Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


KONULAR BİRBİRİNE KARIŞMIŞ DURUMDA

KONULAR BİRBİRİNE KARIŞMIŞ DURUMDA


 

AKP 2013 senesinde darbeleri önlemek amacı ile Türk silahlı kuvvetleri iç hizmet kanunun 35. maddesini değiştirdi. Bu değişiklik ile ordunun görevi değiştirildi. 35. madde TSK´nin vazifesi Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.

Bu madde TSK´nin görevini belirleyen bir madde idi. İktidar TSK´nin görevini kendisine göre şöyle değiştirdi. TSK´nin görevi yurt dışından gelecek tehlikelere ve tehditlere karşı Türk vatanını savunmak. Caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak. Türkiye Büyük millet meclisi (TBMM) kararıyla yurt dışına verilen görevi yapmak. Ve uluslar arası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır.

Şeklinde değiştirilmiştir. Yani TSK görevi yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmaktır. İşte bu değişiklik ile sınırlarımız içersinde operasyon yapma yetkisi elinden alınmıştır. Bu değişiklikte barış sürecine denk gelmekte dedir. İl idare kanunu ile de valilere kolluk kuvvetler yetersiz kaldığında. Ordudan yardım isteme yetkisi vermiştir. Bu da yalnız sınırları içersindeki askeri birliklerden yardım isteye bilecektir.  Bunu da daha önce yapılan emniyet asayiş yardımlaşma (EMASYA) protokol una dayanarak yapmakta dadır.  Bu protokol ile ordudan yardım istene biliniyor. Fakat TSK´nin iç hizmet kanunu da ki değişiklik ile yurt içersinde operasyon yapma yetkisini elinden alınıyor. Tam bir birine tezat bir olaydır.

Tezat bakın Diyarbakır valisi 7. kolordu komutanlığına yazı göndererek askerlerden yardım istiyor. Barış sürecinde askerin kışlasından çıkmasına izin vermeyen. Askerin valiye müracaat ederek operasyon yapma izni istemesine izin vermeyen vali şimdi kendisi yardım istiyor. Bu bir tezattır. Devlet yönetenler bir emir verirken veya kanun çıkarılırken geleceği de düşünerek kanunu çıkarmalıdırlar. Ve emir verirken de verdiği emir ne getirecek. Ne götürecek onları ölçüp biçtikten sonra emir vermelidir. Şimdi vali ordudan ne diye yardım istiyor.

PKK ile mücadele etmesini istemiyor mu? Bu ordunun genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları daha birçok general ve subayları terör örgütü kurmak, terör örgütün yönetmek suçlamaları ile hapis yatmadılar mı? Ordu terör örgütü gibi suçlanmadı mı? Şimdi böyle suçlanan orduyu terörle mücadeleye çağırmak tezat değil midir? Bu generaller subaylar birer ikişer tutuklanırlarken. Türkiye bağırsaklarını temizliyor denilmedi mi? İyi ki bu generallerle harbe girmemişiz diye aşağılanmadılar mı? Ordu içindeki karuzatlerı (pislik) temizliyor denilmedi mi?  Buların hepsi yargılanma safhasında söylendi. Onun için. Ülke yönetenlerin aklıselim davranmaları gerekir. TV programlarında program yapan akademisyenler. Orduyu yerden yere vurmadılar mı? Bunları yağlı kazığa oturtmak lazım diyeler olmadı mı? Her yönü ile orduyu tu kaka yapmadılar mı? Şimdi ordudan yardım isteniyor.

Tabii ki istenmesine karşı değilim. Ordu valilerden operasyon yapma izni istiyor. Bu istek karşılık bulmuyor. Yani izin verilmiyor. Valiye de bu emri kim veriyor? İçişleri bakanı veriyor. İçişleri bakanı ordudan kendisi yardım istemiyor. Valiye yardım istetiyor. Ordudan devletin yardım istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Benim karşı çıkmam ordunun operasyon yapma yetkisinin elinde alınmasıdır. Daha önce PKK militanlarının bırakı şehirlere, ilçelere yerleşmesini, ordu onları dağdaki mağaralarda dahi rahat bırakmıyordu. Açılım başlatıldığı zaman kandil ve mahmur kamplarında gelen PKK militanlarının davul zurna ile karşılanmasından sonra işler tamamen değişti. Ordu dağlarda arma tarama yapıyordu.

Buralardaki PKK´lılar ya yakalanıyordu. Ya da kaçıyorlardı. Mağaralardaki her türlü stokladıklar malzemeler imha ediliyordu. Sınırlar termal kamaralarla devamlı kontrol ediliyordu. İnsansız hava araçları ile sınır devamlı kontrol atında idi. Açılım başlatıldı. Arama tarama yapılmasına son verildi. Termal kamaralar kaldırıldı. İnsansız hava aracı devamlı kullanılmaz oldu. Ordu önce savunmada bırakıldı. Aktif hareketleri engellendi. Sonra barış süreci başlatıldı. Ordu kışladan polis karakoldan dışarı çıkarılmadı. Ordu komutanlarının operasyon yapma yetkisi ellerinde alındı. PKK militanları önce kırsalda kontrolü eline geçirdi. Bu arada köylere yerleşmeye başladı. Doğu Anadolu ve güney doğu Anadolu bölgelerinden sorumlu olan jandarma komutanı içişleri bakanının yaptığı bir toplantıda, ?PKK´lılar köylere yerleşmeye başladı. Şehir ve kasabaların 15-20 kilometre yakınlarında dolaşıyorlar. Emir verin bunları oralardan def edelim? diyor. İçişleri bakanı ?sakın ha barış sürecine zarar verecek bir eylemde bulunmayın? diyor.

Asker bu barış sürecinde defalarca valilerden operasyon yapmak için istekte bulunuyor. Hepsine olumsuz cevap veriliyor. Bu anlattıklarım olmasaydı. Ülke bu gün bu duruma gelmezdi. İktidarın barış süreci sevdası ülkeyi bu duruma getirmiştir. İktidarın yaptığı bu yanlışlığın bedelini millet ödüyor. İktidar bu olaylarda suçlu arıyor. Vay şunlar teröre yardım ediyor. Bunlar terör örgütleri ile işbirliği yapıyorlar diye suçlu aramaya kalkmasın. Bu olayların müsebbibi iktidardır. Şimdi hala bu olayların çözümü ile uğraşılmıyor. Devamlı gündemde başkanlık sistemi tutuluyor. Konuları o kadar birbirine karıştırdılar ki işin içerisinde çıkamıyorlar. Bindik alamete gidiyoruz kıyamete Allah sonumuzu hayır eyleye. Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 20- 03- 2016 Mustafa KOÇAL

 

  • BIST 100

    8794,79%0,88
  • DOLAR

    32,34% 0,18
  • EURO

    35,08% -0,25
  • GRAM ALTIN

    2237,19% -0,27
  • Ç. ALTIN

    3955,10% 0,13
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44