Kasabanın işsiz ve zıpır delikanlısını kontrol altında tutmak için Kilisede işe almışlar. Görevli Papaz; “Senin tek işin, her sabah Başpapazımıza hava durumunu anlatmaktır. Çünkü kendisi hiç dışarı çıkmaz. Hayatını Tanrıya ve Kiliseye adamıştır” der. Delikanlı, her sabah dışarı çıkmakta, havaya bakıp Başpapaza anlatmaktadır;
“Efendim, bugün hava yağmurlu ve ılık. Bulutlara bakılırsa yağmur bütün gün sürecek!” Başpapaz her seferinde “Elbette yavrum. Baba-Oğul ve Ben, zaten bunu biliyorduk” der.
Günler günleri kovalar, delikanlı her gün aynı yanıtı alınca ve bozulmaya başlar.
Bir sabah delikanlı yine Başpapazın yanına gelir ve “Efendim, dışarıda bol güneşli bir hava var. Kuşlar ötüyor, çocuklar neşe içinde oynuyor, insanlar mutlu” der.
Başpapaz yine “Elbette yavrum, Baba- Oğul ve ben zaten bunu biliyorduk” der.
Delikanlı hınçla;
“Bir bok bildiğiniz yok. Her yeri sel götürdü, kiliseyi su bastı, kaç canını kurtar!”
Ülkemizin içinde bulunduğu duruma bakınca, dış politikada, ekonomide, demokrasi sıralamasında bizimkilerin Başpapazdan bir farkları yok!
Yalan söylemek hem görgü kuralları, hem dinen, hem de yasalarımıza göre suçtur. Siyasetçilerin ve din adamlarının yalan söylemesi ise, topluma kötü örnek oldukları için daha büyük suç ve günahtır.
Toplum için esas büyük felaket, siyasetçilerin yalan söylemesi ve söyledikleri yalana kendilerinin de inanmasıdır. İşte bu hastalığın adına Mitomani denir!
Mitomani;
Kişilerde, kendi söylediği yalana inanma hastalığıdır. Bu tür hastalar, hatalarını örtmek için sürekli yalana başvururlar. Bir süre sonra, kendi yalanlarına inanmaya başlarlar ki bundan sonrasına rahmetli Mazhar Osman’ın öğrencileri karışır.
AKP Genel Başkanı, tüm siyasetçilerimiz içinde doğruları en az söyleyen liderdir.
En yakın arkadaşları onun için “Söyleyecek yalan bulamadığı zaman doğruyu söyler” der! AKP Genel Başkanının söylediği yalanları alt alta yazsanız, duble yollardan daha uzun olur.
“Başörtülü bacımı yanında bebesi varken dövdüler, üzerine işediler! Görüntüleri var yahu! Önümüzdeki Cuma günü görüntüleri açıklayacağız” dedi ama ne o Cuma geldi, ne de o elde olan görüntüler!
Bu söylem öylesine tehlikeli bir tavırdır ki, ülkeyi yöneten bir siyasetçinin sonunu düşünmeden söylediği bir yalan, ülkede kaosa sebep olabilirdi! Bunun gibi yüzlerce örnek, hem arşivimizde hem de sosyal medyada durmaktadır.
Dün Askeri Şura toplantısı öncesi, Cumhurbaşkanı ve şura üyeleri Anıtkabir’i ziyaret ettiler. AKP Genel Başkanını dikkatle izledim. Anı defterine yazdıklarını dikkatle okudum. Sanki bir hafta evvel, Atatürk’ü ihanetle suçlayan kişi değil de, Atatürk’ün silah arkadaşlarından biri konuşuyordu!
“Kurduğun ve bizlere emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti’ni 2023 hedeflerine ulaştırmak için çalışmaya devam ediyoruz” dedi!
Bir defa Atatürk kurduğu Cumhuriyeti sizlere değil, Türk Gençliğine emanet etti! AKP olarak, Cumhuriyetin hangi ilkesine sahip çıktınız ki?
Demokrasi’ye mi, Laik Cumhuriyete mi, Sosyal Hukuk Devletine mi, Özgürlüklere mi, Çağdaşlığa mı?
Ne sahip çıkması? Hepsini baltalamadınız mı?
AKP Genel Başkanı, 2023 hedefi diye bir hayal peşinde!
Aklınca 2023’te yani Cumhuriyet ilanının 100’üncü yılında “İslam Devleti” hedefine ulaşacak?
Çoban Ateşi Hareketi önümüzdeki günlerde partileşip, Türk Milletinin ve Cumhuriyet değerlerinin savunmasında, vatan nöbetine başlayacak.
2023’ü kim görür, kim göremez orasını bilemem ama bildiğim tek şey, AKP Genel Başkanının kendi uydurduğu senaryolara, artık kendisinin de inandığıdır.
Bu durum ülkemiz için, demokrasimiz için, birliğimiz için, kardeşliğimiz için, huzurumuz için çok tehlikelidir. Böyle durumlarda, gelişmiş demokrasilerde, yönetenlerin sağlık durumları, bir rapor halinde kamuoyu ile paylaşılır. İnsanlar da rahat eder.
Bizde ise kamuoyuna önem veren bir anlayışı AKP’de şimdiye dek göremedik. Üniversite diploması zaten kayıp, bir de sağlık raporu kaybolursa, işte o zaman yandığımızın resmidir. Diplomadan sonra bir de rapor peşinden mi koşacağız? Yetiş ya Hızır, medet ya Lokman Hekim…
Not; İnanıyorum ki, AKP ve Saray Avukatları yine dava açacak. Ama bu kez Türkiye’nin en değerli Nöroloji Profesörlerini ve şimdiye dek söylenen yalanların görüntülü ve yazılı belgelerini mahkemeye getireceğim. Görüşeceğiz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 24 Temmuz 2020
Rifat Serdaroğlu
