İrfan AYDINOĞLU -SİSMİK KALEM


MARMARA DEPREMİ´ ne HAZIR MIYIZ?

MARMARA DEPREMİ´ ne HAZIR MIYIZ?


 

Marmara Bölgesi´ nde meydana gelebilecek olası 7´den büyük bir depreme hazırlıklı mıyız?

/resimler/2016-4/7/2325326134564.jpg

Bu soru 1999 yılından beri rutin olarak her yılın 17 Ağustos tarihinde bir kez sorulur, maalesef her seferinde bu sorunun yanıtı ?hayır? olarak verilir.

Bakara Suresi´ de geçen "sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır... Allah bilir siz bilemezsiniz... Mealindeki 216. ayeti hatırlayıp "hayır olsun İnşallah" deyip konuya başlayalım.

Gerçekte 17 Ağustos 1999 tarihinden beri deprem ile ilgili çok şey öğrendik, bireysel olarak epeyce bilinçlendik, buna karşın toplum olarak çok az hazırlık yapabildik.

Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), dünyanın en hızlı hareket eden, en aktif ve en yıkıcı fay hattıdır. (*) Kocaeli Depremini´nde fay hattının kırılma hızı saniyede 5 km. olarak ölçülmüştür. Fransa´nın Grenoble Joseph Fourier Üniversitesi Jeofizik ve Tektonofizik Laboratuvarı´nda 2008 yılında yapılan araştırmalarda,17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´nde fay hattının bazı kesimlerindeki yırtılma hızının deprem dalgalarının yayılma hızının bile üzerine çıktığı saptanmıştı. 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´nde fay hattı batıdan doğuya doğru kırıldı. İzmit-Düzce arasında, fay hattı güzergâhının düz olarak devam ettiği parçalar (segmentler) 21.600 km/saat´ lik bir hız ile, ses hızının üzerinde bir hız ile kırılırken, fay hattının daha karmaşık (**) yapıda olduğu ( fay hattının doğrultu değiştirmeye zorlandığı alanlar, farklı türden kayaçların bulunduğu değişik litolojideki alanlar, yükselimlerin bulunduğu alanlar...) kısımlarda ise daha yavaş kırıldığı ve bu hızlı kırılmaların sonik patlamalar şeklinde olduğu saptandı.

BÜYÜK DEPREMLER GELMEDEN ÖNCE İŞARET VERİR Mİ?

Dünya´nın en hızlı kırılan fayı unvanına sahip KAF kırılmadan önce uyarı veriyor mu? Bu konu oldukça spekülatif. Deprem uzmanları genellikle bu soruya olumsuz yanıt veriyorlar. Ağız birliği etmişçesine: ?Doğu Marmara Depremi ?öncü depremi olmadan? yani ?habersiz? gelecek diye kestirip atıyorlar.

17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´nden sonra da bu konu epeyce tartışılmıştı. Hatta Aktüel Dergisi bir sayısında bu konuyu ?17 Ağustos 1999 Depremi´nin kayıp öncüleri? başlığı ile kapak haberi yapmıştı. O yazıda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi kayıtlarında önce var olan daha sonra ortadan kaldırılan 16 Ağustos 1999 tarihli Gölcük merkezli, magnitüdleri 2,9-3,4 arasında değişen 18 adet depremin neden gizlendiği sorgulanıyordu. Kandilli´ nin 16 Ağustos 1999 tarihli depremler listesi önceki hali ve silindikten sonraki hali gösteriliyordu. Kandilli Rasathanesi´nin o zamanki müdürü Rahmetli Ahmet Mete Işıkara Kandilli deprem kayıtlarında 17 Ağustos 1999 saat 03:02 den önce görünen 18 adet depremi depremden birkaç gün sonra yayından kaldırmakla suçlanıyordu.

O zamanlar ben de sürekli Kandilli Rasathanesi kayıtlarını izlemekteydim. 16 Ağustos 1999 tarihli Gölcük merkezli mikro deprem aktivitesi olduğunu çok iyi hatırlıyorum. Sonradan her nedense o veriler kayıtlardan silinmişti.

Science Dergisi´nin 18 Şubat 2011´de Richard Kerr imzasıyla çıkan ?A Quake May Have Hinted That It Was on the Way? isimli makalesinde 17 Ağustos 1999 Kocaeli Depremi´nin kısa süre önce geliyorum işaretlerini verdiği yazıyor. Depremden 11 yıl sonra, o zaman kaydedilen düşük kaliteli verilerin yeni yöntemlerle yapılan ayrıntılı analizleri depremlerin kısa süre önceden tahmini yönünde sismologlara yeni ufuklar vaad ediyor.

Fransa´nın Grenoble kentindeki Joseph Fourier Üniversitesi sismologlarından Michel Bouchon 10 yıldır yoğun bir şekilde incelediği 7,6 magnitüdlü 1999 Kocaeli Depremi sismograf verilerinden hiçbir anlamlı sonuç çıkaramamaktaydı. 2011 tarihinde son yıllarda geliştirilen değişik analiz teknikleri kullanarak bu verilerini tekrardan incelemeye aldılar. Ellerinde mevcut sismograf kayıtları şimdiye kadar tamamen gürültü (noise) olarak görülmekteydi.

Son 10 yılda geliştirilen ayrıntılı analiz teknikleri yeni anlaşılan ?sismik uğultu? (hum) dâhil olmak üzere, sismik titreşimleri daha anlaşılır kılıyordu. Sismologlar yeni teknikler kullanarak, 17 Ağustos depreminin eldeki verilerde apaçık görülen 18 adet öncü depremine ilaveten ayrıca 22 adet yeni öncü deprem bulunduğunu keşfettiler. Bunların hepsi de yüzeyde deprem olarak anlaşılabilecek bir işaret vermiyordu. Ancak verilerin hassas zaman aralıklarının ilişkilendirilmiş (correlated) analizi belirli bir lokasyondaki bir yırtılmaya işaret ediyordu. Bouchon ve arkadaşları bu öncü depremlerin kümelendiği lokasyonun yer kabuğunun 15 km. derinliklerinde, esas depremin ( ana şokun?) başladığı merkez üssü olduğu sonucuna vardılar. Depremden 44 dakika kadar önce başlayan bu öncü sarsıntılar deprem anına kadar gittikçe artan bir eğilim gösteriyordu.

Bouchon ve arkadaşları için bu mikro deprem verileri şimdiye kadar bilinenlerden çok daha önemli bir noktaya işaret ediyor. Fay hattı bu süreçte sadece inanılmaz bir hızda artan stres altında bulunmakla kalmıyor, aynı zamanda kaymaya da maruz kalıyordu. Grubun yorumuna göre birkaç yüz metrelik bir kayma alanı bu süre içinde birkaç kez 1 mm. ile 1 cm. arasında kaydı. İşte bu küçük kaymalar, sonunda esas kırılmayı yani ana şoku meydana getirdi.

Bouchon, ?Kocaeli Depremi´ nde ilk kez ana şoktan önce derinde fay kayması görüyoruz.? diyor. İlk bir iki öncü sarsıntının özelliklerinde, uzman bir sismolog veya bilgisayar programı için, arkadan büyük bir depremin gelip gelmeyeceğini irdeleme olasılığı ortaya çıkıyor. Bu kadar kötü görünen verilerden böyle anlamlı sonuçların çıkarılabilmesi sismologları şaşırtmış durumda.

ABD Jeolojik Araştırma Kurumundan (USGS) sismolog Ross Stein, küçük bir alanda meydana gelen küçük öncü depremlerin biraz sonra patlayacak büyük bir depremi göstermesi bakımından Kocaeli Depremi örneğinde açık veriler bulunduğunu söylemekte. Ancak jeologlar büyük ölçekli bir depremden elde edilen sonuçların tüm büyük depremler için genelleştirilmesinden şimdilik kaçınıyorlar. Diğer bir USGS sismoloğuna göre Kocaeli Depremi verilerinin bu yeni teknik ile analizi bir yandan kuramı doğrularken, bir yandan da yeterli güven verecek düzeyde değil. Ama artık sismologların önlerinde yeni bir inceleme araştırma çabası göstermek için yeterli neden var.

DEVAM EDECEK

-----------------------------------------------------------------------

(*) Kocaeli Depreminin hızı saniyede 5 km´ye ulaştı. Fay hattının yakınlarında yaşamak zaten yeterince tehlikelidir. Ancak bazen fay hattının uzağında yaşamak da tehlike sınırları dışında kalmak anlamına gelmeyebilir. Yırtılmanın ses hızını aştığı deprem türlerinde, yıkımın etki alanı ve şiddeti hakkında tahminde bulunmak bugün için mümkün değildir. Super-shear/süper-makaslama olarak bilinen bu tür depremlerin yaratacağı yıkımın etki alanı tahmin edilenden bile geniş olabilir. Ayrıca bu tür depremlerde deprem bölgesinin yakın civarında bulunan aktif tali fay hatları ya da dinazor fay ( faaliyeti yıllarca önce sona ermiş olduğu düşünülen, ölü fay ) hatları deprem anında yeniden harekete geçebilir.

(**) Fay düzlemin düz ve düşey olması halinde yer kabuğunun kilometrelerce altında bulunan deprem iç odağında kaymaların başlaması için az miktarda bir enerjiye ihtiyaç vardır. Düşey düzlemin doğrultusunda meydana gelebilecek en küçük içbükey açısal bir değişikliğin yer kabuğunda fay düzlemindeki kaymayı zorlaştıracağı için kaymanın sürebilmesi için daha büyük miktarlarda bir enerji gerekecektir. Bu da büyük magnitüdlü deprem anlamına gelmektedir. Genelde açısal içbükey doğrultu değiştirme miktarı ile magnitüdün doğru orantılı olarak arttığı düşünülür.

  • BIST 100

    9548,09%-1,36
  • DOLAR

    32,51% 0,30
  • EURO

    34,56% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2496,03% 0,53
  • Ç. ALTIN

    4153,32% 1,65
  • Çarşamba 25.8 ° / 13.4 ° false
  • Perşembe 23.1 ° / 11.9 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cuma 23 ° / 11.1 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

17.04.2024

  • İMSAK 04:51
  • GÜNEŞ 06:21
  • ÖĞLE 13:13
  • İKİNDİ 16:56
  • AKŞAM 19:55
  • YATSI 21:19