Taylan Özgür KÖŞKER (Güne Özel Hikayeler)


ÖYKÜ

ÖYKÜ


               Romandan daha kısa ve yoğun bir anlatı türüdür öykü. Romana göre daha sıkı bir yapısı vardır. Etkisi yoğundur. Bir öykünün okunmasına ayrılan zaman romana göre daha az olacağı için etkisinin bütünlüğünden bir şey yitirmez. Kişilerin ruhsal durumlarını en iyi yansıtan türdür bana göre. Öyküler çeşitli esinlere uyarak duygusal, tarihsel, gerçekçi ya da fantastik boyutlara bürünürler.

                İtalyanlar bu türe "novella" adını vermişler.  Daha öncelere gidersek ortaçağda Fransa´da "fabl" adını almıştır. Fakat gerçek anlamda öykü İtalya´da Rönesans döneminde Boccacio´nun "Decameron Hikâyeleri" ile başlar. İngiltere´de Canterbury Masalları, Fransa´da Yüz Yeni Öykü ile devam eder.

                İspanya´da bu türün yaratıcısı "Örnek Öyküler" ile 1613 yılında Cervantes olmuş. Cervantes, bu yapıtıyla yeni estetik yöntemler, art arda gelen canlı konuşmalar kullanmıştır. Kişilerin ruh durumlarının evrimine göre ilerleyerek kimi kez gülmece kimi kez acıklı ögelerle kimileyin sert, kaba bir görünüm alabilen dokunaklı, şiirsel bir anlatım kullanarak İtalyan öykü anlayışının geleneksel kalıplarını yıkmıştır.

                İspanya´da Cervantes´in öyküye yeni olanaklar getirmesinin ardından Fransa´da La Fonten´in şiir biçiminde yazılmış öyküleri yayınlanmıştır.

                Aydınlanma çağında daha çok felsefi görüşlere ağırlık veren öykülerin yazıldığı görülmüştür. Bu çağın yazarlarından Voltaire, "Zadig", "İyimserlik" ve "Kırk Altınlı Adam" adlı yapıtlarıyla bu türün örneklerini vermiştir.

                Şaşırtıcı, gizemli olana eğilim duyan sonraki dönemlerde öykü, her geçen gün yenilenmeyi sürdürdü. Öykü, anlatımdaki kısalığı ve kesinliğinden ötürü okurda romana göre, daha uzun süreli ve daha yoğun bir heyecan yaratmayı başardı.

                Edgar Allan Poe, "Öyküde karakterlerin geliştirilmesi ya da değişik olayların anlatılması için yeterli yer olmadığından, bir plana romandakilerden daha fazla gereksinim duyulur. Bozuk bir olay örgüsü romanda gözden kaçabilir ama öyküde böyle bir şey asla söz konusu olmaz." demiştir.

                Fransız yazarı Merimee, öykü türünün büyük ustalarından biri sayılır. Öte yandan Maupassant, öykü türünün en yetkin ustalarından sayılır. Maupassant´ın Yağ Topağı adlı öyküsünü eğer bulabilirseniz özellikle okumanızı öneririm.

                Almanya´da Tieck´in öyküleri anlatı yazınında yeni bir kalkış noktasını oluşturmuştur. Tieck, öyküyü "basit ya da doğal bir biçimde akıp gitmesine karşın, olağanüstü özellikler taşıyan, küçük ya da büyük bir olayı gün ışığına çıkaran"  bir şiirsel birleşim olarak görür.

                Eichendorff, Achim Von Arnim, Hoffman gibi Alman yazarlara göre de öykünün en ilgi çekici yanı, anlatıdan olağanüstüye geçişte yatıyordu.

                İngiltere´de öykü, özellikle Oliver Twist´in yazarı Charles Dickens ve Define Adası´nın yazarı Stevenson tarafından temsil edilmiştir.

                Rusya´da Puşkin, "Maça Kızı", "Dubrovski", "Yüzbaşının Kızı" öyküleriyle Rus gerçekçi düzyazı tekniğini oluşturdu.

                Rus yazarı Gogol, "Burun", "Palto" "Bir Delinin Hatıra Defteri",

                Tolstoy, "İvan İlyiç´in Ölümü", "İnsan Ne İle Yaşar" adlı yapıtlarını vermiştir.

                Tüm zamanlarda öykü türünün gelmiş geçmiş en büyük ustası olarak kabul edilen yazar Anton Çehov´dur.

                Çehov, eşi benzeri olmayan bir kısa öykü ustasıdır. Aynı zamanda doktor olan Çehov, birbirinden güzel yüzlerce öykü yazmıştır. Kime Anlatsam Derdimi, Bozkır...

                Yaşar Kemal´e göre bir yazarın Çehov´a benzetilmesi en büyük şereftir.

                Ayfer Tunç´a göre öykü, kumaşı gösterir. Bir yazarın iyi öykü yazması onun gerçek bir edebiyat insanı olduğunu ya da olacağını kanıtlar.

                Jack London´ın Ateş Yakmak adlı uzun öyküsü okuduğum en etkileyici uzun öykülerden biridir.

                Sait Faik, akşam hüzünlerine iyi gelen, insanı doğaya, insana, yaşama dair umutlandıran, güzel düşüncelere yönlendiren ve yaşama sevinci veren öyküler yazmıştır. Semaver, Karanfiller Ve Domates Suyu, Havada Bulut, Sinağrit Baba...

                Necati Tosuner, şiirsel yalınlıkla yazdığı kısa öyküleriyle bu türdeki ustalarımızdan biridir.

                Semih Gümüş´ün yazarlarımızdan derleyip hazırladığı öykü seçkilerinden oluşan Türk Yazınından Seçilmiş Kısa Öyküler kitabı en güzel öykülerimizi barındıran bir kitaptır.

                Füruzan´ın Parasız Yatılı, Nedim Gürsel´in Dönüş adlı öyküleri bugüne değin okuduğum en güzel öyküler arasında çoktan yerini almıştır.

                Yüzde yüz çalışma, yüzde yüz okuma, yüzde yüz bulunduğun sosyal yaşamı izleme, anlama, anlatma çabası, nice yeniye, güzele, doğruya, gerçeğe, düşlere giden öyküleri daha da çoğaltacaktır.

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,17
  • EURO

    35,17% 0,00
  • GRAM ALTIN

    2246,71% 0,16
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44