Rifat Serdaroğlu (SERDARCA)


NEREYE GİDİYON BİZİM OĞLAN

NEREYE GİDİYON BİZİM OĞLAN


Pazar günü gittiğim Kiraz İlçesindeki bir köy düğününde, herkesin itibar ettiği
92 yaşındaki Emine Ana’nın, tanışmak istediğini söylediler. Emine Ana, yılların tecrübesiyle doğru bildiğini yüksek sesle söyleyen biri.
Hani derler ya “Hökümet gibi kadın” diye, işte tam da öyle.
Geçmişte bir ameliyat için kendisine yardımımız dokunmuş. Hem teşekkür etmek hem de “Bizim Oğlan” dediği Tayyip’e yazdığı mektubu ona ulaştırmam için yanıma gelmişti. Bol-bol dertleştik. Mektubun tamamını yazmam mümkün değil. Çünkü öyle beddualar var ki, benim burada yazmama hukuk izin vermiyor. Bu yüzden kısaltarak yazıp, sonra da bir kısım değerlendirmelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Haydi, Ya Allah, Bismillah… (Kulakların çınlasın Tayyip)

“Eyidik be bizim oğlan, bizi cıscıbıl bırakıp da nereye gidiyon? 12 sene rüzgâr gibi geçti getti değel mi?
Gerçi sana ve ailene çok bereketli geldi geçti, biriniz bin değel, milyon oldu emme, seninle geçen 12 yıl bizi yani milleti deldi de geçti be Skoda bacaklım.
Allah seni inandırsın eleğe döndük eleğe. Hâlbuki ne ümitlerle sana oy virdiydik!
Güya her şey çok iyi olaca dı, bizim elimiz bollaşacak, ürünümüz para edecek, haysiyetimizle yaşayıp bu dünyadan göçüp gidecedik.
Yaşarken irezil ettin bizi be Tayyip. Bu yaşa kadar icra memuru nedir bilmezdik, sayende onu da tanıdık. Köye “Sarı Taksi” geldiğinde herkes, avcı görmüş tavşan gibi dört bi yana kaçar oldu. Köyün başı dik adamları, kaveye çıkamaz hale geldi. Kukumav kuşu gibi evde oturup dururla.
Len oğlum ne ettin sen köylü kısmısına be? İnsancıklar yine çalışıyorla, ekiyola-biçiyola mahsülü satıyola, el-elde, baş başta borç olduğu gibi duruyo! Faizi de cabası. Bankaların hepsi gavırların mı olmuş ne, eyice insafsız olmuşla. Geçenlerde bizim Hüseyin’in karısını, malını bildirmemiş diye, alıp kasabadaki dam’a koydular. Tüm köylü bir araya gelip, Hüseyin’in karısı adına aldığı banka kredisini denkledikte, Havva karısını damdan 6 gün sonra çıkarabildik.
Allah sana tependen baksın bizim oğlan. Sen, bebelerin, hısımların yidikçe şiştiniz, nerdeyse patlıcanız. Biz gari küçüle- küçüle iyice un-ufak olduk.
Allahıma bu yaşta yalvarıyom; Tez vakitte seni de bizim halimize düşürsün. Nasibin kurusun, kara kalpli oğlan…”

Emine Ana ve Türk Köylüsü-İşçisi-çiftçisi-çalışanı- emeklisi-esnafı niçin bu hale düştü biliyor musunuz?
*Erdoğan’ı çok seven, Gül’ün ayağına kadar gidip “aman siyasete devam edin” diyen TÜSİAD bir rapor yayınladı. Raporun adı; “Bireysel Gelir Dağılımın Eşitsizlikleri.”
Bu raporu okuyunca, milletin niçin fakirleştiğini, TÜSİAD Aslanlarının AKP ve Erdoğan’ın önünde niçin iki büklüm olduklarını net olarak anlıyorsunuz.

AKP ve Erdoğan’ın ikinci dönemi “Ustalık Dönemi” sayılan 2007- 2011 yılları arasında uyguladığı tüm ekonomik politikaların “PARA BARONLARINA” yaradığı görülüyor.
Bu dönemde faiz geliri elde edenlerin gelirleri YÜZDE 45,6 oranında arttı.
-Tarımla uğraşanların sadece %8,5 (para baronlarının yaklaşık altıda biri kadar.)
-Maaş-ücret gelirlerinin sadece %3,7(para baronlarının yaklaşık onbir’de biri.)
-Emekli gelirlerinin sadece %1,6(para baronlarının yaklaşık otuz da biri kadar.)
-Girişimci-Yatırımcı-Sanayici gelirlerinin sadece % 4,8(para baronlarının yaklaşık dokuzda biri kadar.)
Şimdi anladınız mı, devletin kaynaklarının musluğu kimlerin cebine akıyor?
İşte Tayyip Erdoğan’ın gerçek yüzü budur. Yerden yere vurduğu “FAİZ LOBİSİ” ile Tayyip, kucak-kucağadır.

Toprak Mahsulleri Ofisi, bu sene buğday satın almayacağını açıkladı ve çiftçiyi-köylüyü tüccarın kucağına bırakıverdi. Tüccar da buğdayın kilo fiyatını 65 kuruşa kadar düşürdü. Ama aynı Toprak Mahsulleri Ofisi “Buğday İthal Etme” izni aldı!
Yani, Türk Milletinin parasını, Türk Köylüsüne değil yabancı milletlerin köylüsüne verecek.

Peki, nasıl oluyor da bu adam bu kadar oy alıyor?
-Tayyip, canından vazgeçer, oy kaydırmaya açık olduğu dünya tarafından kabul edilen SEÇSİS seçim sisteminden asla vazgeçmez. Önce, çoğu Tayyib’in olan, diğerleri de diz çöktürülmüş olan televizyon ve gazetelerle milletin kafası ütülenir. Onlara propaganda ile gerçekler çarpıtılarak gösterilir.
Herkes borçlandırılır ve “Aman ha, Tayyip giderse bankalar kıçımızdaki dona kadar alırlar” fikri zavallı kafalara yerleştirilir. Sonra devreye, satılmış anket firmaları girerler. AKP’nin oyu %50 civarında diye peşpeşe anketler yayınlanıp, “Aman ben yalnız kalmayayım” diye millet sonuca alıştırılır.
En ufak bir itiraz ve toplumsal gösteri, acımasızca bastırılır. Gerekiyorsa, insanlar öldürülür, gençlerin gözü çıkarılır, binlerce insan gözaltına alınır, polis dayağından geçirilir ve toplum korkutulur, sindirilir.

En sonunda Tayyib’e ne kadar oy lazımsa, SEÇSİS ve UYAP devreye girer.
YSK zaten emre amadedir. Bir iki “tık” ile istenen sonuç elde edilmiş olur.
İstanbul kadar seçmeni olmayan Yunanistan’da seçim sonuçları iki günde alınırken, bizde 50 Milyon seçmen, 40 Bin köy, 80 Bin Mezra, 81 Şehir,
900’ den fazla ilçede sonuçlar iki saat içinde ilan edilir.
Başta Muhalefet Partileri olmak üzere herkes sonuca razı olur?

Bu yazdıklarımın tamamı çok yakında tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak.
İşte o zaman Türk Milletinin sabrı taşınca neler olabileceğini herkes görecek.
Allah kimsenin sonunu Kaddafi ve Saddam’a benzetmesin…

Sağlık ve başarı dileklerimle 08 Temmuz 2014
Rifat Serdaroğlu

  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,32% 0,22
  • EURO

    35,05% -0,15
  • GRAM ALTIN

    2306,14% 1,27
  • Ç. ALTIN

    3843,45% -0,29
  • Cuma 22.9 ° / 9.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 24.7 ° / 11.1 ° Güneşli
  • Pazar 23.7 ° / 12.3 ° Güneşli

Balıkesir

29.03.2024

  • İMSAK 05:26
  • GÜNEŞ 06:50
  • ÖĞLE 13:18
  • İKİNDİ 16:50
  • AKŞAM 19:36
  • YATSI 20:55