Mustafa KOÇAL (BALIKESİR RÜZGARI)


ÖZERKLİK İLAN EDECEKLER

ÖZERKLİK İLAN EDECEKLER


Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

BDP’nin özerklik ilan etmek için hazırlık yaptığını biliyorduk. Seçimlerden sonra özerklik ilan edeceklerinin sinyalini BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş ağzından falan kaçırmadı. Açık açık söyledi. “İktidarı beklemek mecburiyetinde değiliz” dedi. Bu söylemi iyice bir analiz eder misiniz? Bakın ne diyor! “İktidarı beklemek zorunda değiliz” diyor. Demek ki yapılan görüşmelerde özerklik için garanti verilmiş. Durup dururken “iktidarı beklemek mecburiyetinde değiliz” neden desin? Nasıl olsa bu konuda bir anlaşmamız var. İktidarın keyfini beklemek durumunda değiliz demek istediği açık ve nettir. İktidar kendi derdine düşmüş. Ülkenin derdi onlar için hiç önemli değil.

Üç gün doğuda birçok illerde Öcalan için kutlamalar yapacaklar. Göreceksiniz her tarafı Öcalan posterleri ve PKK paçavrası ile donatacaklar. Bil Boardlara posterleri asılacak. Aman barış sürecini etkileyecek bir harekette bulunmayın denilecektir. Zaten ordu kışlasında savunma görevi yapıyor. Emniyet müdürlerine, kaymakam ve Valilere de sakın olasınız ki barış sürecine zarar verecek bir hareketin içersinde olmayın denilecektir. Adamlar barış sürecini öyle güzel değerlendirdiler ki. Dağlarda askere arama tarama yaptırtmadılar. Dağlardaki mağaraları hem barınak olarak kullandılar. Hem de silah ve mühimmat deposu haline getirdiler. Köy gençlerini götürdüler istedikleri gibi eğittiler. İktidar kış uykusuna yattı. Amma PKK kendisini güçlendirdi. Eksiklerini giderdi planlarını hazırladı. Keşiflerini yaptı. Açıkçası savaş hazırlığını yaptı. Şehirlerde öz güvenlik gücü altında silahı birim oluşturdular. Bazı yerler de kontrol noktaları oluşturdular.

Seçimlerin selametle geçmesini sağlamak için istifa eden içişleri bakanının başkanlığında toplantı yapıldı. Bu toplantıya doğu Anadolu ve güney doğu Anadolu bölgelerindeki valiler, emniyet müdürleri ve o bölgeden sorumlu jandarma bölge komutanı katıldı. Jandarma bölge komutanı “ örgüt militanları köylerde kalıyor. Şehirlerin 15-20 kilo metre yakınlarında dolaşıyorlar. Emir verin onları oralardan def edelim” dedi. İçişleri eski bakanı “sakın ha barış sürecini etkileyecek bir harekette bulunmayın” dedi. Örgüt militanları zaman zaman kışlalara taciz ateşi açmasına rağmen ancak kışla içinden cevap verildi.

İktidarın baştan beri takındığı tavır savunma idi. Ordu hep savunmada kaldı. Onun içinde hep baskın yiyen taraf oldu. Öyle savunmada kaldı ki. Adamlar kışla yakınlarında keşif yaptılar. Genelkurmay başkanı bu keşif yapanlar için. “Üçerli, beşerli guruplar halinde dolaşıyorlar. Bunlar için askeri neden gönderelim. Gelsinler 50- 60 kişide kışladan nasıl cevap alacaklar görsünler” dedi. O zaman ben bu söylem için. 50-60 kişilik bir gurup kışlaya saldırı düzenledi. Ve büyük bir zayiat verdik. Bunun sorumlusu kim olacak. O dolaşanlar keşif yapıyorlar. Bunu anlayamayanlar olacak saldırının sorumlusu olurlar diye yazmıştım. Ne tekim 10 gün sonra saldırı oldu. 10 şehit bir sürü yaralımız olmuştu. Bu saldırıdan sonra ordu Kato dağında saldırıya geçti. Keşif yapan bir grubu yakaladılar. Onlardan aldıkları bilgiler ışığında mevzilendikleri yere baskın düzenlendi. 22 terörist öldürüldü.

İktidarın savunmada kalma tavrı orduya çok şehit verdirdi. Yeni bir çatışmada bu savunma tavrının bırakarak. Baskın yiyen değil baskın yapan taraf olmalıyız. Allah korusun barış sürecine zarar verilmesin diye savunmada kalınırsa ülkemiz için hiçte iyi olmaz. Bugün “seçimlerden sonra özerklik ilan edeceğiz. İktidarın keyfini beklemeye mecbur değiliz” diyebiliyorlarsa. Eski tutumlardan aldıkları cesarettendir.

Teröriste güven olmaz. Atalarımız su uyur düşman uyumaz diye boşuna söylememişler. Artık senelerdi yapılan bu savunma tavrımızı değiştirip. Atak olan baskın yapan taraf olmalıyız. Ben bunları özerklin ilan edilmesine karşı olduğum için yazdım. Birde BDP milletvekilleri savaştan bahsettikleri için yazdım. Geçen gün BDP eş başkanı Selahattin Demirtaş başbakanın paralel devlet söylemlerine cevap verirken. “ paralel devlet olduğunu biliyorsun da gereğini neden yapmadı? Bende paralel devlet kurmak istiyorum” demişti. İktidar benim kaygılarımı boşa çıkarabilir. Özerklik ilan edilmesine ses çıkarmaya bilir. O zaman benin bu kaygılarım havada kalır. Saygılarımla

Yaşasın Türkiye cumhuriyeti! Yaşasın Atatürk milliyetçiliği! Yaşasın Türk milleti! Yaşasın Atatürk sevdaları!

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 12 – 02 – 2014 Mustafa KOÇAL

  • BIST 100

    8718,11%-1,25
  • DOLAR

    32,33% 0,16
  • EURO

    35,16% -0,03
  • GRAM ALTIN

    2240,47% -0,12
  • Ç. ALTIN

    3950,05% 0,00
  • Salı 15.7 ° / 3.8 ° false
  • Çarşamba 7.9 ° / 2.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Perşembe 12.4 ° / 3.3 ° Güneşli

Balıkesir

19.03.2024

  • İMSAK 05:43
  • GÜNEŞ 07:06
  • ÖĞLE 13:21
  • İKİNDİ 16:45
  • AKŞAM 19:26
  • YATSI 20:44