Bundan önceki yazılarımda 23 Hazirana nasıl geldik diye bir seri yazı yazdım. Bu tarih benim için milat olacaktır dedim. Ve bu tarihi önemsiyorum dedim. Dediğim gibide oldu. Partili cumhurbaşkanı tartışılmaya başlandı. Cumhur ittifakı bu tartışmalara ?referandumda millet kararını? verdi diye cevap veriyorlar. Referandumdaki olayı hatırlayalım. Daha sandıklar yeni açılmıştı. Daha sandıklardan nasıl oy pusulası çıktığı dahi belli değilken. AKP milletvekili Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ya dilekçe vererek mühürsüz zarfların geçerli sayılması talebinde bulundu. YSK bu talep karşısında hemen bir bildiri yayınlayarak mühürsüz zarfların geçerli sayılacağını bildirdi.
Bu milletvekili sandığa mühürsüz oy atıldığını nereden biliyordu? O zamana gelinceye kadar mühürsüz zarfların geçersiz sayılması bilindiği halde. Neden? Bu talepte bulundu? Sadığa mühürsüz oy atılacağı biliniyordu demektir. Bu yüzden evet çıktı. Cumhur ittifakı millet kararını verdi diyorlar. Elinizi vicdanınıza koyunda söyleyin. Biz bileğimizin hakkı ile kazandık deyin bakalım. Dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem getirildi. Biz Türk usulü bir sistem getiriyoruz dediler. Her nedense Türkiye bu konularda ilkleri başlatan bir ülke olmuştur. Fakat böyle yaptıkları şeylerden de netice alamamıştır.
Bülent Arınç kırk yılda bir doğru şey söyledi. Bende ayni fikirdeyim. Cumhurbaşkanına hakaretten dava açılan birisi. Ben bu söylediğimi cumhurbaşkanına söylemedim. Parti genel başkanına söyledim dese. Dava düşer. Bunu Bülent Arınç söyledi. Doğrusudan budur. Ayni şeyler cumhurbaşkanı içinde geçerlidir. Parti genel başkanları içinde söylenmemesi gereken bir şeyi söylendiğinde. Bu söylem için soruşturma açıldığında. Ben parti başkanı olarak değil cumhurbaşkanı olarak söyledim dediğinde. İşin şekli 180 derece değişir. Şimdi bu sistem tartışılmaya başlandı. Cumhur ittifakı referandumun arkasına sığınıyor. Millet karar verdi diyorlar.
Seçmen iradesine saygı gösterilmeli diyenler. Seçmen iradesine ipotek koyduklarını unutuyorlar. Bu sistemin getirilmesinin baş mimarı Devlet bahçelidir. AKP bu başkanlık sistemi için yanıp tutuşuyordu. Fakat sayıları yetmiyordu. AKP ne diyordu? Hatırlayın! Verin 400 milletvekili bu iş bitsin diyorlardı. Bahçeli AKP ve MHP oyları yetmiş olsaydı. Referanduma dahi gerek kalmayacaktı. Mecliste işi bitireceklerdi. Bahçeli ne yaptı? Getirin anayasa değişikliğini meclise referanduma götürelim deyince. Körün istediği bir gözdü. Bahçeli verdi iki göz. Böylelikle bu günkü durum oluşmuş oldu. İktidar eksik olan yerleri düzelteceğiz diyor. Düzeltilecek bir yer kalmadı ki? Her yer bozuldu. Onun için komite üzerine komite kuruluyor.
Bildiğiniz gibi daha yeni istişare komitesi kuruldu. Bu komiteler taraflı oldukları için hiçbir çare üretemez. Daha önce mecliste tartışılan kanun tekliflerinde iktidarın getirdiği kanunlar görüşülürken. Muhalefetin önerileri dikkate alınarak olumsuzluklar giderilmiştir. Devlet Bahçeli her zaman ne zaman seçim derlerse biz hazırız derdi. 1 Kasım seçimleri bahçeli yüzünden yapılmadı mı? Şimdi seçim falan yok diyor. Yanlışlık yapılsa dahi o yanlışı savunan bir Bahçeli var. Osman Öcalan´ın TRT de yayına çıkarmasına bir şey söylediğini ben duymadım. Hani bahçeli milliyetçi idi. Şehitlerimizin kemiklerini sızlatan olaylar yaşandı. Neden sesini çıkarmadı. Öcalan´a akademisyen gönderildi. O akademisyen Öcalan´ın beyanatını Anadolu ajansı aracılığı ile açıkladı. Hani ben HDP ile bir arada olmam diyordu.
Öcalan ile iktidarın birlikte olmasına neden ses çıkarmıyor. Artık olaylar iyice çığırından çıktı. Muhalefeti terör örgütü ile birlikten olmakla suçlayanlar. Hem Öcalan ile hem kardeşi Osman Öcalan ve Barzani den yardım bekleyen iktidar ile ayni safta yer alıyor. Artık ülke meselesinden çok kişiler menfaatler ön safa çıkmaya başladı. Bağımsız olan merkez bankası müdürü gece yarısı KHK ile görevden alınıyor. Bu sistem gelecekti ülke uçacaktı. Vatandaş hani rahata kavuşacaktı? Tam tersi oldu. Kurumlarda millet menfaatini gözetenler görevden alınıyor. İktidarın istediği gibi karar verecekler göreve getiriliyor. Enflasyonu olduğu gibi gösteren görevli ne oldu? Görevden alındı damadın arkadaşı atandı. Peygamber efendimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor. İşi ehline tevdi ediniz diyor. Şimdi iş ehline değil. İktidarın söylediklerini yapanlara iş tevdi ediliyor. Türk milleti bu sistemden memnun değildir. Artık sistem değişikliği günden den düşmeyecektir. Saygılarımla.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu laikim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 07-07-2019 Mustafa KOÇAL
