KANDİLLİ KENDİ İŞİNE BAKSIN, İSTANBUL DEPREMİ´ Nİ YORUMLAMAK KANDİLLİ´ NİN GÖREVİ DEĞİL. KANDİLLİ´ NİN VAZİFESİ HAM DEPREM BİLGİLERİ ÜRETMEKTİR.
Olası İstanbul Depremi üzerine Kandilli Rasathanesi´ nden yapılan araştırmayla ilgili Prof. Dr. Nurcan Meral Özel önceki gün açıklamalarda bulunmuş, Marmara´ daki fayın segmentlerden oluştuğunu, bu durumun depremin düşük enerjili olmasını ve 7 büyüklüğünü aşmayacağını söylemişti.
İstanbul´ daki semtlerin olası İstanbul Depremi´ ni kaç şiddetinde hissedeceğini de açıklamıştı.
Gazeteler de bu haberleri manşetlere taşımıştı...
ESKİ HAMAM ESKİ TAS ...
Ama bunlar bayat haberler...
Deprem konusunda yeni araştırmalar yapılmayınca bayat haberleri temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp milleti ürkütmekten başka bir şey yaptıkları yok..
Olası İstanbul Depremi´nde hangi ilçelerin nasıl etkileneceği çeşitli kaynaklarda çoktan araştırılıp yayınlanmıştı...
Adalar Fayı´ nın tek başına kırılması halinde 7 büyüklüğünde bir deprem üreteceği ise basit bir hesaplama ile bulunabilir...
Bu hesap 1999 yılından beri hemen hemen her yerbilimci tarafından yapıldı ve Adalar Segmenti´ nin tek başına kırılması halinde yaklaşık 7 büyüklüğünde bir deprem üreteceği hakkında görüş birliğine varılmıştı zaten...
Bunları söyleyenlerin unuttukları bir şey var :
Kuzey Anadolu Fayı ( KAF ) veya KAF´ ın kolları doğası gereği tek başına kırılmayı pek sevmiyor...
En son 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´ nde 4 ayrı segment ( Gölcük Segmenti + Sapanca Segmenti + Düzce Segmenti + Yalova Segmenti hatta Avcılar Segmenti..) hep birlikte çalışarak 7,8 magnitüdlü çok yıkıcı bir deprem üretmişti...
Gölcük Segmenti´ nin tek başına kırılaydı İzmit Depremi´ nin büyüklüğü de 7 olacaktı...
Bu durumda yıkım ve can kaybı ise gerçekleşenden çok çok düşük olacaktı...
Bunları 16 yıldır söyleye söyleye Simik Kalem´ in dilinde tüy bitti... yaza yaza elleri kolları uyuştu...
Kandilli´ nin asıl görevi Türkiye´ de meydana gelen depremlerin yerini, zamanını, büyüklüğünü, derinliğini en hızlı bir biçimde çözümlemek ve kamuoyuna ulaştırmaktır...
Kandilli´ nin olası depremler hakkında yorum yapma gibi bir görevi bulunmamaktadır...
Depremler hakkında yorum yapmak Kandilli´ nin uzmanlık alanı da değildir...
Prof. Dr. Mustafa Aktar hoca gibi, Dr. Doğan Kalafat gibi, bir kaç "gerçek" uzmanı hariç tutarsak Kandilli´ de depremler hakkında yorum yapabilecek uzman personel bulunmamaktadır...
Söylediklerimin doğruluğu zaten açıklamaların kendisinden anlaşılmaktadır de, Kandilli´ nin açıklamaları başka kişi ve kurumların çalışmalarına ve araştırmalarına dayandırılmaktadır...
Bu çarpık, yersiz, gereksiz ve zamansız açıklamada Kandilli tarafından yapılmış tek bir araştırmanın sonucu ya da Kandilli tarafından üretilmiş tek bir "yeni bilgi kırıntısı" yoktur...
Üzerinde yorum yapılan konular arasında MARsite Projesi gibi henüz sonuçlanmamış araştırmalar da bulunmaktadır...
Yerli yabancı 21 kurumun ortak olarak yürüttükleri MARsite Projesi hakkında henüz doğru dürüst araştırma sonuçlarına ulaşılmadan, diğer ciddi kurumlar henüz hiç bir açıklama yapmazken, bu konudaki araştırmalar bilimsel makaleler olarak sunulmadan Kandilli´ nin bu proje hakkında yorum yapması büyük bir talihsizliktir.
Kandilli başka kişi ve kurumlar tarafından üretilmiş bilgiler üzerine yanlış yorumlar yaparak kurum halk nezdindeki saygınlığını da hızla yitirmekte, Kandilli çalışanları klasik "devlet memuru" görüntüsü vermektedir...
