Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


NEREDEN NEREYE GELDİK

NEREDEN NEREYE GELDİK


Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Görüşüyor diyenler şerefsizdir den. Devletin kurumları görüşüyor ra. Buradan görüşmeye ben gönderdim. Sorunu olan varsa bana gelsin ne gelmiştik. Şimdi devlet Öcalan ile kendisi görüşüyor. Nereden nereye geldik. Yakında başbakan Ahmet Davutoğlu Öcalan ile görüşmeye giderse hiç şaşmayın. Bu görüşme işine nereden başlamıştık. Gizi görüşülüyordu. Görüşüyorlar diyenlere bin bir türlü hakaret edildi. Oslo görüşmeleri deşifre olunca devletin kurumları görüşüyor denildi. Daha sonra hiçbir arkadaşım belge imzalamadı denildi. Daha sonra görüşmeye ben gönderdim. Bir sorunu olan varsa bana gelsin ne kadar gelinmişti.

 Buraya kadar milleti alıştırdılar. Şimdi başbakanın yardımcısı Yalçın Akdoğan Öcalan ile görüşüyor. Artık devlet Öcalan ile görüşüyor. Görüşmelerde belli bir noktaya geldikten sonra başbakan kendiside görüşebilir. Artık olay buraya kadar gelmiştir. İktidarın çıkarmış olduğu kanun işte bunun içindi. Ne diyor kanunda? Terör örgütleri ile görüşenler. Bu görüşmelerinden dolayı haklarında soruşturma açılamayacak. Devletin kurumları görüşüyor. Biz görüşmüyoruz diyorlardı. Artık biz görüşmüyoruz diyemeyecekler.

Şimdiye kadar Öcalan ile görüşmeler MİT müsteşarı tarafından yapılıyordu. Artık görüşmelerin şekli değişti. İktidar kendisi görüşüyor. Buna görüşme denilmez artık. Bu pazarlık yapılıyor demektir. Haziran ayında yapılacak seçimleri AKP kendi lehine çevirmek için pazarlık masasına kendisi oturmuştur. Yalçın Akdoğanın görüşmesinin amacı budur. Çünkü AKP’nin iki hedefi vardır. Başkanlık sistemine geçmek ve kendi anayasasını yapmaktır.

Şayet AKP hedefine ulaşacak olursa ülkede sıkıntı o zaman had safhaya gelecektir. Hatta gerginlik artacaktır. Parlamenter sisteme son verilecektir.  Türkiye cumhuriyetinin ismi değiştirilecektir. Yeni Türkiye İslam cumhuriyeti olacaktır. AKP’nin akilleri açılıma destek turları yaparken “ bu cumhuriyet yanlış kurulmuştur. Biz yenisini kuracağız” demediler mi? Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet yanlış kurulmuş diyebiliyorlar. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Bildikleri bir şey var ki? Bunu açıkça söyleyebiliyorlar. Yapılacak yeni anayasada Atatürk ve Türk ismi kullanılmayacak. AKP milletvekili anayasa uzlaşma komisyonu başkanı Burhan Kuzu “ bu ülkede Rumlar ve Yahudiler var. Onun için Türk kelimesini kullanamayız” demedi mi? Ayrıca HDP genel af istiyor. Öcalan ve tutuklu ne kadar PKK yandaş var ise af kapsamına alınacak. En başta Öcalan af edilecek ve siyaset yapması sağlanacak.

Atatürk ismi okullardaki ders kitaplarından çıkarılacak. Şimdi Atatürk’ü itibarsızlaştırmak için her yol deneniyor. Cumhuriyet ve Atatürk isimleri kullanılmayacak. Atatürk ismini söylenmekten imtina edenler şimdi nasıl varsa? O zaman alenen telaffuz etmeyeceklerdir. Alenen beton Mustafa diyemeyenler. Artık alenen söyleyeceklerdir. Bu Atatürk sevgisini yok etmek isteyenlerin gönlünü hoş tutmak olacaktır. Türk milleti diyemeyenler artık başka bir isim rahatlıkla kullanılacaktır. Bu millet demek zorunda kalmayacaklardır.

Manevi değerlerimiz birer ikişer yok edilecektir. Özgürlükler her geçen gün daha da kısıtlanacaktır.  Demokrasi rafa kaldırılacaktır. Şu örnek bunun göstergesidir. AKP’nin yapılan bir ilçe kongresinde iki aday çıkıyor. Bakan kendi istedikleri adayın karşısına çıkan adayın çekilmesini istiyor. Ben burada istediğim adayı seçtiremezsem sıkıntı olur.  Bu listenin karşısında olanlar kendi geleceklerini yok ediyorlar. “Tehdit etmiyorum” diyor. Bu arkadaşlarımız çekilirlerse gelecek seçimlerde kendilerin şans verilir diyor. Yani açıkçası bakan bey aba altında sopa göstermiş. O karşı listedekiler seçilememiş. Bakan istediğini o kongrede almış. Almışta bu insanların demokratik hakkını gasp etmek değil midir? Her halde ileri demokrasilerde kuralar böyle imiş. Bakan bey şunu da söylüyor! “Bu ne hukuka nede ahlaka uyar” diyor. Hukukla ne alakası var? Bunu anlamak mümkün değil. Hukukta istenilen adayın karşısında yer alan birisinin aday olması suç mu sayılıyor? Bu demokratik bir haktır. Bunun ahlakla ne alakası var? Hani nerde kaldı özgürlük? Nerede kaldı ileri demokrasi?  Kendi partililerine bunu yapan bir iktidar başkalarına neler yapmaz. O karşı listede olanlar demokratik haklarının engellenmesine göz yumuyorlarsa onların demokrasi anlayışı bu kadar demektir. Partiden istifa etmeleri gerekir. Çünkü o kongrede onurları ile oynanmıştır.

İşte kendi içlerinde demokrasi olmayan bir partinin başkalarına demokrasi hakkı tanıması mümkün değildir. Onun için artık milletin uykudan uyanması gerekir. Kişisel menfaatlerini millet ve ülke menfaatinin önüne geçirenler bu durumu göz önünde bulundurarak hareket etmeleri gerekir. Bu gün onlara yapılan yarın sizde yapılacak demektir. Özgürlükler kısıtlanacaktır. Demokrasi rafa kaldırılacaktır. Bunu bir defa daha söylüyorum. Saygılarımla.

Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!

Yaşasın Atatürk milliyetçiliği!

Yaşasın Türk milleti!

Yaşasın Atatürk’ün askerleri!

Yaşasın Atatürk sevdalıları!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 18- 11 – 2014 Mustafa KOÇAL

 

 

 

 

  • BIST 100

    8794,79%0,88
  • DOLAR

    32,34% 0,18
  • EURO

    35,08% -0,25
  • GRAM ALTIN

    2237,19% -0,27
  • Ç. ALTIN

    3955,10% 0,13
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44