Yaklaşık iki yıl boyunca sadece bizlerin değil tüm dünyanın içinde olduğu bir salgınla uğraşıyoruz. Tüm uğraşılara rağmen milyonlarca can kaybımız var biliyorsunuz. Sosyal hayatımız kısıtlanmış durumda. Daha ne kadar bu salgın devam edecek çok net bilgilerde yol elimizde. Ama koruma ve önlemler devam ediyor bildiğiniz gibi. Bu konuda öne çıkan en belirgin önlem ise aşı olmak görülüyor. Bu güne kadar yaşananlara baktığımızda aşının çok değerli olduğunu, toplumsal bağışıklık içinde belirlenen aşılama sayılarına dolayısıyla da aşıya mutlaka ulaşmanın gerekli olduğu ifade edilmekte,
Bu bağlamda geçen iki yıllık salgın dönemi içinde bazı ülkelerle beraber bizim ülkemizde de aşı çalışmalarının başladığını, elde edilen ilk sonuçlarla beraber çalışmaların hızlandığını haber kanallarından öğreniyoruz. Bu konuda Kayseri Erciyes üniversitesi Aşı Araştırma Merkezi Müdürü olan Prof. Dr Aykut Özdarendeli hocamızın da ekibiyle beraber bilimsel çalışmaları götürdüğünü öğreniyoruz. Gece gündüz çalışarak, büyük bir özveriyle yerli ve milli aşımız Turkovac konusunda başarıyı yakalayan başta Sayın Özdarendeli hocamız olmak üzere emeği geçen tüm ekip çalışanlarını içtenlikle tebrik ediyor, başarılarının devam etmesini diliyorum.
Çok kısıtlı şartlarda ve de çok kısa sürede aşı gibi çok yaşamsal bir konuda görevini başarıyla yapan her kim olursa olsun mutlaka bir şekilde taltif görmesini savunan birisi olarak Prof. Dr. Aykut Özdarendeli hocamın da ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu bağlamda kendisinin yılın bilim insanı olarak taltif görmesi ile tıp dünyasına iyi bir örnek olacağını, özellikle şu zor dönem içinde çalışmalarını sürdüren sağlık ordusu içinde büyük bir moral ve motivasyon kaynağı olacağını düşünüyorum.
TÜRKOVAC İÇİN BİR ALKIŞ LÜTFEN
Aşının konuşulmaya başladığı o ilk salgın dönemlerinde bizimde aşı çalışmalarına başladığımız haberleri yavaş yavaş basında yer almaya başladığı günleri iyi hatırlıyorum. Hadi bakalım, inşallah başarırız gibi iyi dileklerin yanı sıra ne aşısı yahu, üç günde aşı mı yapılır türünden eleştirilerle de karşılaştık. Hele hele bazılarımız son yıllarda yapılan bir çok başarılı çalışmalarda olduğu gibi bu çalışmaları da inanılmaz şekilde küçümsemeye çalıştıklarını da
iyi biliyorum. Özellikle çok yakın çevremden de ben bu aşıyı olmam diyenleri de unutmadım bu çok özel günlerde.
Bakınız bu gün bir çok alanda başarıdan başarıya koşan bilim insanlarımız var, teknik adamlarımız var, çalışkan, işini iyi yapan işçilerimiz var, üretime katkı yapan iş adamlarımız var, yani demem o ki savunma sanayinden eğitim alanlarına, sağlıktan enerji ve diğer iş kollarına kadar sağlanan imkânları devleti ve toplumu adına çok iyi kullanan insanlarımız da çok var.
Dolayısıyla hangi konuda olursa olsun başarılı insanların alkışlanması ve ödüllendirilmesini iyi bir gelecek için ilk adım olarak görüyorum. Bu anlayışın yaygınlaşmasıyla üreten ve çalışkan bireylerin moral ve motivasyonunu yükseltilmesinin yanı sıra en büyük faydasının da yeni başarıların önünün açabilecek olmasıdır.
Turkovac çalışmasının da ben böyle bir başarılı çalışma olarak görüyorum. Dünya standartlarında yapılan bir üretim aşamasından sonra ortaya konulan aşımızla dünyada aşısını yapabilen 9. ülke olmamız gerçekten takdire şayan bir çalışma olarak düşünüyorum. Unutmayalım ki salgın tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini sürdürüyor. Ne zaman biteceği de meçhul. Demem o ki bu aşıya devamlı olarak ihtiyacımız olacaktır. Elimiz altında böyle bir aşının olması 84 milyonluk halkımız için yaşamsal bir hizmet olarak değerlendiriyorum.
Öncelikle bu aşının devletimize ve halkımıza hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen herkesi içtenlikle kutluyorum.
