Gazetecinin öncelikli görevi eleştirmektir. Bunu gerçekleştirirken, her zaman vatandaşın sorunlarının çözümünü gözetir.
Geçtiğimiz günlerde, Bandırma adliyesinde, ?Müracaat Kalemi?nde çalışan bir kadının, gazeteci arkadaşımız Ozan Ertuğrul´a yaptığı yakışıksız davranışını ve onu odasından kovmasını eleştirirken, tüm vatandaşlara en küçük bir yardımı bile olmadığı gibi hep ?köstek? olan bu devlet memurunun ismini yine de vermemeye özen göstermiştik. Sanırım, başta kendisi olmak üzere amiri durumundaki yetkililer anlamışlar ve gerekli uyarıları yapmışlardır.
Gazetecinin görevleri arasında, işini hakkıyla yapan kişileri, gerektiğinde takdir edip örnek göstermek de vardır. Çünkü bu kişilerin çoğalması, vatandaşların devlet kapılarındaki işlerini mutlu bir şekilde sonuçlandırmalarına yol açar.
Bu yazımızda da bunu yapacağız.
Bandırma adliyesi Sulh Hukuk Mahkemesi Kalemi´nde görev yapan bir devlet memurundan söz edeceğiz, bugün. İsmi Gülcan Ergül. Kendisine işi düşen her vatandaşa yardım etmek ve destek vermek amacıyla güler yüzlü bir şekilde görev yapıyor. Adliyeye gergin durumda bile gelen vatandaşı rahatlatıyor, ona moral veriyor. Bu memuru kutlamak ve yüzü hiç gülmeyen, vatandaşa destek değil, ?köstek? olmayı görevi(!) sanan bazı devlet memurlarına örnek göstermek boynumuzun borcu. Tabii, anlayana!
