilmiştir. Bunlardan 38 adedi birden fazla yerleşim yerini yıkmış 7 magnitüdten büyük depremlerdir.

Fakat bu depremlerden sadece 3 tanesinde Ayasofya'nın kubbesi yıkabilmiştir. İstanbul'da beklenen deprem ortalama her 500 yılda bir tekrarlayan, tarihsel süreçte 558, 989 ve 1509 yıllarında meydana gelen ve Ayasofya'nın kubbesini yıkan, büyüklüğü en az 7,5 magnitüdlü bir depremdir.

Marmara Denizi'nin içinde son 250 - 500 yıl arasında enerji biriktirmekte olan ve kırılmaya aday dört adet fay parçası bulunmaktadır. Bunlardan en tehlikeli olan ve öncelikle kırılmasını beklediğim fay hattı, Osmangazi Köprüsü'nün altından geçen 110 kilometrelik Doğu Marmara Fayı'dır.  

7 MAYIS 558 BÜYÜK CONSTANTİNALPOL DEPREMİ

Jüstinyen dönemimin  en  parlak  eserlerinden  biri  olan  Ayasofya'nın inşası  5  yılda tamamlanıp 537 yılında ibadete açılmıştır. O dönemde Costantinople’un nüfusu  500.000 dir.  İmparator Jüstinyen  zamanında 558 yılında Konstantinople’da çok büyük ve yıkıcı bir deprem meydana gelir. Bir çok yapı, Kutsal Havariler Kilisesi, Aya İrini Kilisesi, Sampson Hastanesi  ve Büyük Saray’da önemli  yıkımlar meydana gelir. Ama esas yıkım Ayasofya’dadır. Ayasofya’nın kubbesi çökmüştür. Bu sefer imparator Ayasofya'nın tamiri için, Ayasofya’nın iki büyük mimarından biri olan ve inşaat devam ederken ölen İsidor’un aynı isimli yeğeni İsidor’u görevlendirir. Yapımı beş yılda tamamlanan Ayasofya’nın tamiri tam dört yıl sürer ve yeni  kubbesi  ile birlikte 562 yılında yeniden ibadete açılır. İmparator Justinianus’un döneminde yaşamış Prokopius adlı bir tarihçi bu deprem için, ‘Küçükçekmece Gölü çevresinde bütün yapılar temellerine kadar yıkılmıştır’ diye yazmıştır. İstanbul Avcılar'da 2020 yılında yapılan Bathonea Antik Liman yerleşimi kazılarında İstanbul'u 7 Mayıs 558 tarihinde vuran büyük depremin izleri bulundu. Kazılarda bir kubbenin altında ezilerek ölen iki kişinin iskeletleri birbirine sarılmış halde bulunmuştu. Kubbe taşlarının altında ezilerek kalmışlardı ve yanlarında da o dönemin sikkesi vardı. O yüzden bu dönem rahatlıkla tarihlenebildi.

BA'DEL- MÜSÂLAHA 998 ZİLZALI (989 İSTANBUL DEPREMİ)

Fatih Sulan Mehmet İstanbul'un fethinden sonra Bizans döneminde tutulan cronicle, yani tarih düşülerek yazılmış resmi tarihsel kayıtların tümünü incelemiş ve bilimsel merakı gereği 998 yılında Konstantiniye' de Ayasofya kilisesinin kubbesini yıkan büyük 989 İstanbul Depremi'ni anlatan metinleri önemli bularak Osmanlıcaya tercüme ettirip kayıt altına aldırmıştır.

Bu metinlerin bazıları sonradan Tevârîh-i Âl-i Osman (*) da yayınlanmıştır.

Fatih Sultan Mehmet sadece İstanbul' u fethetmekle kalmayıp deprem bilimi açısından çok kıymetli bilgiler içeren bu metnin günümüze kadar ulaşmasını da sağlamıştır.

“An'dan ol saat Hakteala'nın hışmı yitişüp ol zelzeleden ol kilise (Ayasofya) yiri yurdu ile yıkulup zir-ü zeber oldı, kubesi aşagi göçti, ol keşişler, ol rahipler, ol patrikler, ol begler ve beg oglanları ve (Bizanslı komutan) Yanko Bin Madyan ve ol arada kalan leşker (askerler) ve ol halk cümlesi ol kilisenin altında kalup helak oldılar, şimdiki zamanda Konstantiniye içünde Ayasofya' nın katında olan yıkık kilise ve ol viraneler kim vardır oldurur. Çün hal böyle oldu ol kiliseden ve yanında olan baki halk kim vardur ol heybeti görüp dagıldılar, insanlar her biri bir tarafa parakende oldılar . Şehir ıssuz kaldı. Andan sonra yıkıldı harap oldu. İnsan gidüp içinden gidüp canavarlar oldı”.

10 EYLÜL 1509 KIYAMET-İ SUGRA (KÜÇÜK KIYAMET) DEPREMİ

Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethinden sonra meydana gelen ilk büyük deprem, 2. Bayazıd'ın hükümdarlığı dönemine denk geldi. Kentte 10 Eylül 1509 günü gece saat 04.00'te meydana gelen deprem, İstanbul için çok yıkıcı oldu. “Kıyamet-i Sugra” yani “Küçük Kıyamet” olarak adlandırılan depremden sonra aylarca devam eden artçı şoklar yüzünden padişah 2 Bayazıd Edirne'ye kaçtı.

İnsanlar ne olduğunu anlayamadan bütün şehir harap oldu. 1509 İstanbul Depremi, 1000 yılından sonraki dönemde Doğu Akdeniz'de meydana gelen en büyük deprem olarak nitelendirildi. Bolu'dan Edirne'ye kadar kendini hissettiren depremde şehir halkının yaklaşık yüzde 10'u deprem sonucu ya öldü ya da yaralandı.

Deprem en büyük hasarı camilere verdi. 109 cami tamamen yıkılırken ayakta kalanların da tümünün minaresi tahrip oldu. Depremde 160.000 nüfusa ve 35.000 yerleşim birimine sahip olan İstanbul'da, aralarında Osmanlı Hanedanı'ndan bazı kişilerin de bulunduğu 13.000 kişi öldü, 1070 ev yıkıldı, surlar zarar gördü, burçlardan 49'u yıkıldı ya da ağır hasar gördü.

Ayasofya Camisi'nin ise fetihten sonra yapılan minaresi yıkıldı. 2. Bayazıd'ın Topkapı Sarayı'ndaki yatak odası da depremden çöktü, ancak padişah bir kaç saat önce odadan ayrıldığı için zarar görmedi. Depremden sonra toplanan Divan-ı Hümayun, depremin izlerini silebilmek için her evden 22 akçe ek vergi toplanmasına karar verdi.

Şehrin yeniden imar edilmesi için imparatorluk çapında harekete geçildi. Anadolu'dan 37 bin, Rumeli'den 29 bin işçi ve usta İstanbul'a getirildi. Şehrin imarı için işçi ve malzeme temini zaman aldığından İstanbullular 1509 kışını derme çatma yapılarda büyük zorluklar içinde geçirdi.

En son 1509 yılında Osmanlı döneminde meydana gelen İstanbul Depremi' nde yine aynı fay hattı (Doğu Marmara Fayı)  kırılmış ve tarih yine tekerrür etmiş. İstanbul yeniden yıkılmış, Ayasofya' nın kubbesi yeniden çökmüştür. Ayasofya'nın onarımı Mimar Sinan tarafından yapılmış ve o günden günümüze kadar bu kadar büyük bir deprem yaşanmamıştır.

Marmara Denizi' nde meydana gelen 238 yıkıcı  depremden sadece 3 tanesinde Ayasofya'nın kubbesi çökmüştür. Bu depremler 558, 989 ve 1509 depremleridir.

Ayasofya' nın depreme dayanıklılığı, yapının sağlamlığı ve zemin koşulları çok iyi incelenip araştırılmış ve meydana gelen bazı depremlere karşı tepkisi, oluşan ivme değerleri ivme ölçerler ile ölçülmüştür. Bu araştırmalardan elde edilen sonuca göre Ayasofya' nın kubbesinin yıkılması için meydana gelen depremin büyüklüğünün en az 7,5 olması gerekiyor.

İstanbul' a gelmesinden korkulan felaket, ortalama her 500 yılda bir aynı fayın kırılması ile tekrarlayan çok yıkıcı bir deprem.

Bunlara Ayasofya' nın kubbesini yıkan çok büyük depremler denir.

Büyüklüğü 7.6 civarında olmalı.

Tarihte 558, 989 ve 1509 yıllarında bu depremler tekrarlamıştır.

Aritmetik hesaba göre 1509+500=2009 yılında ortalama deprem peryodunun süresi dolmuştur.

Günümüzde 1509 Kıyamet-i Sügra (küçük kıyamet) üzerinden tam 512 yıl geçmiştir.

Tarihsel süreçte İstanbul depremleri hep İzmit depremlerinin ardından meydana gelmiştir.

Tarihsel depremlerde aradan geçen minimum süre 3 yıl, maksimum süre ise 19 yıldır.

553 İzmit Depremi  -----> 557 İstanbul Depremi (3 yıl sonra)

975 İzmit Depremi  -----> 989 İstanbul Depremi  (14 yıl sonra)

1490 İzmit Depremi ----->1509 İstanbul Depremi (19 yıl sonra)

1999 İzmit Depremi ----->   ?   İstanbul Depremi   ( ? yıl sonra)

1999 İzmit Depremi' nin üzerinden 22 yıl geçmiştir.

İstatistik bilimine göre depremin normal süresi çoktan dolmuştur.

(*) Tevârîh-i Âl-i Osman, Âşıkpaşazâde' nin yazdığı Osmanlı tarihi derlemesi.

Cihan Y
6.07.2021 00:42:08
Peki sizin beklediğiniz büyüklük nedir hocam? 7.9'a kadar olabilir mi? 7.2 falan olur diyenler bana çok iyimser geliyor nedense.

Tamer Başpınar
14.07.2021 07:31:08
Çok güzel bir yazı kaleme almışsınız hocam. Sagolun

  • BIST 100

    9548,09%-1,36
  • DOLAR

    32,51% 0,30
  • EURO

    34,56% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2496,03% 0,53
  • Ç. ALTIN

    4153,32% 1,65
  • Çarşamba 25.8 ° / 13.4 ° false
  • Perşembe 23.1 ° / 11.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

17.04.2024

  • İMSAK 04:51
  • GÜNEŞ 06:21
  • ÖĞLE 13:13
  • İKİNDİ 16:56
  • AKŞAM 19:55
  • YATSI 21:19