Sevgili okurlar, yıllar önce Show TV ekranlarında Osman Sınav’ın yönetmenliğini yaptığı ve o zaman için seyircinin büyük beğenisini kazanmış DELİ YÜREK adlı bir dizi vardı. Başrolünü Kenan İMİRZALIOĞLU'nun oynadığı ve Yusuf MİROĞLU karakterine hayat verdiği dizi yayınlanmış olduğu 1998-2002 yılları arasında etkileyici senaryosu, oyuncularının göstermiş olduğu performans ile bir hayli ilgi çekmişti.
O dizide Yusuf MİROĞLU karakteri ile özdeşleşmiş ve toplamda 9 maddeden oluşan MİROĞLU yasaları olarak bilinen kurallar vardı. Bugün bile dizinin müdavimlerinin bir çırpıda sayacağı bu kurallardan bir tanesinin ekseninde yazmaya başlıyorum.
Askerden izne gelen bir gencin, askeri aracı pusuya düşüren teröristlerle çatışmaya girmesi, bu olaydan sonra medya tarafından kahraman ilan edilmesi ile başlayan dizi ilerleyen bölümlerde medya, derin devlet, mafya ve siyaset konulu gündemi ile yayınlandığı dönemde sansasyonel etkiler bırakmıştır. MİROĞLU yasaları olarak bilinen ve dokuz maddeden biri olan: Bu âlemde, polis, asker, bürokrat ve siyasetçi; dostunuz da olmayacak, düşmanınız da’ maddesi, bugünkü ülke gündeminde bile hala manşetlerde yer buluyorsa, gelinen noktada geçen 20 küsur yıla rağmen Türkiye’de hala birçok şeyin maalesef değişmediğini de gözler önüne seriyor.
Bilindiği üzere halen yurt dışında olan, organize suç örgütü ve mafya lideri olarak hüküm giymiş Sedat Peker yakın zamanlarda yayınladığı videolarla; eski içişleri bakanı Mehmet AĞAR başta olmak üzere, Kolombiya da yakalanan uyuşturucu ve AKP milletvekili Zülküf Tolga AĞAR’ı hedef alan bir takım iddialarda bulundu. Ardı ardına yayınlanan bu videoları yayınlayan kişinin bir mafya lideri olduğu ve yine bahsi geçen kişilerin siyasi kimlikleri göz önüne alındığında siyaset, mafya ilişkilerinin 21. yüzyıl Türkiye’sinde de aynen devam etmekte olduğunu görüyoruz.
Doğrusunu isterseniz bu iddialar yenilir yutulur cinsten değil, bu iddiaları görmezden gelmek vicdanlara sığmıyor. Ama ben bugün bu iddialara değinmeden sadece Hükümetin bu konudaki tavrından dolayı duyduğum bir rahatsızlığı dile getirerek bir eleştiride bulunmak istiyorum.
Bu konuda açıklama yapan Sayın Cumhurbaşkanımız: ‘ Suç çeteleri zehirli bir yılan gibidir. Onunla aynı çuvala girerseniz başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz.’ dedi. İçişleri Bakanı Sayın Soylu: ‘ Bana kumpas kuruldu, ölseydim de keşke bu günleri görmeseydim.’ açıklamasında bulundu. Diğer bakanlara gelince çekindikleri bir şey mi var bilmiyorum ama doğru düzgün bir açıklama yapan yok. Her mühim konuda olduğu gibi üç maymunu oynuyorlar.
Hafızamızı şöyle bir canlandıralım: 2015 yılında Rize‘de yapılan teröre lanet mitingine katılan Sedat Peker Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte çektirilmiş. SENİNLEYİZ USTA SEDAT PEKER yazılı pankartın asılı olduğu alanda bir konuşma yaparak AKP ve CUMHUR ittifakı için oy istemişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘ı suç örgütü lideri Sedat Peker ile birlikte aynı karede tokalaşırken gösteren ve oldukça samimi oldukları izlenimini veren bu fotoğraf o zamanlar için nedense Ak partili hiç kimseye rahatsızlık vermemişti. SEDAT PEKER’ in nüfusundan dolayı mıdır yoksa Cumhur ittifakı için oy istemesinden midir bilemem ama oluşan bu görüntü ile ilgili o dönemde iktidar cenahından hiç kimseden bir itiraz yükselmedi.
Başta Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve Sayın Soylu dâhil olmak üzere kabinede görevli hiçbir bakan, AK partili hiç bir vekil ve hükümete tam destek veren Bahçeli'nin MHP'si bu konu ile ilgili rahatsızlık duyduklarını belirten bir açıklama yapmadılar. AK Partinin dolaylıda olsa bu durumu görmezden gelmesi, SEDAT PEKER’ in son İstanbul Büyükşehir belediyesi seçimleri için CUMHUR İTTİFAKI adayı adına İstanbul’un ilçelerinde oy istemesi de MAFYA ve SİYASET ilişkisinin geldiği noktayı gösteren işin bir başka ilginç detayıydı. Tüm bunlar olurken MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bir başka mafya ve organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’ nın affedilmesini gündeme getirmesi, Cumhurbaşkanından bu yönde istekte bulunması da ülkemizdeki MAFYA ve SİYASET ilişkisinin geldiği noktayı bambaşka boyutlara taşıdı.
Organize Suç örgütü lideri Sedat Peker zamanında sizin lehinize açıklamalarda bulunup size destek verdiğinde ona itiraz etmez onun söylediklerini kabul görürseniz; el ele, kol kola hareket ettiğinizin izlenimlerini verirsiniz. Şu anda gerek cumhurbaşkanının gerekse Sayın Süleyman Soylu‘nun açıklamaları bir vatandaş olarak beni hiç ama hiç tatmin etmiyor. Peker Cumhur ittifakına oy isterken kahramanlaştırılan bir vatanseverken peşi sıra yayınlanan videolardan sonra mafya pisliği muamelesi görüyor.
Üzgünüm ama siz çok önceden Sedat Peker ve ekibinin Organize suç örgütü lideri olarak görüp ona göre tavır almalıydınız. Aranıza o zaman mesafe koymalıydınız, dolayısıyla şu an için inandırıcı değilsiniz. Bu konuda samimi iseniz lütfen yılların duayen siyasetçisi Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Sayın Cemil Çiçek’in Sedat Peker'in iddialarına ilişkin açıklamasına kulak verin, temiz toplum, temiz siyaset adına Türkiye Cumhuriyeti Savcılarını gerekli soruşturmaların açılması için göreve çağırın. Mecliste araştırma komisyonu kurarak dehşet veren bu iddiaların araştırılmasının önünü açın, ucu nereye gidiyor olsa bile...
arnkrn@gmail.com. ARAN KARAN / 22.05.2021
