11. Cumhurbaşkanı Gül, Dönemin Başbakanı Erdoğan hakkındaki düşüncelerini Başdanışmanı Ahmet Sever´ in yazdığı kitap aracılığıyla kamuoyuna açıkladı!
Açıklamalardan en çarpıcı olanı, Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet iddialarıyla istifa eden AKP´li dört eski Bakan için ?Ben olsaydım, onları anında Yüce Divana gönderirdim? demesidir!
Keşke olsaydınız be Sayın Gül, keşke olsaydınız!
Örneğin, Cumhuriyet Tarihimizin en büyük ve en rezil soygunu yaşanırken, keşke devlet organları arasında ahengi sağlamakla, ?Hukuk Devleti? ilkesi yerlerde süründürülürken, onu korumakla görevli makamda, yani devletin tepesinde siz oturuyor olsaydınız! Keşke siz, oturduğunuz makamın kıymetini bilebilseydiniz! Keşke Tapu Müdürlüğü koltuğu yerine, Cumhurbaşkanlığı makamında bulunuyor olsaydınız, keşke?
Değerli Okurlar;
Cumhurbaşkanlığı-Başbakanlık gibi önemli makamlara aday olabilmek için, kişide bilgi-deneyim-görgü- dürüstlük-çalışkanlık gibi özelliklerin olması şarttır.
Fakat kişide cesaret yoksa bu yetenekler hiçbir işe yaramaz, çünkü onları gerektiği gibi kullanılamaz.
Diğer güzel vasıflar yoksa, sadece cesaret varsa yandığınızın resmidir.
Ha bir deliye teslim olmuşsunuz, ha bir meczuba!
Sayın Gül´de eksik olan ?Cesarettir.?
Rahmetli Erbakan, Başbakan iken ilk ziyaretini Libya´ya yapmıştı.
Kaddafi, TC Başbakanına basının önünde çok ağır hakaretlerde bulunmuştu. Hem Erbakan, hem de dönemin Devlet Bakanı Gül tek kelime bile edememişler, yapılan tüm hakaretleri susarak, kabullenmişlerdi!
13 yıllık tek başına AKP iktidarı döneminde yapılan tüm hukuksuzluklardan, yolsuzluklardan, anayasa ihlallerinden, devletin tepesinde oturan Cumhurbaşkanı Gül´ün haberi olmaması mümkün müdür?
TC Milli Ordusunun ?Başkomutanlık? sıfatını üzerinde taşıyan, Askeri ve Sivil (MİT) her istihbarî bilgiden anında haberi olan, devletin tüm üst bürokratların atama kararnamelerine imza atan Cumhurbaşkanının, Türk Ordusuna
Cemaat-AKP işbirliği ile kurulan kumpastan haberi olmaması mümkün müdür?
7 yıllık Cumhurbaşkanlığı süresince, Demokrasi- Lâik Cumhuriyet-Hukuk Devleti- Özgürlükler aleyhine olan bir kanunu onaylamadan, geri gönderdiğini hatırlayanınız var mı?
TC Devletinin ilerde başını çok ağrıtacak, ?MİT TIRLARI? olayını engellemek için, Cumhurbaşkanı Gül´ün en ufak bir gayretini duyan-gören var mı?
Dönemin Başbakanı Erdoğan´ın ve çocuklarının 17/25 Aralıkta, aralarında yaptıkları ve doğrulukları Adli Tıp Kurumu tarafından doğrulanan konuşmalar ile kendisine bu konuda MİT tarafından sunulan rapor için en ufak bir gayret sarf ettiğini gördünüz mü?
Sayın Gül tüm bunları biliyordu, görüyordu. Fakat sesini çıkaramıyordu!
İster AKP´ye zarar vermemek için, ister Erdoğan korkusu için olsun, cesaret yokluğundan dönemin Cumhurbaşkanı hep sustu!
Türkiye´nin ve Parlamenter Demokratik Rejimin zarar görmesi, Türk Devletinin dışarda itibar kaybına uğramasına rağmen sustu!
Susmakla, yapılan tüm hataları-ihanetleri onaylamış olmadı mı?
Sayın Gül;
Bu ikircikli, çekingen tavrınızı hala ısrarla sürdürüyorsunuz.
Gazeteci soruyor; Aktif siyasete dönecek misiniz, diye!
Evet veya Hayır diye net bir yanıt veremiyorsunuz, insanları oyalamaya devam ediyorsunuz.
Siyaset bir iddia ve cesaret işidir, Sayın Gül. İddianız ve cesaretiniz kadar yaşama hakkınız vardır.
Eğer, ülkemizin süratle ekonomik ve siyasi felakete doğru gitmesini engellemek istiyorsanız ya cesur olun yola çıkın, ya da bu ciddi işe soyunacak olanlara destek verin.
Ne yaparsanız yapın ama lütfen ?mış? gibi yapmayın, yandan dolaşmayın.
Cumhurbaşkanlığı yapmış birine hiç ama hiç yakışmıyor?
Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Haziran 2015
Rifat Serdaroğlu
