Kristal çay bahçesinin sahibi Bandırma esnaflarından Mehmet Levantoğlu“ yine sahibi olduğu internet gazetesi Bandırma Gerçek’te yayınlanan Yaşar Kırbıyık’ın “Dalçık ve Üst Geçide İtiraz Edilmeseydi… ile ilgili yazdığı köşe yazısını okumamış…
Okumadan benimle ilgili bir yazı kaleme almış.
Leventoğlu kardeşim Yaşar hocanın köşe yazısının okumamışsın; o yazının konusu; senin 300 yıldan beri yol diye yazdığın ve geçen yıl 1 kişinin öldüğü bazı kişilerin de yaralandığı İnönü Caddesi’ndeki malum geçit ile ilgili değildi…
Yaşar hocanın köşe yazısının konusu Atatürk Caddesi dalçık idi
Yazısının başlığı da şöyleydi:
“Dalçık ve Üst Geçide İtiraz Edilmeseydi… YAŞAR KIRBIYIK”
Biri Atatürk Caddesi dalçık konusu, diğer konu da üst geçit dediği, henüz daha 2 yıl önceydi, Ordu Caddesi tren yolu hemzemin geçit üzerine yapılmak istenen ÜST GEÇİT idi…
Ne Yaşar Kırbıyık İnönü Caddesi’ndeki ölüm geçidinden bahsetti ne de ben…
Hal böyle olunca da bakınız ne diyor Leventoğlu:
“Kentin kuruluşundan bu yana açık olan yaya yolunun kapatılmasını- mütevazi üslupla- yazısında eleştiren Yaşar Kırbıyık'a köşesinden yapılan işin doğru veya yanlış olduğu yerine kendi ekonomi- politik dünyasına ters düştüğü için " ad- hominen " içerikle saldıran Sayın Erdem Özcan ağabeyimize teşekkür ederim. Oltaya sonunda geldiği için…”
Yaşar Kırbıyık yazısı İnönü Caddesi’ndeki geçit ile ilgili değildi ki…
Onun için diyorum, Leventoğlu okumamış…
Okusaydı eğer Yaşar Kırbıyık’ın mütevazı üslupla yazdığı dediği yazısının bir yerinde “Eğer zamanında üç beş kasabalı esnafın “istemezük !” naraları olmasaydı şu anda anket yapılmasına gerek olmadığı gibi trafik sorunu da olmayacaktı” diye yazdığını da görecekti.
Herkesin bildiği gibi naraları; sarhoşlar, ayyaş ve serseriler atar.
Yazının sonunu da “…kimse bana hikâye anlatmasın” diye bitiriyor.
Bu üsluba Leventoğlu, “Yaşar Kırbıyık’ın mütevazı üslupla yazdığı yazı” diyor.
Onun için diyorum okumamış diye…
İçinde benim de bulunduğum dalçıkla ilgili belediyeye verilen 63 imza sahibinin İSTEMEZÜK diye NARALAR attığı nerede görülmüş.?
Bandırma esnafını hangi gözle gördüğü bir eğitimciye yakışıyor muydu?
Trakya’dan gelen Yaşar Kırbıyık gibi İstanbul’dan gelip kısa zamanda başarılı bir iş adamı olan Mehmet Leventoğlu da Bandırma’yı benim kadar bilemez.
“Trakya’dan gelen” bu manada değerlendirmek gerekir.
Netice itibarıyla; okumadığı veya okuyup da anlamadığı veya hem okudu, hem anladı ama kafası başka yerde olabilir olduğu için iki değişik konuyu karıştırdığı belli olan Mehmet Leventoğlu kardeşime en iyisi iki yazıyı yeniden okumasını ve öyle değerlendirmesini tavsiye edebilirim.
Geçit değil dalçık!...
Özcan oltaya geldi derken, nasıl geldiyse; olta galiba kendi ayağına dolandı…
