Üreticinin elinde kalan patates ve soğanı Toprak mahsulleri ofisi (TMO) aldı. Fakirlere dağıtmaya başladı. Patates ve soğanı getiren tırlar merasimle karşılandı. Canlı yayın yapıldı. Kanyonlarla diğer illere gönderildi. Görevli yöneticiler eşliğinde vatandaşa dağıtılmaya başlandı. Mavi elbiseli kravatlı bir yönetici ihtiyar bir hanım efendiye bir çuval patates verirken canlı yayın yapıldı.
Beyler sosyal yardımlaşma fonu diye bir fon var. Önceki iktidarlarda bu fondan kömür, odun ve yiyecek yardımı yapardı. Fakat böyle merasim yapmazlardı. Yardıma ihtiyacı olan kişiler muhtarlar dan alınırdı. Kişi çağrılır. Kömür veya odun fişi ve araba parası eline verilir. Kişi gider kömürünü alır. Arabaya biner evine götürürdü. Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor. “Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek” buyruğuna riyaret edilirdi.
Şimdi ne yapılıyor? Canlı yayın yapılıyor. Patates ve soğan neden üreticinin elinde kaldı? Patates hasattı başlamadan önce. Patates ithalatı yapılırsa. Patates üreticinin elinde kalır. Yanılmıyorsam patates ithalatı hasat zamanı yaklaşırken Mısır dan yapıldı. Bu ithalatla piyasa patates ihtiyacını karşılamıştır. İthalat ne zaman yapılır? Üretici hasatını yapar. Şayet rekolte ihtiyacı karşılayamayacaksa. O zaman ithalat yapılır. Dış ülkelere yaranmak için zamansız ithalat yapmamızdan dolayı tarımımız bu hale gelmiştir.
Yunanistan’dan pirinç ve pamuk ithal etmedik mi? Bu ülke 2002 de tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetebilen bir ülke idi. Kanada ya mercimek ithal eden bir ülke idik. Ne yazık ki? şimdi Kanada’dan mercimek ithal eden bir ülke durumuna geldik. Tarım ürünlerini A dan Z ye ithal eder duruma geldik. Bu iktidardan önceki iktidarların dışarıdan Tarım ürünü ithal ettiğine ben şahit olmadım. O zamanki iktidarlar tarıma önem veriyordu.
Rahmetli Süleyman Demirel mekânı cennet olsun. Benim köylüm derdi. Neden? Çünkü köylüler tarımla uğraştıkları için onları devamlı onure ederdi. Köylünün ürettiklerine devamlı yüksek taban fiyatı verirdi. Hayvancılıkta da diğer iktidarlar döneminde. Dışarıdan canlı hayvan ithal ettiklerini duyamadım. Dışarıdan saman ithal etmek demek. Ülkenin tarımının bittiğinin bir göstergesidir. Çünkü saman arpa ve budayın saplarından yapılır.
Bu durma nasıl geldik? Bunu daha öncede söylemiştim. Yine bir hatırlatma yapmış olayım. 2002’den hemen sonra Amerika sizin tarımda çalışanlarınızın oranı %38. Bunu %15’lere düşürün dedi. Köylünün en çok çalıştığı üretim sektörü tütün, pancar, haşhaş, pamuk gibi ürünlere kısıtlama getirildi. Sen şu kadar tütün üreteceksin diye kota kondu. Pancara da ayni kota getirildi. Üreticiye sen bu araziden misal veriyorum 10 balya tütün üreteceksin denildi.
Şartlar iyi oluşmuş 15 balya tütün olmuş. 5 balyası alınmıyordu. Keza pancar sen bu tarladan 80 ton pancar üreteceksin denildi. Şartlar iyi gitmiş 100 ton pancar üretilmiş. 20 tonu alınmadı. Böylelikle vatandaş tarımdan koparıldı. Şimdi tarımla uğraşanların oranı %7 civarında. Bunlarda şimdi tarımdan koparılmaya çalışılıyor. Bu %7 çiftçi direnmeye çalışıyor. Dertlerini anlatacak makam bulamıyorlar. Seslerini duyurmak için. Ankara ya geldiler. Ankara ya sokulmadılar. Şimdi çiftçi perişan. Hayvan üreticileri perişan. Üreticinin elinde kalan patatesle soğanı aldılar. Dağıtımını merasimle yapıyorlar. Benim diyecek bir şeyim yok. Allah çarşılarına Pazar versin. Saygılarımla.
Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümdençok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 17-04- 2021 Mustafa KOÇAL
