Onlarınki ana kuzusu, bizimkiler köpek yavrusu mu?
Onlarınkini analar doğurdu, bizimkileri manda mı s.çtı?
Bunlarda Allah korkusu yok mu? Bunlar kuldan utanmaz mı?
Benim için savaşıyormuş! Olmaz olsun senin savaşın. Çocuğumu geri ver!
1750 yıllarında (yaklaşık 264 yıl önce) Vatikan tarafından Diyarbakır’a görevli olarak gönderilen ve 20 yıl bölgede kalıp, ilk Kürtçü-Bölücü hareketin tohumlarını atan “Kürdolojinin Babası” Papaz Garzoni’den bu yana, hasretle beklediğim sesi, “İSYANIN SESİNİ” bölgedeki yürekli kadınlarımızdan duydum.
Diyarbakır Belediyesi önünde günlerdir eylem yapıp, PKK’ nın kaçırdığı çocuklarını geri isteyen bu cesur analar önünde saygı ile eğiliyorum, acılarını paylaşıyorum.
Çocuklarını terör örgütünün elinden kurtarmak için, eşlerinin yanında durmaktan bile korkan sözde erkeklere “YAZIKLAR OLSUN” diyorum.
PKK Narko-Terör Örgütünün “Siyasi Temsilcisi” olan HDP’ li milletvekillerinin acizliklerine, ikiyüzlü hallerine, kahpeliklerine “YUH” olsun diyorum.
İmralı Canisi ile “Özerklik Anlaşması” yapmayı iyi bilen ama ülke çocuklarına sahip çıkamayan Erdoğan ve AKP Hükümetine, bir babanın yapabileceği en ağır bedduaları gönderiyorum…
Türkiye’de bir ve beraber huzur içinde yaşamak isteyen herkesin, okuma-yazmayı öğrenir gibi şu gerçekleri beyinlerine kazımaları şarttır.
Eğer bu yapılmazsa başımız beladan kurtulmaz;
-Tarih boyunca yapılan silahlı isyanları incelerseniz, hepsinde Kürtçü-Şeriatçı-Bölücü işbirliğini görürsünüz. Bunlar “Yıkım ustalarıdır.” Kutsal dinimiz dâhil, her türlü değerimizi utanmadan istismar ederler ve kullanırlar. Bunların amacı, kendilerinin yararlanacağı Feodal-Soygun-Vurgun düzenini devam ettirmek ve buna destek verecek dış istihbarat örgütlerine köpeklik yapmaktır.
-Bunların “DEMOKRASİ-ÖZGÜRLÜK-İNSAN HAKLARI” ile ilgileri göstermeliktir.
*Bu değerleri savunanlar sizce uyuşturucu kaçakçılığı yaparlar mı?
*Bu değerleri savunanlar sizce organ-insan kaçakçılığı yaparlar mı?
*Bu değerleri savunanlar sizce gencecik kızları kaçırıp, yoğunlaştırma evlerinde sermaye yapıp, sonra da yine kadın militanlara öldürtürler mi?
*Bu değerleri savunup “Müslüman” olduğunu söyleyenler, kadını köle gibi kullanıp, 4 Kadın almayı Anayasasına koyan Barzani denen eşkıyayı
“ONUR KONUĞU” yaparlar mı?
*Bu değerleri savunanlar sizce kundaktaki bebeleri, bastonlu dedeleri öldürürler mi?
*Bu değerleri savunanlar İnançlı insanların sadaka paralarını dolandırıp, metresleriyle birlikte barda-pavyonda yiyebilirler mi?
*Bu değerleri savunanlar atalarımızın, yardım amacıyla kurduğu vakıfları oğullarının hırsızlık deposu haline getirirler mi?
Bu iki zehirli sarmaşık, yıllardır “Türk Milleti” denen binlerce yıllık çınara sarılmışlar, kanımızı emmektedirler. Farkına varıp, bunları gövdeden koparıp atmadıkça bize asla huzur yoktur.
Bu iki zehirli sarmaşığın birlikteliğinin en yakın delili şudur;
-Erdoğan, Okmeydanı’ndaki olaylar sırasında “Cam kıranlara Polis nasıl sabrediyor, anlamıyorum” demedi mi? Dedi.
-Erdoğan, 27 Mart 2014’ ta Silopi’ de PKK militanlarının polis otosuna Molotof atıp, otonun kapılarını da tuttukları için yanan Polis Memuru 33 yaşındaki Zeynep Özçelik için tek kelime etti mi? Edebilir mi? Edemez.
Çünkü Erdoğan’a göre vücudunun % 49’ u yanan Zeynep Özçelik kızımızı ana doğurmadı ki!
-Bunlar, kendi çocuklarını dağa değil, yurtdışına gönderirler. Çocukları orada okur, en lüks yerlerde eğlenir. Çünkü onları analar doğurdu.
Dağa, fakir-fukaranın çocuklarını kandırıp götürürler, diğer Türk kardeşlerini öldürsünler veya ölsünler diye. Çünkü bu çocukları analar doğurmadı!
-Bunlar İmam Hatipleri teşvik ederler, ama kendi çocuklarını yurtiçi-yurtdışı kolejlerde okuturlar. Fakat Mavi Marmara gemisiyle ölüme, İmam Hatipli çocukları gönderirler.
-Bunların çoğu ya “Toprak Ağasıdır” ya Aşiret Reisidir.” Çok zengindirler. Şeriatçı takım için ise vatan mefhumu yoktur. Türkiye gibi “İslam Devleti” olmayan ülkeler onlara göre “Dar-Ül Harp” oldukları için, çalmak-soymak onların anlayışında mubahtır.
Bunların hiçbirinde utanma-arlanma duygusunun gramı yoktur.
Sözün özü;
Bunları ülke yönetiminden uzaklaştırmadan, bu zehirli sarmaşıkların gerçek yüzlerini tüm insanlarımıza göstermeden, bunlarla anladıkları dilden konuşmadan, bunlardan kurtulmak hayaldir.
Bu işi yapacak bilgili-yürekli, anasından helal süt emmiş siyaset ve devlet adamları bunların kökünü kurutur. Yeter ki Türk Milleti görev versin.
Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Mayıs 2014
Rifat Serdaroğlu
