Yaklaşık iki yıl önce başlayan Türkiye Uzay çalışmalarında bu gece çok farklı bir adımın atılacağını görüyoruz. İlk kez çok uzun ve çok teknik eğitimlerden geçen bir vatandaşımızın astronot olarak uzaya çıkacağını, uzay gemisinde kalacağı bu 14 günlük süre içinde de 13 adet deneyi yaparak dünyaya döneceğini öğreniyoruz.
15 Yıllık F-16 savaş pilotluğu ve 7 yıllık sivil uçak uçuşları ile beraber aynı zamanda elektronik mühendisi olan Alper Gezeravcı diğer üç arkadaşı ile beraber bu çalışma sürecini tamamlamak için görev almış durumda.
Uzay çalışmaları derken konunun ABD ve Rusya tarafından 70-80 yıl gibi uzun yıllar öncesinde başladığını ve halen bu çalışmalara büyük bir hızla devam ettikleri de iyi biliyoruz..
Havacılık ve uzay çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu ve hatta havacılığın önemsenmesi noktasında taa 100 yıl öncesinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün “İSTİKBAL GÖKLERDEDİR” sözlerinin bugün ne kadar önemli, ne kadar büyük bir öngörü ve de ülkeler için ne kadar değerli olduğunu son yıllarda yaşanan savaşlar nedeniyle artık çok daha iyi anladığımızı düşünüyorum.
Bakıyorum bu kadar önemli ve de değerli çalışmalar yapılırken bazılarımızın Togg’un kurulmasında, hızlı trenlerin hayata geçirildiğinde, uçak, iha, helikopter füze, doğal gaz keşfi gibi çok teknik, çok pahalı ve çok zor çalışmalar sürdürülürken bu işleri küçümsemeleri, moral ve motivasyonu bozucu paylaşımlarda bulunmalarının amaçları ne olabilir acaba?
Şimdi de birileri bu uzaya çıkış için ‘yahu, böyle bir turistik geziyi neden bu kadar abartıyorsunuz’ gibi yine geçmişte yaptıkları benzer küçümsemeleriyle karşılaşıyoruz. Aslında bu yapılan çalışmaların gelecekte planlanan uzaya çıkma çalışmalarında kullanılmak üzere teknik bir eğitim olabileceğini neden düşünemiyoruz acaba? Aynı şekilde nükleer santral çalışmalarında da birçok genç mühendisimizi Rusya’ya göndermiş ve eğitimlerini yaptırmıştık. Demem o ki, bizim geçmişten bugüne birçok alanda eksikliklerimizin çok fazla olduğunu iyi bildiğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla bu eksikliklerin sayısını azaltmanın da bir yolunun alınabilecek eğitimlerle olabileceği unutulmamalıdır.
Sonuç da günümüzde eğitim, her zaman için en pahalı sermayeler arasındadır. Dolayısıyla bu sermayeyi edinmek ve de ilerletmenin de maddi ve manevi büyük bir emeği gerektirdiğini, iyi bir gelecek için de her alanda eğitime olan desteğin her zaman desteklenmesi gerektiğine inananlardan birisiyim.. 18/01/2024 ERHAN GÖÇMEN
