Taylan Özgür KÖŞKER (Güne Özel Hikayeler)


Kaçan Uykuların Peşinden

Kaçan Uykuların Peşinden


Geceydi. Uykum kaçmıştı. Bir insanın uykusu neden kaçar? İnsan, neden kimi zaman uyuyamaz? Bunları düşünüp durdum.

Haruki Murakami...  Kitapları tüm dünyada çok okunan bir Japon yazar.  Onun bir romanının adı da "Uyku ?dur. Uyku ?da 17 gün boyunca uyuyamayan bir kadını anlatır. Edebiyat, kadının her zaman bağlı olduğu ancak son zamanlarda biraz ihmal ettiği tutkusudur. Tolstoy´un Anna Karenina adlı eserini elinden düşürmez.

Bir gün ben de gece uykum kaçtığında kendimi edebiyatın renkli dünyasında bulmuştum. Lisedeydim. O gece, Gorki´nin "Ana" romanını sabaha kadar elimden bırakamadan okumuştum. Sonraları sorarak, okuyarak ve yazarak yönümü bulmaya çalışacaktım.

Çocukluğumdan beri uykuyla ilgili çok düşünmüşümdür. Acaba uyuyamadan durabilir miyim diye çok denemişimdir. Ama her zaman uykuya yenik düşmüşümdür. Bir yerde mi okumuştum ya da bir yerde mi duymuştum? Anımsamıyorum. Çok eskiden insanların uykuya gereksinimi yokmuş.  Mağaralarda yaşadıkları için akşam olup karanlık bastırınca, gece olunca, ışıksız kalınca hareketsiz durmaktan gözleri kapanıp uykuya dalmaya başlamışlar. Uyku, öylece ortaya çıkmış.

Uykum kaçtığında kitap okumak, o yazıları, hayalleri düşünerek uykuya dalmak bana çok zengin düşlerle, imgelerle uyumak gibi bir armağan vermiştir.

Sait Faik´in "İpekli Mendil" hikâyesinden bir bölüm okuyalım,

"Tam pencereme yakın bir dut ağacı vardı. Ay ışığı dut yapraklarından süzülür, odaya pâre pâre dökülürdü. Aşağı yukarı yaz kış pencereyi açık bırakırdım. Ne serin, ne tuhaf rüzgârlar eserdi. Vapurlarda da çalıştığım için, rüzgârların kokularından lodos, poyraz. Karayel, günbatımı diye tefrik eder, tanırdım. Ne rüzgârlar battaniyemin üzerinden acayip birer rüya gibi gelip geçtiler.

Uykum çok hafiftir. Sabaha yakındı. Dışarıdan bir gürültü geliyordu. Adeta dut ağacında birisi vardı. Korkmuşum ki, kalkamadım, bağıramadım. Tam bu sırada da pencerede bir hayal belirdi."

En güzel uyku, ilkbaharda bir ağacın gölgesinde uyunur bana göre. Tıpkı masal kahramanımız Keloğlan gibi. Sonradan uyanacak, gerinecek ve yeni serüvenlere atılacaktır.

Bir yaz tatilinde kardeşimin yanına gitmiştim. Böyle bir yer görmemiştim. Hani derler ya şirin uykulardan etti beni. Nasıl bir sıcak vardı. Gece yarısı uyanmıştım yatağımdan. Nefes alamıyordum. Hemen kendimi balkona attım, ipince bir döşek bulup serdim. Üzerime hiçbir şey örtmedim.  Az da olsa rüzgar esiyordu. Ancak öyle uyuyabildim. Sabaha karşı bir uyandım ki güneş tam tepeme vuruyor. O gün doğru düzgün uyuyamadım. Gündüz, denize girmeye gidiyordum. Denizin kenarında plajda gölgede uzanırken uyuyakalmışım. Dalga sesleriyle...

Şimdi gecenin bir yarısı uyuyamadım ve size bu yazıyı yazdım...

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,29% 0,52
  • EURO

    35,13% 0,13
  • GRAM ALTIN

    2242,99% 0,73
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 1,42
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44