Önder Balıkçı (YAKAMOZ)


Koltuklara yapışıp kalmak!

Koltuklara yapışıp kalmak!


Yıllarca başkan yardımcılığını yürüttüğüm Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti´nin genel kurulu gerçekleşti.

Bu genel kurulun, toplumu pek ilgilendirmediğini biliyorum. Ancak, sadece cemiyet üyesi arkadaşlarımızı bilgilendirmek amacıyla bazı gerçekleri yazmasam da olmayacak.

Bunların bir kısmını, genel kurulda yaptığım konuşmada, Ramazan Demir´in başkanlığındaki yönetimden bazı kişilerin beni rahat konuşturmamak adına yaptıkları engelleme çalışmalarına ve divan başkanı Sefa Özdemir´in taraflı yönetimine karşın söylemeye çalıştım. Bu arada, bazı kendini bilmezlerin, üzerime yürümeye çalıştıklarını da gördüm. İnanın çok korktum! Kaçacak delik aradım! Şaka bir yana, böyle olaylara hiçbir dönemde pabuç bırakmadım. İnandığım doğruları dile getirdim.

İlkan Toprak´ın başkanlığındaki yönetim kurulu aday listesinde neden yer aldığıma gelince. Ben yıllarca bu görevleri yaptım. Bu konuda hiçbir açlığım da beklentim de yok. Tek amacım, artık yaşı 40´lara yaklaşan ve gençlik dönemini geçiren, çok sevdiğim, inandığım ve güvendiğim, cemiyetin başına gelirse ivme kazandıracağını düşündüğüm İlkan´a, deneyimimle destek vermek, bu arada genel kurulda, yol gösterici eleştirilerimizle tarihe not düşmekti, o kadar!

Başlamasına dakikalar kalana dek genel kurula katılma hakkı bulunanların isimlerini öğrenme hakkımız olmadı. Çünkü üç dönemden beri görevde bulunan Ramazan Demir yönetimi, bu listeyi vermemek için elinden geleni yaptı. Sonradan gördük ki, Demir´in yeniden kazanmasının sağlanması için muhalif görünen isimlerin önemli ölçüde temizlendiği bir katılım listesi ortada. Bunu kürsüde de dile getirerek, Bandırma´daki üç arkadaşımızın da özellikle isimlerini vererek sordum. Yıllardır cemiyet üyesi olup, Sarı Basın Kartı taşıyan, Anadolu Ajansı Bandırma muhabiri Tarık Köse, Bandırma Manşet Gazetesi sahibi Zeki Karadeniz ve Orhan Orgarun´un isimlerinin neden çizildiğini sorarak, yanıt verilmesini istedim. Ramazan Demir´den tatmin edici bir yanıt yok. Yanıt, sadece ?tüzük!? Peki, o tüzükte, devletin Sarı Basın Kartı vererek resmen gazeteci olarak tanıdığı, Anadolu Ajansı gibi devlete ait bir kurumun Bandırma muhabirliğini yapan kişinin neden gazeteci kabul edilmeyip, üyelikten çıkarılabileceği yazıyor mu? Yıllardır ?Bandırma Manşet? internet haber sitesinin sahipliği ve yöneticiliğini yapan Zeki Karadeniz´in, tüzüğünüzün hangi maddesine dayandırılarak üyelikten çıkarıldığını söyleyin de bilelim.

/resimler/2019-3/10/1136157610451.jpg

KART ÇALINMA YALANI!

Bu sorularım üzerine Ümit Babacan, kürsüye çıkarak sözüm ona yanıt vermeye çalışırken, benim başkan yardımcılığım döneminde de kendilerine yönelik böyle bir uygulama yapıldığını öne sürdü. Bu arada, ?Ali Osman Ata´nın cemiyet üye kartını çalarak, onu cemiyetten ihraç ettiniz? dedi.

Şimdi bu olayı anlatmanın tam yeri:

Ali Osman Ata, o yıllarda ?Genç Bayrak? gazetesinde çalışıyordu. Daha sonra bu gazeteden ayrıldığında, Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Tansel Kıpçak ile konuşup, cemiyetin 2. Başkanı olarak gazetenin sahibi Şükrü Berber´e giderek durumu anlatıp, Genç Bayrak gazetesi adına verilen bu kartın cemiyet yönetimine iadesini istedim. Şükrü Bey, ?Tamam Önder Bey, ben onunla konuşup, kartı alarak size veririm? dedi. Şükrü Bey, birkaç gün sonra beni çağırdı. Yanına gittiğimde, elinde, Ali Osman Ata´ya ait Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti´nin üyelik kartı kırılmış, parçalanmış ve kopmaya yüz tutmuş şekildeydi. ?Önder Bey, bana kartı böyle getirdi? dedi. Kartı alarak, cemiyetimizin başkanı Tansel Kıpçak´a verdim. O dönemde yapılan genel kurulda, Ali Osman Ata´nın, neden üyelikten çıkarıldığı sorulduğunda Tansel Kıpçak, bu kartı elinde sallayarak, ?Beni cemiyetimin kartını bu hale getirenler, cemiyetimizde kalamaz? şeklinde yanıt vermişti.

Yani, son olarak yapılan genel kurulda, Babacan´ın, ?Ali Osman Ata´nın kartını çaldınız!? yalanının gerçeği budur. Şükrü Berber sağdır ve sözüne güvenilir bir kişidir, vicdan sahibidir. İnanmayan, gider, kendisine sorar.

DEMİR´DEN BOL BOL DUYGU SÖMÜRÜSÜ

Biz, kürsüden de belirttiğim gibi, hazurun listesi komplosuyla girdiğimiz seçimi kaybedeceğimizi bilmiyor muyduk? Tabii ki biliyorduk. Ama yukarıda da belirttiğim gibi tarihe not düşmek için kürsüden söylememiz gerekenler vardı.

Ramazan Demir, çok uzun bir süreyi kapsayan sözüm ona faaliyet raporunu kağıttan okudu. Çalışma raporunda, Basın Müzesi´nin cemiyete kazandırılmasının dışında dişe dokunur hiçbir çalışma da, seçildiği takdirde yaşama geçirmek istediği hiçbir proje de yoktu. Ne mi vardı? Bol bol duygu sömürüsü, ajitasyon! Basın mensupları arasındaki kopukluğa üzüldüğünü, gazetecilerin, birbirine selam bile vermemelerinin yüreğini acıttığını vurgulayan Demir´e, kürsüden, ?Seninle yıllardır tanışıyoruz. Bugün salonda bana ?hoş geldin´ bile demedin, selam vermedin. Bu davranışın, söyleminle çelişmiyor mu?? şeklindeki soruma da yanıt alamadım.

Demir, konuşmasında, cemiyetin yönetimini eline geçirmeyi başaramayanların, yeni cemiyetler kurduklarını öne sürdü. Tabii ki doğru değil. Yine kürsüden de belirttiğim gibi, sen, eğer tüm meslektaşlarını kucaklayamazsan, Balıkesir merkezde böyle 4-5, Bandırma´da 2, Körfez´de bir cemiyet daha kurulur. Biraz da suçu kendinde ara istersen Ramazan Demir!

Demir, konuşmasında, kendisinin ölümünü bekleyenler olduğunu, ölmeden cemiyetin koltuklarının paylaşıldığını da öne sürdü. Böyle bir olayın gerçekleştiğini hiç sanmıyorum. Kürsüden de bunu dile getirirken, ?3 dönemdir görevde bulunduğunuz yönetiminizin, Balıkesir basını için ?Altın dönem´ olduğunu söylüyorsun. Allah, seni başımızdan eksik etmesin. Ölünceye kadar cemiyetin başkanı kal!? diye de ekledim.

Ramazan Demir, bol bol dini argümanlara sığınır. Vicdanlı ve adaletli olduğunu söyler. Hazurun listesine yaptıkları komplo ve kendisine muhalif gördüklerini, ?tüzük? diye ayıklamasını nasıl vicdanına sığdırıyor, anlamıyorum.

Yasalar çok açık. Sivil toplum kuruluşlarında, cemiyetlerde, kendilerine, gerekçeleriyle birlikte yasal bildirim yapılmayarak, üyelikten silinme olmaz. Yönetim kurulu suç işlemiştir. Üyelikten çıkarılan bu meslektaşlarımız, yargıya başvurduklarında mutlaka üyelik haklarını elde edeceklerdir. İşin bir diğer yanı ise bu haksız uygulamalarla yapılan genel kurul da hukuk dışıdır. Başvuru yapıldığında, yargının, genel kurulu iptali de kaçınılmaz.

KOLTUK SEVDALISI

Ramazan Demir´deki şu ?koltuk sevdası?nı da gerçekten anlamıyorum. Sık sık kendisi, ciddi rahatsızlığı olduğunu belirttiği halde bir türlü şu koltuğu, gençlere de bırakamıyor. Kürsüden, ?Her zaman bırakacağını söylüyorsun ama bırakamıyorsun? dediğimde bana, yerinden, ?Yalan söylüyorsun. Böyle bir şey söylemedim? diye seslendi. Ona kürsüden dile getirdiğim cümleleri bir kez daha ifade edeyim. Aman Ramazan, sakın bırakma. Allah, seni başımızdan eksik etmesin. Ölünceye kadar kal ve altın dönemlerin(!) devam etsin. Ama kimse unutmasın ki, ?Mezarlıklar, kendini vazgeçilmez sananlarla doludur.?

Değer mi be Ramazan, koltuğunu korumak uğruna  böyle komplolara?

Ramazan Demir, ne zaman mı büyürdü, gözümde. İlkan Toprak´ın, telefon açarak, kendisine, ?Ağabey, ben başkanlığa adayım. Önce sana duyuruyorum? deme dürüstlüğünü gösterdiğinde, onun yolunu kesmek adına hazurun listesi komplosu içine girmeseydi. En azından, seçime eşit koşullarda gidilmesini sağlasaydı. Ama göğsü iman dolu(!) Demir, bunu yapamadı. Bakalım, ahrette bunun hesabını nasıl verecek?

Genel kurulda şaşırarak gördüğüm bir tablo da şuydu. Ramazan Demir ve onun yanında yer alanlarda bir telaş, bir korku! Oysa telaş ve korkmalarına hiç de gerek yok. Çünkü seçimi kazanmak adına her çeşit önlemi zaten almışlar. Hazurun listesine imzamızı bile atarken, listedeki diğer isimleri görmememiz için listeyi imzalatan arkadaş, özel bir özen(!) içinde. Sadece imza atacağımız haneyi listeyi adeta katlayarak bize gösteriyor. İnanılır gibi değil! Hazurun listesindeki isimleri görsek ne olacak, görmesek ne olacak? Zaten liste kumpasını hazırlamışsınız! Ama şunu da unutmayın. Biz gazeteciler, toplumda birçok kurum ve kuruluşu, kişiyi, demokratik olmayan uygulama ve davranışları nedeniyle eleştirirken, kendi genel kurulumuzda bile demokrat olmaktan çok uzak kalıyorsak, çok üzücü ve düşündürücü.

Yine genel kurul kürsüsünden de belirttim. Seçimi kazanabilirsiniz. Ama kazanırken de kaybedebilirsiniz. Seçimi kaybetmiş gözükenler, bazen seçimin kesin galibidirler.

Bunu Ramazan Demir´in anlayacağını sanmadığım gibi anlamasını da beklemiyorum. Çünkü onun için önemli olan, koltuğunu üç yıl daha korumaktı, o kadar!

Ramazan Demir, koltuğundan sakın ölünceye kadar kalkma! Allah, seni başımızdan eksik etmesin! Başkanlığındaki yönetimin ?Ak Partili? günleri hep sürsün.

Üç dönemdir Balıkesir basınına katkıların yok denecek kadar az ama boş ver!

O da zaten senin için çok önemli değil! O çok sevdiğin koltuğunu korudun ya, o yeter! Üç yıl sonra yine faaliyet raporunda yaptıklarının yerine, bol bol kardeşlik, sevgi, saygı cümleleri kurarsın, olur biter. Çünkü yaptıklarının, yapacaklarının güvencesi olduğu da çok iyi biliniyor.

  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,46% -0,06
  • EURO

    34,73% -0,68
  • GRAM ALTIN

    2434,79% -0,04
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19
  • Cuma 20.9 ° / 10.4 ° Güneşli
  • Cumartesi 22.1 ° / 9.9 ° Güneşli
  • Pazar 15.6 ° / 9.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

26.04.2024

  • İMSAK 04:35
  • GÜNEŞ 06:08
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:58
  • AKŞAM 20:04
  • YATSI 21:31