Bir prensip vardır. Bu atasözü gibidir. Önce can, sonra canan derler. Bu atasözü bugün ülkemizde geçerli duruma geldi. Fakat maalesef bu ülkemizde değiştirilerek kullanılır duruma geldi. Bizden olanlar bizden olmayanlar durumuna getirildi. Birde bunun İslami yönü var.
Peygamber efendimiz bir hadisinde. Şöyle buyuruyor. “Komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden değildir” biye buyurmuşlardır. Ülkemiz de bugün çok aç yatanlar var. Bu pandemi döneminde çok kişi işsiz kaldı. Evine ekmek götürmek için kapı, kapı dolaşanlar var. Asgari ücretle çalışıp kıt kanat geçinmeye çalışanlar var.
Durum böyle iken. Bizden olanlar refah içerisinde yaşamlarını bolluk içerisinde sürdürenler var. Asgari ücretle geçinmeye çalışanlar varken. Birçok kişi çeşitli yerlerden iki maaşı bırakın 6-7 yerden maaş alanlar var. Bunların kendi maaşları asgari ücretin en az 10 katı olmasına rağmen yani dolgun maaşlı olmalarına rağmen çeşitli yerlerden 6-7 maaş alanlar var. Nereden ileri geliyor?
Önce can sonra canan. Her nedense? Bu cananlar hep bizden olanlar oluyor. Hani bunlar Müslüman’dı? Müslüman birisi komşusu aç yatarken kendisi tok yatmaz diyen. Peygamber efendimizin hadisi. Bırakın İslamiyet’i insanlık bunu kabul etmez. Hep bana rap bana olmaz. Bu ülkenin garibanları vergilerini çalışanların maaşlarını ödeyin diye ödüyor.
Çeşitli kişilere birden fazla maaş ödeyin diye ödemiyor. Sel felaketine uğrayanlara yabancı ülkeler para yardımı yapıyor. Biz ise çay dağıtıyoruz. Bir ülkenin ekonomisi bozula bilir. Bu doğaldır. Amma böyle durumda tasarrufa gidilir. Böylelikle ekonomi düzeltilmeye çalışılır. Ekonomi bozukken bırakın cananı can dahi düşünülmez. Amma ne yapılıyor? Cananın yerini alanlar bizden olanlar. Bir yerlere atanıyor. İki, üç maaş alması sağlanıyor. Bu ne sosyal adaletle bağdaşır.
Ne de insanlıkla bağdaşır. Nede Müslümanlıkla bağdaşır. Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkının yenmesidir. Dünya da acaba bizdeki kadar yandaş düşüne başka bir ülke var mıdır? Bugün ülkemizde uygulanan bu sistem gibi sistemi olan bir ülke var mıdır? Adalet mülkün temelidir deniyor. Adalet olmayınca işler böyle karma karışık olur. Türkiye dünyada ilklere imza atan bir ülke oldu.
Ekonominin bozuk olduğunu iktidar bir türlü kabul etmiyor. Bir devlet kendi ülkesinin topraklarını satışa çıkarır mı? İktidarlar ülkenin topraklarını korumak için vardır. Bizi kıskanıyorlar deniyor. Bizi eleştirenler hep içimizde. Bilmiyorlar ki dışarıdan bakanlar bizi süper devlet olarak görüyorlar deniyor. Milleti böyle kandırmaya çalışıyorlar.
Öyle bir kandırmaya çalışıyorlar ki? Avrupa ülkeleri aşıyı parayla yapıyor. Biz parasız yapıyoruz dahi deniyor. Artık teknoloji ilerledi dış basını dahi takip edenler var. Sosyal medya her şeyi milletin gözünün önüne seriveriyor. Bu söylenenler ülkenin itibarının kaybedilmesine neden oluyor. Tekrar ediyorum millet şu ikiden fazla maaş alanları kabullenemiyor.
İkiden fazla maaş alanlar garibanların sofrasından ekmeklerini aldıklarını bilmiyorlar mı? Şirketlere kaç defa vergi affı getirildi. Fakat garibanlar vergisini ödeyemediği an. İcra ihbarını elinde görüyor. Nedir bu şirket sevdası anlamak mümkün değil. Millet geçmedikleri köprünün, kullanmadıkları otobanları parasın ödüyor. Bayramda köprüler ve otobanlar parasız oldu.
Köprüler geçiş rekoru kırmış. İyi güzelde buraları yapan şirketlere verilen garantiyi yine millet ödeyecek. Şirketler bayramdaki geçişleri garantiden düşüyoruz diyebildi mi? Para istemeyin şirketlerde buz gibi soğurlar sizlerden. Milletin bu günlerdeki gündemi ikiden fazla maaş alanlar.
Her yerde bunlar konuşuluyor. Saygılarımla.
Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİİYENE!
28 – 07 – 2021 Mustafa KOÇAL
