Arada, siyasal gidişatları eleştiren yazılar da yazmak istiyor canım… Ama nedense yazamıyorum. Derken, YUNUS EMRE´nin bir dörtlüğü geliyor aklıma birden ve “Yunus Emre´den daha mı güzel yazabileceksin?” diye düşünüp, siyasi içerikli yazı yazmaktan vazgeçiyorum.

Sanki, Yunus Emre de, bu caygın lığım nedeniyle beni şöyle teselli ediyor:
“Olsun be, aldırma, yaradan vardır
Sanma ki, zalimin ettiği kârdır
Mazlumun ahı, indirir şahı,
Her şeyin bir vakti vardır”
VE KANUNLAR ÜZERİNE BİR SÖZ
M. Aurelius, şöyle bir söz ediyor:
Kanunlar, örümcek ağına benzerler.
-Küçük sinekler yakalanırlar.
-Büyük sinekler, ağı delip geçerler.
