Muğla` ya bağlı Hisarönü açıklarında 24 Kasım 2012 gecesi başlayan deprem etkinliği çok kısa bir sürede deprem fırtınasına dönüşmüştü. Aralarında büyüklüğü 4,0; 4,1; 4,2 ve 4,3` e kadar ulaşan M>4 şokların da bulunduğu depremlerin sayısı toplamda 200 adeti geçti.
26 Kasım 2012 tarihi` nde saat 19::35` de Hisarönü açıklarında Kandilli Rasathanesi` ne göre 4,8, Amerikan USGS kurumuna göre 5,0 büyüklüğünde bir ana şok meydana geldi.
Ege Bölgesi` nde böyle artçısı kendisinden büyük olan depremler son derece olağandır. Depremlerin meydana geldiği bölge olan Hisarönü Körfezi Türkiye` nin güneybatısında yer alan, yaklaşık GB-KD doğrultu- sunda 90 km. uzanan 25 km. genişliğe sahip aktif bir graben sistemidir.
Körfezin içerisindeki depremler yaklaşık KD-GB, K-G uzanımlıdır. Bölgenin genel karakterine uygun olarak depremler daha çok körfezin iç kesiminde ve güney kenarı boyunca K-G uzanımlı normal faylar üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Oluşan depremler incelendiğinde genellikle deprem kümesi şeklinde başlayıp, birkaç hafta veya ay boyunca azalan büyüklük ve sayıda devam etmekte olduğu görülmektedir.
Şimdilik meydana gelen depremlerin seyrine bakılarak 10-20 km. derinlikli normal faylar üzerinde yoğunlaşan bu depremleri graben yapılanma, mevcut grabenin boy uzatma çabaları türünden depremler şeklinde yorumlamak mümkündür.
Ancak bu mekanizmayı doğuran, bu oluşuma yol açan, grabenleri deprem üretmeye zorlayan asıl etken kuvvetin, Rodos-Girit dalma- batma zonu yani Helen Yayı ` nın yay ardında bulunan, üzerinde Methane, Milos, Santorini, Kos ve Nysiros aktif yanardağlarının da bulunduğu "volkan yayı" nın derinlerde Afrika plakasının Avrasya` nın altına daldığı dalma-batma zonunda yılda 4-10 cm. civarında olan dalma hızının düzensiz olarak artması sonucu volkanik yay boyunca ergimenin artması, magmanın yukarıya doğru yükselmesi sonucu Ege` nin okyanus kabuğu karakterli,kırılgan, ince ve sönümlü tabanını alttan ergiterek ısıl etkinlik artışına yol açması ve yer kabuğunun buna tepki olarak hareketlenmesi, volkanik depremler üretmeye başlaması olasılığı yüksektir.
Bu durumu destekleyen ciddi argümanlar mevcuttur. İlerleyen süreçte gelişen yeni duruma göre bu kanıtlar enine boyuna tartışılacaktır.
Eğer bu olasılık doğruysa Datça kıyılarında ve Marmaris Hisarönü körfezine bakan tarafında oturanların "volkan manzaralı yazlıklar" ı olacak demektir.
Ne diyebiliriz ki? Vatana millete hayırlı olsun diyelim. Bari bu süreçte Ege Denizi` de volkanik yay üzerinde bulunan mevcut yanardağlar faaliyete geçip lav ve duman püskürtebilir, volkanik yay üzerinde yeni volkanlar doğabilir.
Bu sürecin mevcut şekliyle devam etmesi durumunda ilerleyen aşamalarında Fethiye Körfezi ile Girit Adası arası 6 magnitütden daha büyük yeni depremlere gebedir.
Eğer bu süreç kesintiye uğramaz da böyle devam ederse Hisarönü açıklarındaki depremlerin magnitüdleri giderek büyüyerek 6 magnitüde kadar ulaşabilecektir.
